Намекаю traduction Turc
177 traduction parallèle
Значит, Вы не намекаете на то, что я избегаю отвечать на Ваши вопросы, а я не намекаю на то, что Вы не даете мне проверить Ваш отчет.
O zaman sorularınızdan kaçtığımı ima etmiyorsunuz. Ben de raporunuzu incelememe engel olduğunuzu ima etmiyorum.
Я намекаю лишь на то, что Вы нервничаете.
Sadece gergin olduğunuzu ima ediyorum.
Не намекаю.
Hayır, ima etmiyorum.
Я ни на что не намекаю.
Bir şey ima ettiğim yok.
Намекаю тебе на то, что война сделала с моей талией.
Savaşın beden ölçüme yaptıkları hakkında sana bir fikir verir herhalde.
Я ни на что не намекаю.
- Şimdilik, hiç.
- Я же намекаю - вдвоем.
- Sana söyledim. Sadece ikimiz.
Намекаю, я священник.
Unutma, ben şu anda bir pederim.
Я только намекаю, что язык нашего заявления мог быть понят не так, как мы намеревались.
Sadece, söylemiş olduklarımızın tam anlamıyla, kastedildiği şekilde anlaşılmamış olduğunu düşünüyorum.
Я намекаю, что вам, девочки, пора в кровать.
Yatma vaktiniz geldi sayilir.
Я ни на что не намекаю.
Hiçbir şey. Henri'yi tanır mısın?
Я намекаю на то, чтобы, ты не мусорил во Франции так, как в своей комнате.
Demek istediğim, odanı mahvettiğin gibi Fransa'yı da mahvetme.
Я ни на что не намекаю, сэр.
Bir şey demeye çalışmıyorum, bayım.
Я ведь только намекаю на уродливую, мерзкую сексуальную связь.
Yaptığım yalnızca çirkin, çıkarcı bir seks ilişkisini ima etmekti.
Это то, на что я намекаю.
Bunu öne sürüyorum.
Но умный человек поймет : что я намекаю на брак.
Eğitilmemiş bir göze göre, portakal yiyordum ama beyni olan bir göze göre, evlilik hakkında düşünüyordum.
Я намекаю, мистер Вильямс,... на совпадения — появление наших проблем с объявлением вашей горы холмом.
Zannedersem, bay. Williams, Problemlerimiz tesadüfî görünüyor... tepeniz sayemde dağa dönüşecek.
Ну, я только намекаю на это.
Sadece öyle gibi bir şey diyorum.
- Я не намекаю, я цитирую.
- İstemiyorum. Alıntı yapıyorum. " Daha fazla kazanç.
Я ни на что не намекаю, друг – ты тоже вежливый парень...
Sakın yanlış anlama, sen de çok dostane davrandın.
Ты хоть понимаешь, на что я намекаю?
Ne demeye getirdiğimi anlayamadın mı?
- я не намекаю - да нет, намекаешь ты намекаешь, что я что-то не то делал с твоим сыном я просто спрашиваю, зачем ты развлекаешь у себя на квартире 12-летних детей?
- Hiç bir şey ima etmiyorum. - Bence ediyorsun. Çocuğuna karıştığımı ima ediyorsun.
Я не намекаю.
Hayır, özellikle değil.
Ну, я только намекаю на это.
Buna benzer bişey işte.
И этим я не намекаю, что кто-то выйдет замуж!
Kimsenin evlenmesini önerdiğim de yok.
Я не подвергаю сомнениям ваши зрительные способности. Я тонко намекаю на парадокс вопроса человеку в маске о том, кто он.
Senin gözlem gücünü sorgulamıyorum sadece maskeli bir adama kim olduğunu sormandaki çelişkiye dikkat çekiyorum.
Я ни на что не намекаю, но когда я вижу это... Мои 5 внуков могли бы на это питаться один месяц.
İma etmiyorum, söylüyorum bunu gördüğüm zaman, 1,470 Euro beş torunumun bir aylık bakım giderleri.
Нет, нет, месье, я никогда не намекаю.
Hayır, bayım. Ben asla ima etmem.
Ни на что я не намекаю.
Bir şey ima etmedim.
Я намекаю, что я решаю, кто остаётся, а кто идёт, и ты остаёшься.
Kimin gidip kimin kalacağına benim karar verdiğimi ima ediyorum. Ve sen kalıyorsun.
Знаешь на что я намекаю?
Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Не вижу в этом проблемы... намекаю.
Ben bunda bir sorun görmüyorum. İpucu!
Нет, я не на это намекаю.
Hayır, onu kastetmiyorum.
Я ни на что не намекаю.
Bir şey ima ettiğim yok, ben senin tarafındayım.
Вроде бы намекаю ему, что он получит, если правильно разыграет карты.
Bana doğru davranırsa ödülünün ne olacağı konusunda ona bir ipucu vermek istiyorum.
Намекаю?
Ediyor muyum?
Я ни на что не намекаю, ладно?
Birşey demek olmuyor, tamam mı?
- Я намекаю на то, что он работал в отделе нравов.
- Kötü alışkanlıkları ima ediyorum.
Я просто намекаю, что ты должна больше беречь себя.
Yalnızca kendine daha iyi bakman gerektiğine dikkat çekiyorum.
- Думаю, намекаю.
Ama niye yapayım?
Я просто намекаю тебе, что у тебя хороший вкус.
Sadece harika bir zevkin olduğunu söylüyorum.
Я намекаю на то, что можно было бы найти лучшую кандидатуру на роль няни Чем женщина, в честь которой назвали сэндвич в клинике Бетти Форд
Betty Ford Kliniği'nde * bir sandviçe adı verilmiş birinden daha iyi bir bebek bakıcısı olabileceğini ima ediyorum.
Я не намекаю, что кто-то кроме Херба может быть отцом. Учитывая, что кто-то занимался с тобой сексом не предохраняясь Приблизительно за девять месяцев до рождения ребенка
Herb'den başkasının babası olabileceğini ve o kişinin seninle bebeğin doğumundan yaklaşık dokuz ay önce korunmasız seks yaptığından ve bebeğin o kişiye şüphe uyandıracak kadar benzediğini ima etmiyorum.
Ты отлично знаешь, на что я намекаю, Бри.
Ne ima ettiğimi çok iyi anlıyorsun, Bree.
- Я не намекаю, а прямо говорю.
- İma etmiyorum, söylüyorum.
- Ќи на что € не намекаю.
- Hiçbir şey ima etmiyorum.
ƒа намекаю.
Söyle o zaman. - Evet, evet.
Да, намекаю.
- Evet, bu bir ipucu.
Намекаю - нет.
İma etmek mi, hayır.
- Я ни на что не намекаю, месье.
Ama size şunu söyleyeyim, herkes benden nefret ediyor.
- О я ни на что не намекаю.
- Bayım, hiçbir şey ima etmiyorum.