Кукурузу traduction Turc
197 traduction parallèle
Когда же они научатся правильно выращивать кукурузу?
Kabuksuz mısır yetiştirmenin bir yolunu bulsalar keşke.
- Мы не можем выращивать кукурузу.
- Mısırımızı yetiştiremiyoruz.
Он перебрался через забор, чтобы посадить кукурузу.
Mısır ekmek için telörgüyü geçmeye çalıştı.
Если мы привезём кукурузу...
Eğer buğdayı elde edebilirsek, buradaki herşeyden alabilirsin.
- Обожаю хорошую кукурузу.
İyi mısırı severim.
Позвольте объяснить про эту кукурузу.
Açıklamama izin verin.
Что вы хотите? Надо бы взвесить кукурузу.
Mısırlar bugün tartılmalı.
Иди сюда, за кукурузу!
Buğday torbalarına gel.
- Они поели кукурузу.
- Mısırımı yemişler.
Кролики объели всю мою кукурузу.
Tavşanlar mısırımı yemişler.
Как раз сейчас кролики и едят кукурузу.
Tavşanlar mısırı bu saatte yiyorlar.
Её кукурузу объели кролики.
Tavşanlar, mısırını yiyorlardı.
- Выращивать кукурузу и цыплят.
- Tavuklarla mısır toplarım.
- Приходилось размораживать кукурузу.
- Mısırının tadına bakmalıydınız.
Я люблю кукурузу.
Mısırı severim.
Джимми грызет кукурузу, а мне то что.
Patlamış Mısır Jimmy Bana ne ya.
Каждый раз, как я выпиваю, Джимми грызет кукурузу.
Eğer'Jimmy'nin "Patlamış Mısır" ı'ysa içerim.
- Он скашивает кукурузу.
- Mısırlarını söküyor.
Хорошо. Как надо вспахивать кукурузу?
O zaman başlıca ekinini nasıl mahvedebildin?
Ваш муж скосил кукурузу и построил бейсбольное поле.
Kocanız mısırını mahvetti ve bir beyzbol sahası kurdu.
Но я не заказывала кукурузу со сливками!
Mısır püresi istememiştim.
День, когда подают... кукурузу... прекрасную индейку и славится братство.
İlk Şükran gününü! Mısır kelimesinin ilk defa yerli Amerikan dilinde önem kazandığı mükemmel bir hindi yemeğinin adet olduğu ve kardeşliğin hatırlanıldığı bir gün.
- Тогда ешь кукурузу.
- İsterim... Mısır isterim. - Al mısır ye.
Мои зубы тоже но я могу есть кукурузу, если зерна отделить от початка и смять в кашицу.
Dişlerimde gerçek değil, ama hala mısırı koçanıyla yiyebiliyorum şayet biri parçalayıp, lapa haline getirirse.
Еще кукурузу в сметане : Джимбо?
Kremalı mısır, Jimbo jr.?
Ненавижу кукурузу.
Mısırdan nefret ediyorum.
Кому пришло в голову выращивать кукурузу в пустыне?
Birinin çölün ortasında mısır yetiştirmesi hakkında bir fikrin var mı?
Папаша и Доминик залегли в зарослях, похожих на кукурузу.
Babam ve Dominic, mısır tarlasında saklandı.
Мы используем отравленный овес и кукурузу.
Zehirli yulaf ve zehirli buğday kullanırsın.
Я ела кукурузу.
Mısır yemiştim.
Эй, отнеси-ка кукурузу вон туда!
Şu mısırı yukarı götür.
Бен сказал, не забудьте кукурузу.
Ben, mısırları unutmasın dedi.
Они едят хлеб, кукурузу, все такое.
Ekmek, mısır ve onun gibi şeyler yerler.
Джимми шелушит кукурузу, а мне плевать. Ой-й-й!
Jimmy kafayı yedi ama umrumda değil
Фрай шелушил кукурузу, а мне плевать...
Fry kafayı yese Umrumda olmaz
Лила шелушила кукурузу, а мне все равно плевать...
Leela kafayı yese Hiç umrumda olmaz
Бендер шелушил кукурузу и он велик... Получи, тупая кукуруза!
Bender kafayı yese de o harikadır Gördün mü gününü aptal mısır
Как-то раз я взяла в руки кастрюлю и вдруг вспомнила, как когда-то варила в ней молочную кукурузу.
Dün bir tencere tutuyordum... ... ve birden, o tencerede mısır haşIamamı hatırIadım.
Я читала, что он не станет есть кукурузу.
Mısır yemediğini duymuştum.
Он слопал кукурузу с целого поля!
- Bay Başkan, bütün mısırları yedi.
- Да, на кукурузу.
- Evet, mısır gibi.
Или можно забить на кукурузу и наконец отстать от парня.
Ya da mısır köftesi yemeyerek oğlunu rahat bırakmalısın.
Я порадую тебя гей-соусом, а ты мне дашь гей-кукурузу
Ben sana o gay sosunu vereyim, senden bana gay mısırlarından ver.
Некоторые называют меня Шатун, приносящий кукурузу.
Eski bir eskimo efsanesi bir anda ortaya çıkan korkunç bir buzdan bahsediyor. Bir insanı bir saniyede dondurur.
Детка, я переварил, наконец, кукурузу.
Tatlım. Sonunda o mısırı sindirmişim galiba.
Думаю, пойду, съем один из этих крестообразных корндогов. [Примечание : corndog - сосиска на палочке в тесте из кукурузной муки и текстурой поверхности, напоминающей кукурузу. На ярмарке, видимо, палочку сделали в форме распятия]
Mısır unlu sosisli almaya gideceğim.
Я не люблю сладкую кукурузу. Боже!
Ben karamelli mısır sevmem.
Смешиваем хлеб, лук, сладкую кукурузу и сосиски.
Soğanlı, mısırlı, sosisli "Broodje pudding". Tamam mı?
Помидоры, огурцы, кукурузу.
Domatesleri. Salatalıkları.
Моему отцу понадобилась повозка, чтобы отвезти домой кукурузу!
Babam arabayı eve tahıl taşımak için kullanmıştı.
Мне все-равно, я люблю кукурузу.
Umurumda değil.