English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ В ] / Всю свою жизнь

Всю свою жизнь traduction Turc

2,472 traduction parallèle
В независимости от того, знает Грейс или нет, она проживет всю свою жизнь под угрозой другой атаки.
Grace farkında olsa da olmasa da tüm hayatını başka bir saldırı tehdidi altında geçirecek.
О мужчине, за которого я вышла за муж, которому посвятила всю свою жизнь, и если он болен, если ему больно, Я не могу просто отвернуться от него.
Hastaysa ve acı çekiyorsa ona sırt çeviremem.
Ты всю свою жизнь строил "Пирс Индастрис". Я провел всю свою жизнь здесь.
Sen hayatını Pierce Industries'i kurarak geçirdiysen ben de hayatımı orada çalışarak geçirdim.
Я знаю его всю свою жизнь.
Onu hayatım boyunca tanıyorum.
Я тот, у кого всю свою жизнь была фальшивая любовь.
Tüm hayatım boyunca âşık numarası yaptım ben.
Впервые за всю свою жизнь у меня появился шанс получить настоящую семью.
Boka sarmış hayatımda ilk kez gerçek bir aile şansına sahibim.
Первый раз за всю свою жизнь я встретила хорошего парня, понимаешь?
Hayatımda ilk kez iyi bir adamla birlikteyim.
Ну, женщина страдала от ожирения всю свою жизнь.
Bütün hayatı boyunca obezite ile cebelleşmiş bir kadın.
Бросить ли мне работу, о которой я всегда мечтала, и которой отдала всю свою жизнь?
Bütün hayatım boyunca edinmek için uğraştığım hayallerimin işinden mi vazgeçeyim?
Меня зовут Мэнни Дельгадо, я искал тебя с того момента, как ты улыбнулась мне в холле сегодня, а может даже всю свою жизнь.
Adım Manny Delgado ve bana bugün lobide güldüğünden beri seni arıyorum. Belki de hayatım boyunca aradım.
Я всю свою жизнь любил футбол, но теперь он перестал иметь для меня значение, потому что он не имеет значение для тебя.
Bütün hayatım boyunca futbolu sevdim bu garip ama senin için önemli değilse benim için de değil. Maçıma gelmeni istiyorum Cassidy.
Я всю свою жизнь живу здесь и больше нигде не была, ну ещё к тебе ездила.
Yani, bütün hayatım boyunca burada yaşadım ve hiçbir yere gitmedim, seni görmeye gelmek haricinde.
Этой работе Юй посвятил всю свою жизнь.
Ve Yu hayatını işine adamış.
Этот тип висел на краю здания, сержант... тот, кто избил моего деда, человека, который только и делал, что помогал людям всю свою жизнь.
Adam bir binanın yanına asıldı kaldı. Dedeme vurmuş olan adam. Dedem hayatı boyunca insanlara yardım etmiş biridir.
Я только знаю, что это то, что я хотел всю свою жизнь - заботиться о беременной жене и о доме, полном детишек.
Tek bildiğim şey, tüm hayatım boyunca hamile karıma bakmak ve tüm evi çocuklarla doldurmak istediğim.
Я учился всю свою жизнь.
Sorun değil. Hayatım boyunca staj yaptım zaten.
кого мама хотела увидеть всю свою жизнь.
- Annenin ilk aşkı mı? Annemin tüm yaşamı boyunca görmek istediği biriydi.
Всю свою жизнь, по-глупости, я думала, что секс очень важен для мужчин, которые его жаждут... как хлеб насущный... как акт эгоизма.
Hayatım boyunca aptal gibi seksin onu isteyen kişi için çok önemli olduğunu onu kısıtlamanın ekmeği kısıtlamak gibi olduğunu düşündüm. Bencilce bir davranış.
Вы ждали подобного представления всю свою жизнь, и оно от-вот начнется!
Hayatınız boyunca beklediğiniz gösteri yakında başlıyor.
Драконы стерегут награбленное всю свою жизнь.
Bir ejderha yaşadığı sürece ganimetini korur.
Этот человек всю свою жизнь скрещивал виды!
Bu adam bütün ömrünü türler arasi genetik alaninda çalisarak geçirdi.
Я всю свою жизнь посвятил созданию мира без изъянов, мира без изгоев.
