Вице traduction Turc
2,328 traduction parallèle
Селина Майер превращается в одного из самых эффективных вице-президентов в американской истории.
Selina Meyer, Amerikan tarihindeki en etkili başkan yardımcılarından biri olma yolunda.
Вице-президент здесь?
Başkan yardımcısı burada mı?
Мадам вице-президент.
Sayın Başkan Yardımcısı.
Эми и Эд работают на вице. И целуются.
Amy ve Ed, başkan yardımcısına çalışırken ö-p-ü-ş-ü-y-o-r-l-a-r.
Вице сегодня сексуально выглядит.
Başkan yardımcısı bugün afet gibi resmen.
"Когда разрезали торт и гости пели поздравительную песню, вице нигде не было видно".
"Pasta kesilirken ve konuklar'iyi ki doğdun'derken başkan yardımcısı ortalıkta yoktu."
Вы просто вице-бум.
İş bitirici başkan yardımcısısın.
Тебе нужно ему позвонить. И нам нужно держать вице подальше от простых людей и их неуместных вопросов.
Ayrıca başkan yardımcısını sıradan insanlardan ve onların uygunsuz sorularından uzak tutmalıyız.
Если ты это сделаешь, я помогу тебе снова стать штатным психом у вице.
- Bak, bunu yaparsan yeniden başkan yardımcısının müdavim sürüngeni olmanı sağlarım.
Мадам вице-президент, вы бы стали так шутить о Ближнем Востоке?
Sayın Başkan Yardımcısı, Orta Doğu hakkında böyle espriler yapar mıydınız?
- Вице-президент здесь...
- Başkan yardımcısı buraya...
Вице-президент здесь, чтобы подписать торговое соглашение и установить важнейшие дружественные связи между 2 великими нациями.
Başkan yardımcısı buraya bir ticaret anlaşması imzalamak ve iki harika ülke arasında, çok önemli bir dostluk kurmak için geldi.
- Просто убирайтесь в джип, вице.
- Gir jipine, Başkan Yardımcısı.
Вице-президент подумала, что таланты Джоны...
Başkan yardımcısı düşündü ki, Jonah'ın yetenekleri burada daha faydalı...
Офис вице-президента.
- Başkan Yardımcısı'nın ofisi.
Мне нужно, чтобы ты перекроила график вице.
Başkan yardımcısının programını doldurmanı istiyorum.
Вы хотите, чтобы я расширила расписание вице?
Başkan yardımcısının programını şişirmemi mi istiyorsunuz?
Президент сказал вице, что это херня и она официально сказала, что это херня.
Başkan, başkan yardımcısına bunun doğru olmadığını söylemişti o da doğru olmadığını basına açıklamıştı.
Я вице-президент Соединённых Штатов Америки.
Ben Amerika Birleşik Devletleri Başkan Yardımcısı'yım.
Нет, не было. Я сумочник вице.
- Ben başkan yardımcısının çantacısıyım.
Вице-президента облапал муж финского премьер-министра.
Finlandiya başbakanının kocası, başkan yardımcısını ellemiş.
Есть некоторая нервозность со стороны одного из наших вице-президентов, но я думаю, мы сглупим, если обратимся к кому-то еще.
Başkan Yardımcılarımızdan biriyle bir gerginlik yaşadık,... ancak başka bir yere gitmenin aptallık olacağı sonucuna vardık.
Вице-президент - женщина по имени Изабель Рошев.
Yatırımlar Başkan Yardımcısı Isabel Rochev adında bir kadın.
Их Вице-президент серьезно за нас взялась.
Başkan yardımcıları tepemize bindi.
Как звали кандидата на пост вице-президента у Джона Андерсона?
John Anderson'la aynı partiden seçime katılan adayın adı neydi?
Вице на месте?
Başkan yardımcısı geldi mi?
- Мадам вице-президент.
- Bayan Başkan Yardımcısı.
Но если говорить серьёзно, то я думаю, нам всем надо поаплодировать вице-президенту за ту роль, которую она сыграла в освобождении наших молодых парней, которых так долго держали в заключении против их воли.
Kısa bir süreliğine ciddi olmamız gerekirse bu kadar uzun süre boyunca esir tutulan o genç çocukları özgürlüklerine kavuşturmada oynadığı rol için başkan yardımcısına büyük bir alkış verelim.
