English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ Е ] / Езду

Езду traduction Turc

69 traduction parallèle
Я ушла на верховую езду довольно рано.
Bu sabah atımla erkenden çıktım.
Это делает езду по порочному кругу бесконечной. Она
Böylece sonu gelmez bir döngü oluşur.
Я лишь надеюсь, что ты сможешь осилить 4 часа езды до курорта потому что ты плохо переносишь езду в машине.
Bu günlerde araba seni rahatsız ediyor ya, umarım 4 saatlik araba yolculuğuna katlanabilirsin.
За опасную езду.
Tehlikeli sürüş.
Обожаю езду! Бобёр мухи не обидел, а ты убил его.
Beaver kimseyi incitmedi ama onu öldürdün.
- Обожаю быструю езду.
- Hızlı takibi severim.
ХЭТФИЛД : Я в действительности люблю быструю езду.
Hızlı gitmeyi gerçekten seviyorum.
Никогда не учил меня ничему, ни разу не пришёл посмотреть мою езду.
Bana hiçbir şey söylemedi. Bir kere bile beni izlemeye gelmedi.
И вы хотите сказать, что есть разрешение на езду по дорогам? - Да, в Новой Зеландии.
Bu aletin trafiğe kayıtlı olduğunu mu söylemeye çalışıyorsun?
- Патрульные взяли его за езду без прав.
- Polis onu ehliyet yüzünden tutuklamış.
Это всего в двух часах езду.
2 saatlik uzaklıkta.
Езду на велосипеде и коммерцию.
Yuvarlanıp gidiyorum. - Neredeydin?
.. У этого парня минимум два штрафа за езду в нетрезвом виде..
Bu adamın en az iki "madde etkisi altında araç kullanma" cezası vardır
Но как он влияет на твою езду?
Ama bu kullanmanı nasıl engelliyor?
Доктор ничего не говорил про езду.
Doktor araba kullanmakla ilgili bir şey söylemedi.
- Может позвоним доктору и спросим его про езду?
- Doktoru arayıp araba kullanma olayını sorsak mı?
Мы целый час потратим на езду до другого ресторана.
Arabaya atlayıp başka bir restorana gidene kadar bir saat geçer.
В отличие от Оуэна, его жене было плевать на верховую езду.
Eşi biniciliği pek sevmezdi ama Owen farklıydı.
Парковки сделаны с узкими углами чтобы исключить езду на большой скорости.
Kapalı garajlar hız yapılmasını önlemek için sert dönüşlerle tasarlanmıştır.
Красавчика поймали в Апреле за езду без билета на западе 4-ой и ещё в июне на 31-ой и Нотерн-Бульваре.
Yakışıklı ayrıca son vurgununda nisan ayında tutuklandı. 4.caddenin batısı ve Discon summons'da haziranda. 31.cadde ve Northern Bulvarında.
Они ждут пока я потрачу час на макияж и езду через весь город, и затем рассказывают мне все в мельчайших деталях.
Bekliyorlar ve ben makyaj yapmak için bir saat uğraşıyorum şehrin diğer ucuna kadar gidiyorum ve bu küçük detayı anca o zaman söylüyorlar.
Я знаю, ты любишь быструю езду, но ты умный человек.
Şimdi, hızlı gitmeyi sevdiğini biliyorum, ama akıllı adamsın.
За то, что проехал по закрытой зоне, или за езду по городу?
Bekleme bölgesinde şehirde sürdüğüm için
Меня арестовали за езду без прав, а отец?
Ehliyetsiz araba kullanmaktan tutuklandım ve babam mı?
За быструю езду... Оба моих водителя получают кусок пирога.
Hızlı kaçışları için iki sürücüm de birer dilim alıyor.
Дважды привлекался за езду в нетрезвом виде.
Gösterisini iki kez izledim.
- Или в суд. Его дважды привлекали... -... за езду в нетрезвом виде.
O adam Amerika'nın Yetenekleri yarışmasında...
Нам платят за езду.
Bisiklet sürmek için para alıyoruz.
На четыре месяца за езду в пьяном виде. Что за лажа.
İçkili araba sürmeye 4 ay ceza çok acımasızca.
Да, но я люблю безопасную езду.
Evet ama ben güvenli sürmeyi severim. Dostum neler oluyor?
Саттон, смотри, это не похоже на езду на пони на ярмарке, хорошо?
Sutton, bak, bu kasaba festivalinde pony'e binmek gibi değil, tamam mı?
Либби получила "бронзу" за верховую езду на лошади в детских Олимпийских играх, а на работе я взял быка за рога.
Libby bebek olimpiyatlarında, atlı engel atlamada bronz aldı, işte ise, ben de risk aldım.
У матери штраф 10-летней давности за неосторожную езду, у отца арест за нарушение порядка в нетрезвом виде. И всё?
- On yıl önce annesi tehlikeli araç sürme ve babası sarhoşluktan düzeni bozma.
И все за обычную езду зайцем.
Sırf para ödemedim diye.
Детектив Джеймс Олсон. Сразу после 21 : 50 была остановлена машина за неаккуратную езду.
D.Y.K James Olson. 21.50 sularında Falls Yolu civarında bir araç durduruldu.
Приземление в бурных водах похоже на езду на дикой лошади.
Dalgalı sulara iniş yapmak vahşi bir ata binmeye benzer.
Оштрафую за езду с просроченными правами.
Geçerlilik süresi geçmiş ehliyetle araba kullandığınız için de ceza yazmam gerek.
Видел Вашу езду, м-р Джеймс, на автодроме.
Sizi sürerken görmüştüm Bay James, parkurdayken.
Некоторые любят свободную езду больше других.
Bazı insanlar diğerlerinden daha kötü sürücüdür.
Да, я езду от Даймонд Бара.
- Evet, Diamond Bar'dan geliyorum.
- Все эти награды за верховую езду?
- Hepsi binicilik ödülü mü?
Ой, это мне выписали за езду по тротуару, но так как я не оплатила предыдущий штраф за езду по тротуару...
- O yaya kaldırımında bisiklet sürebilmem için, - Çünkü yaya kaldırımında bisiklet sürebilmek - için son biletin parasını ödememiştim
Я предпочитаю быструю езду.
Hızlı sürmeyi severim.
Непохоже, чтобы ты любил быструю езду.
Hiç acelen varmış gibi görünmüyor.
Он получит штраф за неосторожную езду, который всегда можно поднять, если условия будут нарушены.
Pervasız araç kullanmaktan para cezası alacak ki ceza bu anlaşma bozulursa her zaman artırılabilir.
Невероятную езду показывает Бо Брандербург!
Beau Brandenburg'dan inanılmaz bir sürüş.
Шейла любит верховую езду и приехала из Новой Зеландии.
Daniel, bu da Sheila.
Был привод за езду под мухой. Понимаете, я решил...
O süreden beri spor yapıyorum ve...
Извини за езду.
Şoförlüğüm için kusura bakma.
Всего пару дней назад. Его взяли за езду в нетрезвом виде.
Alkollü araç kullanırken yakalanmış.
За езду по городу...
Şehirde sürüyordum şef

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]