Не уходите traduction Turc
874 traduction parallèle
О, не уходите.
Gitmeyin.
- Пожалуйста, не уходите!
- Lütfen gitmeyin!
- Не уходите!
- Gitmeyin!
Господа, не уходите.
Beyler, lütfen gitmeyin.
Прошу вас, не уходите.
- Kısa ama mutlu bir hayat. - Lütfen beyler, gitmeyin.
Мисс Флем, не уходите, пожалуйста.
Bayan Flaemm, lütfen beni bırakmayın. Lütfen Bayan Flaemm.
- Не уходите.
- Pekala.
Дети, не уходите далеко от входа.
Mağara girişinin görüş alanı dışına çıkmayın çocuklar.
Ретт, прошу, не уходите!
Rhett lütfen gitme.
Не уходите, мистер Коннор.
- Hayır. Lütfen gitmeyin, Bay Connor.
Да, не уходите.
- Lütfen gitmeyin.
Нет, не уходите, можете тоже послушать.
Hayır, gitmeyin. Sizin de duymanız iyi olur.
Почему вы не уходите?
Hala burada ne yapıyorsun?
Не уходите.
Şimdi buradan uzaklaşmayın.
Не уходите, Джонни.
Gitme Johnny.
Нет, не уходите.
Hayır bekleyin.
Не уходите!
Gitmeyin.
Не уходите.
Bir yere ayrılma.
Никуда не уходите.
- Ayrılmayın.
Вы никуда не уходите.
Gitmiyorsun.
- Прошу вас, не уходите.
- Burada. - Lütfen gitme, Bay Bailey.
- Не уходите. Я не помешаю.
- Rahatsız etmeyeyim.
Стойте здесь, никуда не уходите.
Burada bekle. Sakın kaçma.
Нет, не уходите.
Hayır, gitme.
Не уходите. Посидите здесь.
Bir yere kıpırdamayın Bayan Simmons.
Не уходите, вернитесь!
Buraya gelin! Geri dönün!
Не уходите.
Bırakmaya mecbursun.
Не уходите! Теперь, когда я знаю где вы живете, я хочу познакомиться с вашим домом.
Mademki nerede yaşadığını biliyorum, seni evini bırakmak isterdim.
- Не уходите, капитан!
- Bir yere kaybolmayın, kaptan!
Но с берега не уходите.
Ama sahilde kalın.
Конечно. Но вы ведь ещё не уходите?
Henüz gitmiyorsun, değil mi?
- Лиззи, не уходите!
- Lizzie, gitme!
Я сказал : "Не уходите".
Gitme dedim.
Послушайте. Не уходите.
Ben konuşurken odayı terk etmeye hakkınız yok!
Мистер Холден не уходите.
Gitmeyin, Bay Holden!
Не уходите.
Nereye gidiyorsunuz?
Подождите, не уходите.
Bak bana şimdi,
Не уходите!
Siz bekleyin.
Не уходите.
Gitmeyin.
- Не уходите.
- Gitmeyin Baron.
Уходите и не мешайте мне.
Şimdi git ve beni rahat bırak!
Я не отдам его! Уходите!
Çekil git!
- Не уходите.
Bekleyin.
Теперь уходите отсюда, пока кто-то не пострадал!
Birisi incinmeden önce git.
- Только не говорите, что уходите!
- Lütfen gitmek zorunda olduğunu söyleme.
Уходите, я не принимаю.
Gidin. Ben hastayım. Kimseyle görüşemem.
Не уходите!
Burada değil.
Фрейлин Шмидт, вы мне всегда нравились, но не приводите сюда больше этого господина. Уходите немедленно, прошу вас.
Bayan, sizi hep sevmişimdir, ama bu beyi bir daha getirmeyin buraya!
- Тогда уходите, если не по душе.
Terbiyeni takınmayacaksan gidersin.
Уходите отсюда, нам не нужны ваши проповеди.
Bu sahte iyilik ayaklarını bırakıp çıkıp gider misin?
Этот номер у вас не пройдет, лучше уходите.
- İşe yaramayacak, bu yüzden gidin.