English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ М ] / Майя

Майя traduction Turc

8,313 traduction parallèle
Юва Майя.
Yuva Maya.
Держитесь, Майя. Все будет хорошо.
Dayan Maia, her şey düzelecek.
Я бы к тебе присоединился, но меня пригласили на обед с Майклсонами.
Sana katılırdım, ama Mikaelson'lara yemeğe davet edildim.
Этот ужин может превратиться в резню, И в последнее время я заметил, что Майколсоны Не нуждаются в какой либо помощи для того, чтобы убить кого то
Bu yemek bir katliam olacak... ve en son baktığımda, Mikaelsonlar'ın birini öldürmek için yardıma ihtiyacı yoktu.
Я и не собирался говорить об этом, но если Таннер вынуждает её пойти на это, кто знает, не заставит ли он её сделать что-то похуже? И чего ты хочешь, Майк?
O konuda bir şey demeyeceğim ama diyeceğim şu ki, Tanner ona bunu yaptırmak istiyorsa daha kötüsünü yaptırmak istemediğini kim söylüyor?
Привет, Стефан Я упоминала, что Бонни видела, как смешала пакет с кровью с майонезом в 2 утра?
"Hey Stefan. Bonnie'nin beni sabahın 2sinde mayonez kavanozunda kan karıştırırken gördüğünü söylemiş miydim?"
Как я предполагаю, тебе нужна моя помощь Майклсонам еще нужна твоя голова.
Mikaelsonların hala senin başını istediği düşünülürse, yardımıma ihtiyacın var.
Я рожден, чтобы любить тебя, Хейли, и если это значит, что мне придется пойти на сделку с Майклсонами, тогда хорошо.
Seni sevmek için doğdum, Hayley ve eğer bu Mikaelsonlarla iyi anlaşmam anlamına geliyorsa tamam.
Так что если вы не сделаете то, о чем я прошу, Я уверен, что Финн Майклсон это сделает.
Eğer istediklerimi yapmazsan eminim ki Finn Mikaelson yapacaktır.
Я Аврора де Мартел, давно потерянная любовь Никлауса Майколсона.
Ben Aurora de Martel, Niklaus Mikaelson'ın uzun zaman önce kaybettiği sevgilisiyim.
В самом начале мисс Ватсон и я общались по е-майл.
İlk günlerde, Bayan Watson ve ben emaille iletişim kurduk.
Хочешь сказать, я Майонез?
- Benim "Mayonez" olduğumu mu söylüyorsun?
Погоди. Я пошутил, Майк.
Bekle bir dakika, şaka yapıyordum Mike.
Майк, если ты, по-прежнему, ставишь на Кобоев, то я начну за тебя волноваться.
Hala Kovboylar'ı tutuyorsan endişelenebilirim Mike.
Я не стану рассылать пресс-релиз о повышении Майка Росса из Гарварда.
Çünkü Harvard mezunu Mike Ross'un.. ... küçük ortaklığa terfi ettiğine dair bir basın açıklaması yapamam.
И я пока не слышал ни единой веской причины не повышать Майка.
Ve hâlâ Mike'ın neden terfi alamayacağına dair iyi bir sebep bulamadım.
Майк, я так тобой горжусь.
Mike, seninle çok gurur duyuyorum.
Майк, я пошутила.
Mike, bu bir şakaydı.
Я заметила, что его зовут Майкл Росс, а я когда-то встречалась с Майком Россом.
Çünkü isminin Micheal Ross olduğunu fark ettim ve ben de bir kez Mike Ross'la çıkmıştım.
Завтра объявят о повышении Майка, и я не хочу, чтобы ты это пропустил.
Mike'ın ortaklığını duyuracaklar ve senin bunu kaçırmanı istemiyorum.
Я видел, как она заходила в офис перед встречей, поэтому поручил переговоры Рейчел, так что она не в курсе, что я тот самый Майк Росс, и она не узнает об этом, но...
Toplantıdan önce onun geldiğini gördüm, ve toplantıyı Rachel'a devretmek zorunda kaldım ve onun tanıdığı Mike Ross olduğumu bilmiyor ve öğrenemeyecek de, ama- -
Я ценю это, Майк.
Minnettar oldum, Mike.
Тогда я рада объявить, что Майк Росс стал новым младшим партнёром.
O zaman Mike Ross'un şirketin en yeni küçük ortağı olduğunu açıklamaktan onur duyarım.
Я честно тебе во всём признался, а ты, глядя мне в глаза, использовал повышение Майка, чтобы заманить меня обратно.
Ama, var ve bu konuyu sana anlattım ve sen de gözlerimin içine bakıp Mike'ın ortaklığını bana tuzak kurmak için kullandın.
- Майк, я могу объяснить.
- Mike, açıklayabilirim.
Майк, я сидела напротив неё и ясно видела, почему она тебе нравилась.