Мадам вице-президент, спасибо.
Sayın Başkan Yardımcısı, teşekkürler.
Только не пользуйся моей уборной на самолёте вице.
Air Force Two'da benim tuvaletimi kullanma yeter.
"Отсылки к Европе в непродуманной песне, исполненной вице Селиной Майер вызвала гнев у части Европы".
"Başkan Yardımcısı Selina Meyer'ın yakışıksız şarkısındaki Avrupa'ya olan referanslar, kıtanın belli yerlerinde büyük tepki topladı."
"Джордж Деннис из" Le Monde " назвал вице-президента типичной американской деревенщиной".
"'Le Monde'den'George Dennis'başkan yardımcısına tipik bir Amerikan magandası dedi. "
Вы, министр обороны, вице-президент, и Осборн.
Siz, savunma bakanı, başkan yardımcısı ve Osborne.
Моника Джейкобс, старший вице-президент по стратегиям и системам
Monica Jacobs, Rylatech'in Strateji ve Sistem Başkan Yardımcısı.
Росс, наш вице-президент тут не для того, чтобы слушать сухую статистику.
Ross, başkan yardımcımız buraya net istatistikleri dinlemeye gelmedi.
Полиция обнаружила тела генерального директора Мартина Бакстера и вице-президента Росса Хаскелла, очевидно, убийство и самоубийство
Polis CEO Martin Baxter'ın ve başkan yardımcısı Ross Haskell cesedini buldu. Cinayet-intihara benziyor.
Президенту, Вице-президенту, министру обороны, и начальнику штаба Белого дома.
Başkan, Başkan Yardımcısı, Savunma Bakanı, ve Beyaz Saray Personel Şefi.
Кроме того, у нас недостаточно доказательств чтобы обвинять вице-президента в государственной измене.
Ayrıca, Başkan yardımcısını ihanetten, suçlamaya yetecek kadar kanıtımız yok.
Вице Президент не настолько глупа, чтобы открыть зараженное письмо.
Başkan Yardımcısı, virüslü bir e-maili açacak kadar aptal olmaz.
Так что он либо планирует использовать Дефайнс что бы предъявить тебе импичмент, раз уж он вице президент,
Yani ya Başkan Yardımcısı olur olmaz,
Я был начальником штаба вице Президента, а теперь я грёбаный убийца.
Ben Başkan Yardımcısının kurmay başkanıydım, ve şimdi lanet bir katil oldum.
Крот, который ранее был начальником штаба вице-президента, он пытался, но не сумел камня на камне не остваить от этой администрации.
Önceden Başkan Yardımcısının Kurmay başkanı olan, bu yönetimi yerin dibine sokmaya, ve mahvetmeye çalışan köstebeği.
Мне нужен вице - президент по связям с общественностью, тактичный человек, с полным знанием местного общества.
Bir halkla ilişkiler başkan yardımcısı lazım bana kimin kim, neyin ne olduğu hususunda bilgisi ve öngörüsü olan birisi.
Это вице кричала?
Başkan yardımcısı mı çığlık attı?
Так, слушайте, если бы у вице было окно, оно было бы высоко и она бы вас из него выбросила.
Eğer başkan yardımcısının programında boşluk olsa seni oradan atardı.
Но мне нужно обновить паспорт, так что я могу поговорить с вице?
Ama pasaportumu yeniletmem lazım, o yüzden başkan yardımcısıyla konuşabilir miyim?
Я бы хотел визита вице-президента.
Başkan yardımcısının ziyarette bulunmasını.
"Вице-президент аплодирует компактизации дерьма".
"Başkan yardımcısı, bok sıkıştırmayı alkışlıyor."
" Селина Майер - напористый работник и достойный вице.
"Selina Meyer, cesur bir yönetici ve iyi bir başkan yardımcısı."
Ладно, я был начальником штаба вице-президента.
Onun bütün erişim kodları bende.
В ок.Колумбия доверия Билли нет после того как Вице Президент уволила его. Итак если он захочет вытащить Дефайнс,
Yani Defiance'ı açığa çıkarmak istiyorsa, bunu kendi başına yapamayacağını biliyor.