Ненадёжны traduction Turc
158 traduction parallèle
Вы самоуверенный, ненадёжный, неряшливый, неприятный и в крайней степени возмутительный человек!
- Sen önyargılı, güvenilmez, pasaklı kaba ve çok rahatsız edici birisin.
Смокинг - это устройство для безопасности свадьбы, созданное женщинами потому что они знают, что мужчины ненадёжны.
Smokin, kadınlar tarafından çıkarılmış bir evlilik güvenliğidir. Çünkü erkeklerin güvenilmeyeceğini biliyorlar.
Я ненадёжный?
Ben sabit değil miyim?
Ладно, ты занудный... ты одержимый, ты ненадёжный... ты мягкотелый
Tamam, mızmızsın takıntılısın, güvenilmezsin....... çekingensin,...
Какой ты ненадёжный тип.
İnanılmaz bir hainsin.
Глупость - пытаться продать это людям,.. -... которые по природе ненадёжны.
Aptallık doğası gereği güvenilir olmayanlara bunu satmaya çalışmaktır.
Свидетельские показания ненадёжны.
Polise sor. Görgü tanıklarının ifadeleri güvenilir değildir.
Абсолютно ненадёжный придурок.
-... kesinlikle güvenilmez bir aptal.
- Самый ненадёжный трюк.
- En tutarsız numaram.
Память - ненадёжный рассказчик.
Hafıza güvenilmez bir anlatıcıdır.
Скажи, что я бесчувственный, ненадёжный.
Ona duyarsız ve güvenilmez olduğumu söyle.
Вообще-то я бы никогда не стал разговаривать с тобой об этих вещах, ведь ты такой ненадёжный... но Дэннис, Ди и Фрэнк напрямую вовлечены, и мне надо кому-то рассказать.
Normalde boyle seyleri seninle konusmam cunku guvenilmezsin... ama Dennis, Dee ve Frank birbirine yakin oldugundan birisiyle konusmaliydim dostum.
воспоминания чаще всего очень ненадёжны.
Vay canına! İnsan, kendi hafızasına bile güvenemiyor.
Не было видно, что он ненадёжный источник для тебя?
Bu sana da güvenilmez bir kaynak gibi görünmedi mi?
Потому что... он ненадёжный
Çünkü... O bir dönek!
Ты не ненадёжный
Sen dönek değil misin?
Мало того, что у неё ненадёжный муж, но у неё ещё и маленькая проблема с алкоголем.
Alkol probleminin tek nedeni işe yaramaz kocası değil.
Я думаю, что большинство творческих людей очень ненадёжны.
Bence çogu yaratici insan öyle özgüven eksikligi çekiyor ki, her seyi bildiklerini düsünmek istiyorlar.
Он ненадёжный, непостоянный, лживый, Бесхребетный, эгоистичный мелкий засранец.
Döneğin tekidir, üçkağıtçı, iki yüzlü iradesiz, bencil aşağılık bir pislik.
Мистер Прайсинг, если вдруг я завтра не понадоблюсь, предупредите, пожалуйста. А то мужчины, которые то приезжают, то уезжают из города, ненадежны.
Sabah bana ihtiyacınız olmadığını anlarsanız... umarım bana bildirirsiniz... çünkü sizin gibi şehre gelip gidenler genellikle güvenilmez olur.
Тем не менее, молодые люди ненадежны.
Ne de olsa, genç erkeklere güven olmaz.
Очень ненадежный тип.
Çok risklidir.
Запасы топлива : уменьшаются Транспорт : практически нет Поставки продовольствия : ненадежны
Yakıt stokları : bitmek üzere, Ulaşım : çok güç, Gıda dağıtımı : sağlıksız.
Не удивляйтесь, если ненадежный альянс на станции даст трещину.
İstasyondaki tedirginleşen ittifak üyelerinde çatlak baş gösterirse sakın şaşırma.
Какой ненадежный альянс?
Tedirginleşen ittifak üyeleri de ne demek?
В данный момент данные со спутников ненадежны.
Şu anda uydulara güvenemiyoruz.
Ненадежный тип. Вечно опаздывал, работу не вовремя делал...
Anımsadığımı kadarıyla, güvenilmez bir adamdı ; genellikle gecikir ve işin hep arkasında kalır.
Это же вопрос общественной безопасности, как ненадежный самолет или компания, сбрасывающая цианид в Ист-ривер.
Bu toplum sağlığı ili ilgili bir konu, güvensiz bir yolcu uçağı gibi
Вампиры ненадёжны.
Vampirler sözlerine sadık değildir.
Но вот есть наган, но совсем ненадежный.
Bir tane Nagan var ama çok sağlam değil.
- Ётот Ќино какой-то ненадежный.
Şu Nino, güvenilir değil.
Он опасный, ненадежный, он очень плохой.
O tehlikeli, dikkatsiz ve bir zorba.
Ненадежный и не работает тяжело?
Sağlam olmayan, çok çalışmayan biri mi?
Вы столь же слабы и ненадежны как и ваша безопасность
Sen zayıfsın ve o güvenliğin kadar güvenilmezsin.
- и факт, что ты совсем ненадежный... 60 000.
- ve senin hepten güvenilmez olduğunu... 60,000.
Компьютеры так ненадежны.
Bilgisayarlar ne kadar güvenilmezler.
Но его пренебрежение властью Агамемнона грозит разрушить и без того ненадежный союз.
AMA AGAMEMNON'UN HÜKÜMDARLIĞINA TEPKİSİ ZAYIF BİRLİĞİ DAĞITMA TEHLİKESİNE YOL AÇIYORDU.
Ваши слуги ненадежны и некомпетентны.
- Personeliniz geri zekalı ve çok tecrübesiz.
Но, знаете, такие отношения слишком ненадежны.
Ben de bu bölüme atandım. - Noda-san, sorun, sorun.
Но если я такой ненадежный, почему же ты думаешь, что я не расскажу Лане Лэнг о той полосе препятствий, что ты для нее приготовил?
Pekala. Madem ben o kadar güvenilmez isem, Lana Lang'in etrafına kurduğun engel parkurundan bahsetmeyeceğimi nereden biliyorsun?
Потому что ты ненадежный.
Çünkü sen kaypağın tekisin.
Единственный способ что-нибудь не подхватить это вовсе не заниматься сексом, потому что презервативы совсем ненадежны. "
Geride tek çocuk bırakmadık. "Bıraktık ama bırakmadık deriz."
Пытки ненадежны, как вы знаете.
Ve biliyorsunuz ki, İşkenceyle alınan bilgiye de güven olmaz.
Ты ненадежный свидетель.
Sen güvenilmez bir tanıksın.
Память - ненадежный орган.
Hafıza çok güvenilmez bir organdır.
Я вам скажу, что его показания очень ненадежны.
Anılarının ne kadar güvenilir olduğunu anlatayım size.
Они ненадежны.
Yeterince güvenilir değil.
ƒа уж. ѕеревозчики - народ ненадежный.
- Nakliyecilere güven olmaz.
Вон ненадежный элемент.
Zayıf halka o.
Они весьма ненадежны даже для ненаметанного глаза, я сейчас смотрю на них.
Eğitilmemiş gözle baktığında dahi tam anlamıyla yetersiz ve şu an onlara bakıyorum.
Свидетель был ненадежный.
Tanık, boş çıktı efendim.