Mike, masada onun karşısında otururken, onunla ilgilenmeni gerektirecek tüm sebepleri gördüm.
Я сказал Майку, что задирал тебя, потому что тебе всё легко даётся, но так считаю не только я.
Mike'a, ilk başta senin peşinden gelme sebebimin, her şeyin sana kolay gelmesinden kaynaklı olduğunu söyledim. Ama böyle düşünen tek kişi ben değilim.
Я честно тебе во всём признался, а ты, глядя мне в глаза, использовал повышение Майка, чтобы заманить меня обратно.
Ama, var. Ve bu konuyu sana anlattım, ve sen gözümün içine bakıp Mike'ın ortaklığını bana tuzak kurmak için kullandın.
В это почти невозможно поверить, но Майк Росс - мошенник, и ему известно, что я в курсе.
Bunu, inanması güç bulabilirsin, ama Mike Ross bir sahtekâr, ve o, bunu bildiğimi biliyor.
Майкл Винсент утопил мои линзы, это всё, что я смог найти.
Michael Vincent, lenslerimi klozete attı, yani elimde sadece bunlar kaldı.
Я уже опасаюсь за подарок для Майкла Винсента.
Bu da beni Micheal Vincent hakkında endişelendiriyor.
Майк, я надеялся, что партнёр с видами на будущее будет более великодушным.
Mike, ben gözü gelecekte olan bir ortağın daha affedici olmasını umardım.
Майк, можешь занять любую сторону, но, когда пыль уляжется, а Харви с Джессикой вылетят, для тебя здесь найдётся место, потому что я тебя уважаю.
Mike, istediğin tarafı seçebilirsin ama toz oturduğu zaman Harvey ve Jessica gidecek ve burası senin için iyi bir yer olacak çünkü ben sana saygı duyuyorum.
Я служила с майором Гибсоном в Афганистане и была его начальником здесь в Нью-Йорке.
Binbaşı Gibson ile hem Afganistan'da hem de burada New York'ta amiri olarak çalıştım.
Расскажи о Майснере. Я должен знать, кто он.
Bana Meisner'dan bahset.
Майкл, я должна кое-что тебе сказать.
Michael, sana bir şey söylemem lazım.
Майкл, я беспокоюсь о тебе.
Michael, senin hakkında endişeleniyorum.
Проблема в том, Майкл, что твоя бабушка написала мне записку с благодарностью, что я разрешил книжному клубу встретиться в библиотеке.
Sorun şu ki, Michael büyükannen dün bana bir not yazdı kitaplarını kütüphanede kullanmaları izin verdiğim için bana teşekkür etti.
Майкл, я сомневаюсь, что Рейчел оставит тебя после того, как ты перестанешь делать то, что делаешь.
Michael, eğer Rachel'ın senden ayrılması konusunda endişeleniyorsan... eğer yaptığın şeyi yapmayı bırakırsan seni terk edeceğini zannetmiyorum.
В уме я представил Айка и Майка тюремщиками.
Kafamda Mike ve Ike'ı gardiyan yaptım.
Но однажды, мистер Майклс, я могу попросить об услуге.
Ama bir gün sizden bir iyilik isteyebilirim Bay Michaels.
Я же зову их Майк и Айк.
Ben onlara Mike ve Ike diyorum.
Но если ты позвонишь Майку и Айку и скажешь им, что мне нужно выйти и кое-что купить, я смогу сделать настоящие.
Şu anda elimde sadece kürdandan yapılma modelleri var. Ama Mike ile Ike'ı arayıp onlara çıkıp birkaç şey almam gerektiğini söylersen gerçeklerini yapabilirim.
И если вы ненавидите Майлса Амоса... а я знаю, что это так...
Şimdi, eğer Miles Amos'tan nefret ediyorsanız ki ettiğinizi biliyorum...
Майк и Айк не следят за мной, когда я не под таблеткой.
Mike ile Ike hapın etkisi altında değilken beni izlemiyor.
И если мне надо туда пробраться, я должен сбежать от Майка и Айка.
Oraya gitmek için de bizimkileri ekmem lazım. Mike ile Ike'ı.
Когда я вернулась, Майки схватился за грудь, и рухнул лицом в песок.
Geri döndüğüm zaman Mikey göğsünü tutuyordu ve kuma yüzüstü düştü.
Фил, что самое первое тебе приходит в голову, когда я произношу "Майкл Джексон"? Обвинение в растлении малолетних.
Phil, Michael Jackson deyince aklına ilk ne geliyor?
Я не убивал Майка.
Mike'ı ben öldürmedim.
Здравствуйте, меня зовут Майк Айкерсон, и я наркоман.
Merhaba. Adım Mike Ikerson ve ben bir bağımlıyım.
Меня зовут Майкл Хасти, и я старший инженер-программист
Benim adim Michael Hastings,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]