Задел traduction Turc
440 traduction parallèle
Утром кто-то задел машиной мой грузовик и оставил свой номер
Birisi kamyonun önünü çizmiş. Aramam için numarasını bırakmış.
Курок пистолета задел за искривление в трубе, и пистолет выстрелил.
Silahın horozu giderdeki bir çıkıntıya çarptı ve tabanca ateş aldı.
После этого в воскресенье днем... единственный раз, когда я был рассеяна, что я не думала о тебе... было у стоматолога, когда он задел нерв... но только на мгновение.
O Pazar öğleden sonra seni düşünmediğim tek bir an bile olmadı. Ancak dişçide sinire değince aklımdan çıktın. O da bir anlıktı sadece.
Если бы он сказал, он бы задел ваше самолюбие.
Sizin duygularınızı incitmeden ne söyleyebilirdi?
Он меня не задел.
Biraz sıyırdı.
Ты задел меня за живое, и мне захотелось ответить тем же.
Beni incittin, ben de sana yanıt verdim.
Разве я кого задел, кому повредил?
Eğer herhangi kimseye bir saldırıda bulunursam hemen giderim.
Я задел тебя?
Sana zarar verdim mi?
- О, я тебя не задел? С тобой все в порядке?
Canını yaktım mı?
Он тебя задел?
Canını yaktı mı?
Я, должно быть, что-то задел ненарочно.
Bir şeye kazara dokunmuş olmalıyım.
- Мяч тебя не задел? - Нет, не задел, маман.
- Top canını yakmadı, değil mi?
Чем меня так задел он...
Neden beni etkiliyor bilemiyorum
Чем меня так задел он?
Neden beni etkilediğini bilmiyorum
Он задел вас ножом?
Bıçakla mı saldırdı?
Вы видите? Задел за живое.
Şunun sıfatına bak.
Он задел тебя?
Vuruldun mu?
Возможно задел когда спал.
Belki uykumda bir yere çarpmışımdır. Hatırlamıyorum.
- В любом случае он задел тебя.
- Seni yaralamış.
Единственная причина извиниться, это, когда при взгляде внутрь себя, ты видишь пятно, которое тебе не нужно потому что тебе неудобно, что ты меня задел.
Özür dilemenin tek nedeni, eğer kendi içine bakarsan ve keşke orada olmasaydım çünkü kendimi kötü hissediyorum kız kardeşimin duygularını incittim diyebildiğin bir ışık bulmaktır.
Гомер, мне кажется, я задел, в глубине твоей души, чувствительную струнку.
Homer, sana göre bugün nasıldım?
Я стрелял в Мелино и задел жену Коццамары.
kontrol etmek hiç kolay değil.. Melino'yu vurdum hemde cozzamara'nın karısını yakaladım.
Я тебя чем-то задел?
Seni yanlış şekilde mi övdüm?
Утверждает, что его задел автобус.
Otobüs çarptığını iddia ediyor.
- Он тебя лишь задел.
- Sadece sıyırmış.
- как могло произойти такое... Стихийные бедствия, что голодный волк, который приходит и уходит пожирая людей там, где прошёл, оставляя жить тех, кого не задел.
Bütün bu olanlar sanki aç bir kurdun işi.
O, задел ты меня.
Ahh, acıttı!
Просто задел локтем.
Sadece azıcık ittirdim.
Когда нарциссизм задет... он хочет отомстить тому человеку, который его задел.
Narsisizm yara aldığında kendini yaralayan kişiden intikam almak ister.
Смотри, чтобы я не задел тебя.
Seni döverim Mikey.
Тот торнадо нас только задел.
Hortum yanımızdan geçip gitti. Ne yöne gidiyor, söyleyebilir misin?
Он тебя не задел?
İyi misin?
Нож не задел никаких важных органов и застрял в ребре.
Bıçak hayati organlara zarar vermeden kaburgasına saplanmış.
Ты уверен, что Найлс сейчас не задел твои чувства?
Niles'ın seni üzmediğine emin misin?
Этот доклад задел пару больных мозолей, серьезно тебе говорю.
Emin ol o makale bayağı kişinin damarına bastı.
Я превысил скорость, не остановился у знака "Стоп"... чуть не задел "Шевроле", не уступил дорогу пешеходу.
Hız yaptım, yakın takip sürdüm, kırmızıda geçtim... bir Chevrolet'ye çarpacaktım, yayalara yol vermedim.
Ну, может и задел случайно.
Yanlışlıkla dokunmuş olabilirim.
О, я тебя задел.
Oh, ve sen buna alındın.
Почти не задел тебя в этот раз.
Bunu yapmana gerek yok.
Я однажды задел чье то самолюбие.
Bir defasında birinin kalbini kırmıştım.
- Он задел угол.
- Rejenere mi oluyordun? - Dış köşeden yakaladı.
Ёто наш задел на будущее. ≈ й предсто € т великие де € ни €.
Bu hisseye bizim için iyi bak. İleride bir dünya işi olacak.
Я вас задел за живое?
Bam teline bastım.
Я... я понимаю, что возможно задел тебя, пересматривая эту пленку с новостями.
- Dinle, ben... O haber kasetlerini göstererek duygularını incittiğimi biliyorum.
Я отреагировал освящённым веками жестом неодобрения но на взмахе задел пальцем свой пиджак и...
Bunu onaylamadığımı belirten bir hareket yaptım. O sırada parmağım ceketime takıldı.
Я задел вас Ролан! Осторожнее.
Nereye gittiğine bak!
- Думаешь, я задел его?
Nereden aldığımı biliyor musun?
Головой задел. Давай потише.
Kafamı vurdum.
Он просто задел его задним колесом.
Motorun arka tekerleğiyle çarpmıştı son otobüse.
Кажется, я задел за живое.
Hmm, damarına bastım.
Он выпустил в него всю обойму, но ничего не произошло, он даже не задел его...
Adamın üzerine şarjörü boşaltıyor ama hiçbir şey olmuyor. İsabet ettiremiyor.