Игрушки traduction Turc
1,361 traduction parallèle
Он даже не всегда понимает, что я ему говорю, и ему не интересны мои игрушки.
Ona her söylediğimi anlamıyor ve dövüş oyuncaklarımla hiç ilgilenmiyor.
Нам же ещё игрушки разносить хорошим мальчикам и девочкам.
Akıllı çocuklara vermek için oyuncağın mı kalmadı yoksa?
Вы не могли бы убрать с кровати его игрушки?
Oyuncakları yataktan alır mısınız lütfen?
Уберите, пожалуйста, игрушки с кровати.
Oyuncakları yataktan alır mısınız lütfen?
- Что ваша кровь бежит по венам земли как вышедшая из берегов река, уносящая мебель, игрушки одежду утопленников.
Dünyanın damaları, mobilya, oyuncaklar, suda boğuldu insanları taşıyan... taşmış bir nehir... kanınız sürüyor.
Я с тобой не в игрушки играю.
Ben oyun oynamıyorum.
Почему у Эмили должны быть только второсортные игрушки, второсортные платья, второсортная жизнь?
Neden Emily ikinci el oyuncaklarla oynayıp ikinci el kıyafetler giyip ikinci el bir hayat sürsün ki?
Этоже не игрушки, он еще... "той".!
Bu iş oyuncak değil. O ise hala bir çaylak!
Фигурки, мягкие игрушки.
Bilirsin, heykeller yada hayvan ev eşyaları gibi şeyler.
Одеваете костюмы, строите свои тупые игрушки, и играете!
Kostümler giyip, aptal oyuncaklar yapıp oyun oynuyorsunuz
- Я привезла его игрушки.
- Oyuncaklarını getirdim.
Не то я приду к тебе домой и поломаю все твои игрушки.
Evine gelip oyuncaklarını bozacağım...
Игрушки.
Oyuncak.
Игрушки?
Oyuncak mı?
Даже игрушки вроде как на своем месте.
Oyuncaklar bile havasını bozmamış.
Если вы двое, не можете спокойно играть друг с другом, я заберу ваши игрушки.
Eğer ikiniz birlikte güzelce oynamazsanız, oyuncaklarınızı elinizden alırım.
Если коротко, то "Игрушки - это весело". - Мне не нравится. - Как может не нравиться?
Pekâlâ, basitçe "Oyuncaklar çok eğlenceli."
Итак, вам придется сделать модификации, избегая при этом использовать свои чудные игрушки, даже если они поймают вас. Ясно?
Değişimlerinizi yaptıktan sonra, yeni parlak oyuncaklarımızı kullanmaktan kaçının, yakalansanız bile.
Кристиан, это не игрушки.
Onlar oyuncak değil, Christian.
МЕРТВЫЕ ДЕТЯМ НЕ ИГРУШКИ
ÇOCUKLAR ÖLÜLERLE OYNAMAMALI
Ты принес мои игрушки?
Oyuncaklarımı getirdin dimi?
Твои игрушки?
Oyuncaklarını mı?
Хорошо, обещаю, в следующий раз Я привезу игрушки.
Tamam, bir dahaki sefere onları da getireceğim, söz.
Я привез игрушки.
Oyuncaklarını getirdim bak.
Так, наши игрушки здесь.
Oyuncaklarımız geldi demek.
Великолепная нанотехнология, сильно опережающая НАСОвские игрушки.
Mükemmel nano teknoloji, NASA'yı Toys'R'Us'a benzetiyor.
Не хочу показаться неблагодарной, но кто выбирал эти игрушки?
Nankörlük etmek istemem, ama bu oyuncakları kim seçti?
Где вы взяли все эти дурацкие игрушки?
Bu aptal oyuncakları nereden aldınız? At the dollar store?
Пора ложиться спать, милый, убирай игрушки.
Şimdi bırak onu tatlım. Uyku zamanı.
Хочешь посмотреть как он делает игрушки?
Onun nasıl oyuncak hazırladığını görmek ister misin?
Игрушки. Мы отвезем их в детскую больницу.
Oyuncaklar, çocuk hastanesine teslim etmek için, biraz moral için.
Это не игрушки!
Bu bir oyun değil!
Это детские игрушки.
Bunlar bebek oyuncakları.
Хорошо, дети! Берите игрушки и наверх.
Pekala çocuklar oyuncaklarınızı alıp üst katta oynama vakti geldi.
Хватит играть в игрушки, мы все начинаем с чистого листа.
Eskiyi bir kenara atıp sıfırdan başlıyoruz.
Я сам себе делал игрушки.
Kendi oyuncaklarımı yapardım.
А у меня есть игрушки.
Benimde oyuncaklarım var.
Игрушки бьют масла.
Oyuncaklar yağdan daha iyi.
Сынок, даже если Николас берёт чужие игрушки, это не делает тебя шерифом на детской площадке, ясно?
Dinle genç adam, Nicholas'ın herkesin oyuncaklarını alması seni oyun alanının şerifi yapmaz, tamam mı?
Карлица убогая игрушки делала.
Deli bir cüce kukla bebek yapıyordu.
Давай найдем наши игрушки!
Bakalım oyuncaklarımız duruyor mu?
Это тебе не игрушки!
Çocuk oyuncağı mı sandın?
Когда дети пропадают, это не игрушки.
Çocukların kaybolması şaka yapılacak bir konu değil.
Я бросал игрушки на пол.
Oyuncaklarımı yere düşürürdüm.
Не играть в игрушки за столом.
- Sana bunu söylemedim mi?
Он похож на ковбоя Вуди из мультика "Игрушки".
Hey...
Клевые маленькие игрушки.
Şirin küçük oyuncaklar.
Это были просто игрушки...
Yani onlar sadece oyuncaklardı küçük kırmızı ışıklar
Что мы везем? Игрушки.
- Ne taşıyoruz?
Мисс, мы тут не в игрушки играем.
Bayan bu bir oyun değil.
Тут не игрушки, понятно?
Boşa vakit harcamayalım, olmaz mı?