Лавочник traduction Turc
21 traduction parallèle
У тебя прямо дар коммерции, лавочник.
Sen doğuştan tüccarsın, Régis. Kapı kapı dolaşıyorsun.
Не видел и лавочник, который его продал.
Çocuğa bunu satan adam bile öyle söylüyor.
Ты лавочник из Хедлеберга.
Sen Hadleyberg'de bakkal dükkanı işletiyordun.
Верно, лавочник?
Değil mi bakkal efendi?
Или как однажды сказал старый греческий лавочник... "Эврипид, бойся эриний".
Eski bir Yunan manifaturacısının dediği gibi :
Йо, лавочник.
Selam, çalışan insanlar. Burada ne arıyorsun?
Нет. В смысле, я не лавочник. Я просто работал в лавке.
Sadece bir dükkanda çalışıyordum.
И поверь мне, Тристан, никакой ты не лавочник.
Inan bana, Tristan, sen bir çırak değilsin.
Лавочник, ты когда-нибудь слышал о каком-то там телефоне-шмелефоне?
Bakkal, sen hiç süslü püslü, telefon diye birşey duydun mu?
Пойдем, Лавочник!
Pekâlâ. Gel, bakkal efendi.
Лавочник, ты нас не послушал.
Bize kulak asmadın.
Лавочник!
Ey erdemli kişi!
Один из них был мужчиной средних лет, наверное, лавочник или водитель автобуса.
Aralarından orta yaşlı biri belki esnaf ya da otobüs şoförüydü.
Я не лавочник, у которого регистрация закончилась.
Karşında kasası çalınan bir bakkal durmuyor.
Ведете бизнес как какой-то пьяный лавочник.
Sizinkilere sarhoş bir esnaf gibi davrandığını.
Назовем ее "Банкир" и "Лавочник".
Kurşunları diyorum. - Bankacı ve dükkâncı.
"Банкир" и "Лавочник" тоже одинакового калибра и веса : 44-ый, 200.
Bankadaki mermide ve mağaza sahibinde de. Aynı kalibre ve ağırlıkta, 44'lük ve 200'lük buldum.
Пули "Банкир" и "Лавочник" идентичны по составу.
Bankadaki ve dükkandaki mermiler, aynı bileşime sahip.
Мужик, я по сути переоцененный лавочник.
Kaliteli çarşı esnafı adamıyım ben.
Я не позволю тебе сделать это с ней. Ты лавочник.
Ona bunu yapmana izin vermeyeceğim.
Около моста живет лавочник, Чхиль Сон.
Köprünün oradaki Chil Seong'u biliyor musun?