Нелёгкая traduction Turc
126 traduction parallèle
У вас началась нелёгкая жизнь.
Bundan sonra daha kötü şeyler olacak.
Дети - это прекрасно, но задачка перед Роз лежит нелёгкая.
Bebekler bir harika ama Roz'un önünde zor bir yol var.
Кошке дать имя - нелёгкая штука,
Kedilere isim takmak Çok zor bir istir
Быть Истребительницей - штука нелёгкая.
Vampir avcıIığı zor iştir.
Что ж, это нелёгкая задача. Карьера твоего отца впечатляет.
Schorsch çok çalıştı buralara gelmek için.
Что за нелёгкая его туда понесла?
Ne yapıyor orada?
Нелёгкая и сто бесов!
Kesin sesinizi!
Но быть человеком в мире эльфов - нелёгкая задачка.
Elf dünyasında... bir insan olmanın, getirdiği bazı zorluklar yaşıyordu.
Нелёгкая задача.
Çok zor ya.
Это нелёгкая задача. Даже для кадрового офицера.
Bunlar kariyerli bir subay için bile yapması zor şeyler.
Нелёгкая доля тебе выпала!
Sana da zor olmuş olmalı!
Ох и нелёгкая участь... Тех неудачников ждёт. Лейтенант Рэйни
Uyuklayan kurbanlarıyla ne iğrenç oyunlar oynardı.
Ну и где вас нелёгкая носила?
Gerçekten çok dakiksin.
Ну вот, принесла нелегкая.
Tommy'ye iki yıl verirler. Üç de olabilir bence.
Это будет нелегкая работа.
Bu seferki zor bir görev.
Завтра нам предстоит нелегкая прогулка, лучше бы вам подкрепиться.
Yarın taşlık bir bölgeden geçeceğiz. Biraz fasulye yeseniz iyi olur.
А какая нелегкая занесла Лайла в Техас?
Lyle'ın Alvarez'de ne işi varmış?
Это, очевидно, нелегкая задача.
Anlaşılıyor ki bu hiç de kolay değil.
Нелёгкая добыча, да?
Elde edilmesi zor, ha?
- Нелегкая задачка
Hiç kolay bir şey değil.
Ночь у меня нелегкая выдалась.
Güzel ve uzun bir gece geçirdim.
Кого ЕЩЕ нелегкая принесла?
- Kim o?
Ну, быть актрисой, это очень нелегкая жизнь.
Oyunculuk şartları çok zordur.
Какая нелегкая доля заставила эти нежные руки взять такое смертельно холодное оружие...
Nasıl bir kader böylesine yumuşacık ve narin ellere böyle soğuk bir silah tutuşturablilir?
Кого это принесла нелёгкая?
- Kim olabilir?
Энакин... стать джедаем - непростая задача... и даже если тебе это удастся, это нелегкая жизнь.
Anakin Jedi eğitimi hiç kolay değildir başarılı olsan bile zor bir hayat biçimidir.
Всегда думал, что у актеров - нелегкая жизнь.
Her zaman oyunculuğun biraz zorlu bir iş olduğunu düşünmüşümdür.
Да, у нее нелегкая задача приручить чемпиона...
Şampiyon adayı olarak şansı yüksek.
Принесла нелегкая в такую погоду.
Yağmurun altında, işe yaramaz bir pislik...
У оленя также нелегкая судьба. И у остальных.
Rengeyiğinin trajik bir geçmişi var ve buradaki diğer herkesin de öyle.
Нелегкая и сто бесов!
Gözlerime inanamıyorum.
При том, что здесь нелегкая служба.
Ve burada, işler sizin için kolay değil.
Потому что это нелегкая работа.
Çünkü sürekli pis işler yapacaksın.
Жизнь ему выпала нелегкая, это точно.
Geçmişinde zor günler geçirdi.
Принесла нелегкая сюда.
- Beni ne hale getirdi.
Нелегкая выдалась неделька.
Biraz güçsüzüm.
У меня выдалась нелегкая ночка.
Çok zor bir gece geçirdim.
Похоже, у тебя была нелёгкая жизнь.
Zor bir hayata benziyor.
Для неё это была нелегкая ночь.
Onun için zor bir gece oldu.
Нелегкая задачка.
Ve bu hiç de kolay olmayacaktı.
Отец наш небесный, как ты знаешь, жизнь у нас нелегкая.
Kutsal baba, senin de bildiğin gibi hayat bizim için kolay değil.
Была нелегкая неделя.
Bu hafta işler kesattı.
И твоя крестная... У нее нелегкая судьба.
Ciciannen çok zor bir hayat yaşıyor.
Нелегкая выдалась ночка.
Çok yoğun bir gece.
Это нелегкая задача - облечь нужные слова в нужную форму. Убедить людей сделать то, что вы от них хотите.
Aslinda bu, birine istediginizi yaptirmak için dogru seyi, dogru biçimde söyleme mücadelesidir.
Лиланд, послушай, я знаю, у тебя выдалась нелегкая неделя.
Leland, dinle, berbat bir hafta geçirdiğini biliyorum...
Это моя нелегкая судьба выносить приговор за ваши преступления.
Maalesef suçlarınızın cezasına karar vermek benim sorumluluğum.
Тебе предстоит немало жертв. Ответственность - нелегкая ноша.
Mücadelede ıstırap ve fedakârlık olacaktır.
Нелегкая задача.
Kolay görev değil.
О, боже, принесла нелегкая... Погуляй.
Olamaz, müdavim olmayan müşteri geldi.
Не самая лучшая обстановка для воспитания сына. Того самого, с которым нелегкая свела тебя в Монако.
Yakın zamanda Ivan'la kötü bir anı yaşadınız.