Лечу traduction Turc
644 traduction parallèle
- Лечу так быстро, как могу, сэр.
- Son hız gidiyoruz.
- Кажется, я лечу в Кливленд.
- Galiba Cleveland'a gidiyorum.
А сейчас прости, я лечу.
Şimdi izninle, gitmek zorundayım.
- Что? Сегодня я лечу в Вашингтон на приём, потом расскажу.
Belirli kişilerle yemek için bu gece Washington'a gitmem gerekiyor.
Я лечу лошадей.
Veterinerim. Hayvanlarla ilgilenirim.
Я не полечу с вами, матушка. Я лечу в Нью-Йорк.
Ben sizinle eve gelmiyorum anne.
Это факт. Я лечу сейчас в Цюрих.
Aslında ben de Zürich'e gidecektim.
Я лечу на Запад и мой полет поглощает в моем открытом сердце зло, правящее миром.
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
Я лечу на Запад и мое путешествие словно полет обычной ласточки, который провозглашает, что Май без сомнения наступил.
batıya uçuyorum ve geçişim basit bir tarlakuşu'nunki gibidir mayısın geleceğini ilan ederek.
Я лечу на Запад, и моя жизнь словно враг, мирно вторгающийся в небо.
Batıya uçuyorum, ve hayatım barışça göği işgal eden bir düşman gibidir.
Я лечу, плыву, взмываю ввысь, лечу.
Kanat çırpıyor, süzülüyorum Çabucak kaçıyor, uçuyorum
7 % или я лечу в Нью-Йорк!
% 7 yada New York uçağında bir yer.
В пятницу я лечу назад в Пенсильванию, и я всё им расскажу.
Cuma günü Pennsylvania'ya geri dönüyorum. Oradakileri bilgilendireceğim.
Только что приехал лишь на ночь, утром лечу в Сидней.
Bu gecelik buradayım. Sabah Sydney'e uçuyorum.
Я бросаю все дела, лечу сюда, хватаю такси, а он говорит - не хочу.
Onca işi gücü bırakıp uçağa atlayıp geliyorum. Taksi tutuyorum ama bu yapmam diyor!
Когда я лечу в Калифорнию?
- California'ya mı?
Лечу.
- Bekle!
И я вас лечу, для своего удовольствия. Хорошее удовольствие.
Ağzınızı açın ve rahat durun, bayan.
Лечу в противоположном направлении.
Zıt istikametlere gidiyoruz. Uzaklaşıyoruz birbirimizden.
Лечу в тропики.
Ben sıcak bir ülkeye uçacağım.
Ирка задержалась там в командировке, и я лечу к ней встречать Новый Год.
Gitmeye mecbur musun? Eşim orada ve yılbaşında birlikte olmak istiyorum.
Словно в небо лечу я, свободы хочу я!
Bu rüya gibi Oh, hayalgücüm bırak beni
Я лечу лишь болезнь,
Nedeni ortadan kaldıracağım
Что лечу назад,
Eve dönüyorum
лечу домой.
Eve dönüyorum
И я понял, что лечу назад.
Ve farkına varıyorum Eve dönüyorum
Я лечу в Париж, не задерживайте меня.
Bakın. Sadece bir çantam var.
Алдеран? Я не лечу на Алдеран.
Alderaan'a mı?
Я лечу с вами?
Sen de geliyor musun?
Мне снилось, что я лечу.
Rüyamda uçtuğumu gördüm.
Несколько раз взмахиваю руками и взлетаю. Я лечу над улицами Сараево.
Kanatlarımı çırparak, Sarayova sokakları üzerinde uçuyordum.
Я вновь набираю высоту и вновь пикирую. Потом лечу дальше.
Zeminin bir metre üzerindeydim, sonra yükseldim, uçtum...
* Я лечу *
* Kanatlan *
Я лечу с вами!
Bekleyin.
Я лечу прямо на него. Остынь, Скиталец.
- Onunla kafa kafaya geleceğim.
Лед : Я лечу за ними. Ухожу влево.
Hadi, dal şunların içine.
Я уже лечу, Лед. Прямо по курсу два МИГа.
Ateş!
Я лечу к вам, ублюдки!
Sizleri benzetmeye geliyorum piçler!
Подожди. Я лечу его, Хампердинк страдает?
Onu iyileştirirsem, Humperdinck acı mı çekecek?
Если Вы хотите заключить со мной сделку, то я лечу с ним обратно в Лос-Анджелес. Я его помещу там в какую-нибудь психиатрическую клинику, и тогда мы сможем провести судебное разбирательство.
Eğer benimle anlaşma yoluna gitmezseniz, onu Los Angeles'e götürüp bir bakımevine yerleştiririm ve ağabeyim için vesayet mücadelesi veririz.
- Я лечу за тобой? - Да, полетели!
Seni takip edeyim mi?
Воттак. - Я веду самолёт. Я лечу.
- İşte bak, uçuyorsun.
- Я лечу, у меня получается. - Конечно.
Bunu yapabiliyorum.
"Дорогая, я лечу завтра, я ужасно волнуюсь".
" Sevgilim, yarın gidiyorum.
Венди, я лечу!
Wendy, uçabiliyorum!
Смотрите, я лечу!
Teşekkürler.
Я лечу в основном моряков и не спешу делать прогнозы.
İkisini de anlamıyoruz.
Уже лечу.
Geliyorum.
Уже лечу.
Hemen çıkıyorum.
Ладно, Фредди, уже лечу!
Haydi, haydi şu katot ışınlı tüpe dalalım! Tamam. Hazır!
Я знаю, куда лечу. Вперёд, ребята.
Nereye gittiğimizi biliyorum.