Bir bilim adami olarak hayatimi, zayifliklarin ve dislanmanin olmadigi bir dünya yaratmaya adadim.
Поэтому теперь, всю свою жизнь, я чувствую себя виноватым, мистер Хичкок.
Hayatım boyunca kendimi suçladım, Bay Hitchcock.
Получив ее, он произнес : "Я делю эту награду, как и всю свою жизнь, с Альмой".
Ödülü aldığı sırada şöyle dedi : "Bu ödülü, tıpkı hayatımı paylaştığım gibi Alma'yla paylaşıyorum."
Всю свою жизнь.
Hep istediğin şey değil miydi bu?
Я был жертвой всю свою жизнь.
Her zaman mağdur zihniyetine sahip oldum.
Я был дерьмовым всю свою жизнь.
Hayatım boyunca boktan biri oldum.
И я понял, что всю свою жизнь я носил эти же два лица.
Ve biliyordum ki, ben de bu aynı iki yüzü hayatım boyunca kullandım.
Иначе застрянешь на одной и той же работе на всю свою жизнь.
Yoksa hayatın boyunca aynı mesleğin içinde sıkışıp kalırsın.
И всю свою жизнь вы ненавидели их.
Ama siz hayatınız boyunca onlardan nefret ettiniz.
Я ждал этого всю свою жизнь.
Tüm hayatım boyunca bu anı bekledim.
Я хочу прожить здесь всю свою жизнь.
Hayatımın geri kalanını burada geçirmek istiyordum.
Поэтому мама и прятала ее от тебя всю свою жизнь.
İşte bu yüzden annem bütün hayatını onu senden saklamakla harcadı. Hayır.
Всю свою жизнь я провел в Гэтлине... Это никому не известная дыра.
Tüm hayatım boyunca Güney Carolina eyaletinin en az bilinen yeri Gatlin'de sıkıştım kaldım.
Ты, может, будешь жалеть об этом всю свою жизнь!
Sonra ömür boyu pişman olma!
Ого, сто лет назад, Уильям Робинсон взял себе имя Чун Лин Су и провел всю свою жизнь ни разу публично не говоря по-английски.
Vay be 100 yıl önce William Robinson hayatını halk içinde bir daha hiç İngilizce konuşmadan geçirmek için Chung Ling Soo ismini almış.
Вот так я жил всю свою жизнь.
- Tüm hayatımı böyle yaşıyorum.
Всю свою жизнь.
Hayatım boyunca.
Так вы прожили в Сан-Антонио всю свою жизнь?
Hayatın boyunca San Antonio'da mı yaşadın?
- Я собирал их всю свою жизнь.
Hayatım boyunca topladım.
Всю свою жизнь я создаю и все больше и больше и больше.
Hayatım boyunca fazlasını, daha fazlasını, daha fazlasını oluşturdum.
Я готовилась к этому моменту, всю свою жизнь.
Hayatım boyunca bu an için hazırlandım.
Всю свою жизнь... Я всегда хотел быть великим изобретателем.
Hayatım... boyunca bir mucit olmak istedim.
Всю свою жизнь, я восхвалял тебя.
Hayatım boyunca seni örnek aldım.
Я хочу прожить всю свою жизнь вместе с тобой.
Ben ömrümü seninle geçirmek istiyorum.
Всю свою жизнь, ушел.
Tüm yaşamı, gitmişti.
Всю свою жизнь вы думали только о себе.
Hayatınızla ilgili hiç bir şey yapmıyorsunuz.
Всю свою жизнь.
Bütün yaşamım boyunca.
Я всю свою жизнь поганил твои мечты и никогда не поддерживал, но я ошибался, Ди.
Biliyorum, tüm hayatımı hayallerinin içine sıçarak ve seni desteklemeyerek geçirdim ama yanılıyormuşum Dee.
" Я ходила в церковь в каждое воскресенье всю свою жизнь.
"Tüm hayatım boyunca her pazar günü kiliseye gittim."
Ты продолжила бегать. Сью, крошка Сьюз, потому что ты мечтала о выпускном годе и идеальном парне, и идеальном выпускном всю свою грёбанную жизнь.
Kosmaya devam ettin, Sue, küçük Suze çünkü kahrolasi hayatin boyunca son sinif mükemmel erkek arkadas ve mükemmel balo hayali kurdun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]