Видно traduction Turc
5,394 traduction parallèle
Там ничего не видно.
İçerisi kapkaranlık.
Без повреждений. Не видно следов обнажения раны
Açılma belirtisi yok.
Как насчет кровожадных? Видно, что они несколько раз возвращались к этмоу вопросу.
Birkaç kez geçtiğini görebilirsin.
Да. Казалось что лучше начать с вашего конспиратора, видно, что она никого не убивала.
O kimseyi öldürmemesine rağmen suç arkadaşınla başlamayı tercih ettik.
Ни на одной из них не видно деталей карты...
Hiçbiri haritayı tam belli etmiyor.
- Нашего преступника не видно?
- Adamımızdan haber var mı?
но тебя как-то насквозь видно.
Biraz şeffaf görünüyorsun. Çok cahilce.
Всегда видно, кто из отцов разочарован в своих сыновьях — они едят, не снимая верхней одежды.
Her zaman hangi babanın oğlundan dolayı üzgün olduğunu anlarsın, çünkü yemeklerini montlarıyla yerler. Yemeğin nasıl bakalım kerata?
Водителя тоже не видно.
Sürücü de görünmüyor.
Видно?
- Gördün mü?
Полковник Байрд, я отправлю Кассандру и Эзекиеля вперед, чтобы организовать вам самолет, до места где будет видно полярное сияние.
Albay Baird, Cassandra ve Ezekiel'i sizi Kuzey Işığı alanına götürecek bir uçak ayarlamaları için gönderiyorum.
видно ли головку!
Kafası gelmiş mi bak!
Да тебе, видно, жить надоело?
Canın ölmek istiyor demek ki dostum.
Teбя слышно и видно, Мартин.
- Seni hem görüyor hem de duyuyoruz, Martin.
Машин не видно
Hiç araba göremiyorum.
Здесь не видно никакой пыли.
Toz falan görünmüyor.
Их было так много, что с трудом было видно небо.
O kadar çok vardı ki gökyüzünü görmek zordu.
В этом суть групп внедрения. Их не видно, пока они не наносят удар.
Sızıcı birimlerinin işi bu, anladığında çok geç oluyor.
Отсюда, и правда, видно все звезды.
Dışarıda tüm yıldızlar görünüyor gerçekten.
Это сразу видно.
Sana söyledim olabilirdi.
Да и я, как видно, тоже.
Görünen o ki ben de.
Их всё равно не видно.
Onları kimse görmeyecek.
Звезды очень красивые, потому что где-то там есть цветок, хоть его и не видно.
Yıldızlar, gözlerden uzak bir çiçek sayesinde bu kadar güzeller.
Звезды очень красивые... Звезды очень красивые, потому что где-то там есть цветок, хоть его и не видно
Yıldızlar gözlerden uzak bir çiçek sayesinde bu kadar güzeller.
Что-нибудь видно?
- Bir şey görebiliyor musun?
ћне не видно.
Hiçbir şey göremiyorum.
Здесь ясно видно, что он знал и ничего не сделал.
Nasıl? Bu şey onun bunu bildiğini ve kılını kıpırdatmadığını gösteriyor.
- Это всё изначально было видно.
Daha ilk günden başıma bela oldu.
Ничего не видно?
Yaşıyor mu?
Это и так видно.
Açıklamaya lüzum yok.
И теперь, когда она заключена в земном теле, не видно никаких внешних признаков крыльев.
Ve şu anda, bu bedenin içinde yaşarken görünüşte kanatlarımızın olabileceği anlaşılmamaktadır.
Это видно по тому, как спускаются гигантские космические жуки.
Dev uzay böceklerinin gelişinden belli oluyor.
Да, на фотке видно дерьмо, которое не видно в зеркале.
Yaklaştırınca, aynada göremediğin şeyleri görebilirsin.
Скользкие, разметки нет, просто кошмар, видно плохо.
İşaretlenmemiş, tutuşu az.. .. tam bir kar körlüğü kabusu.
Можно сколько угодно делать вид, что всё в порядке, но что-то вдруг принимает угрожающие размеры, и кроме этого ничего не видно ничего вокруг.
Yani, normal görünmeye çalışırsın değil mi? Ama hayatını ele geçiren o kadar.. .. büyük bir şey vardır ki etrafını bile göremezsin.
Верно, но если посмотреть на снимок со спутника, отчётливо видно это.
Aynen ama uydudan yakınlaştırıp bakınca, bunu net şekilde görüyoruz.
Джарвис, что видно сверху?
Jarvis, yukarıdan manzara nasıI?
Этому "наконец-то" не видно конца.
"Nihayet" biraz uzun sürüyor çocuklar.
Видно, карма такая.
Ne kadar mütevazı olsa da.
Если хотите знать, всем видно, улыбайтесь вы или нет.
Zaten müşteri, gülümsediğinizi anlar. Görmeseler bile.
- А по красному глазку не видно?
Hayır, kırmızı ışık tamamen başka bir anlama geliyor.
Плохо видно.
Seçmek zor.
Ее не видно, пока ты не согнёшь страницы. И...
O kadar iyi gizlenmişlerdir ki sayfaları bükmeden göremezsin.
Думаешь, ее не видно?
Kimse orayı göremez mi sandın?
Да, Анг Дорджи здесь, но Лопсанга не видно.
Ang Dorjee yanımda ama Lopsang'dan iz yok.
Ты точно не айтишник, потому начинай говорить... пока я тебе палец в шести местах не поломал... и не засунул, туда, где солнца не видно.
BT teknisyeni olmadığına eminsen konuşmaya başlasan iyi olur. Yoksa parmağını altı farklı yerinde kırarım ve güneş görmeyen yerine sokarım.
Это у них по глазам видно.
Gözlerinin içinde bunu görebilirsin.
Видно, что ты боишься на деле не столь могучим оказаться как в желаниях?
Davranmaya gelince korkak ama arzu etmede gözüpek mi aynı şekilde?
Молли не видно в последние дни.
Molly bu aralar evden dışarı pek adım atmıyor.
Зeмли дажe не видно.
Aşağısını bile göremiyorsun.
Видно.
O kadar şanslı değilim.