Плачут traduction Turc
328 traduction parallèle
Ты толстокожий. А толстокожие не плачут.
Hey, sen bir filsin ve filler ağlamaz.
Но наверняка есть и такие, которые не плачут?
Birini sevdiğin zaman bunu gayet doğal bulurum.
А то я подумала, будто Стендаль написал, что в таких случаях все офицеры-кавалеристы плачут.
Evet, doğal olarak. Bu iyi. Stendhal'ın söylediğini düşündüm de böyle bir durumda yalnızca bu süvari ağlamış.
Ты думаешь, легко видеть как близкие люди умирают, как они плачут, задыхаются, хрипят.
Bütün o hastalık ve ölümlerin masrafının nasıl karşılandığını sanıyorsun?
Плакал, как плачут потерявшиеся дети.
Kaybolmuş bir çocuk gibi, ağlardı!
А ещё раздражает, когда они плачут.
Üstelik ağlamaları çok can sıkıcı.
Я не знаю, что мне делать, когда они плачут.
Ağladıklarında ne yapmalı bilmiyorum.
Одним словом, иллюзия настолько полная, что туристы плачут.
İnsanda gerçekmiş duygusunu öyle başarıyla uyandırıyor ki,... turistler ağlıyor.
Я знаю, что сицилийские женщины плачут в свою брачную ночь.
Sicilyalı kadınların düğün gecelerinde ağladıklarını biliyorum.
Только все смотрят и плачут.
Herkes bana bakıyor ve ağlıyor.
Знаешь, когда плачут?
Ne zaman ağlanır, bilir misin?
Те, кто не родился, не плачут и не сожалеют.
Doğmamış olanlar, gözyaşı dökmezler ve pişmanlık duymazlar.
От ваших слов камни плачут.
Taş olsa dayanamaz bu sözlere.
"Боже мой, все клиенты одного из лучших борделей на Бурбон стрит плачут с тех пор, как ты уехала".
"Bourbon Caddesi'ndeki en zarif genelevin müşterileri o gittiğinden beri ağlıyorlar."
Плачут, Богу молятся, не жалея слёз,
Yalvarırlar Tanrıya Her gün daha fazla.
Плачут невезучие люди-дикари
Kayıplarını sayar, Hallerine yanarmış.
Эти женщины спят одни и плачут.
Birçok kadın yalnız uyuyup ağlıyor.
У них нет мужей и они плачут.
Kocaları yok ve ağlıyorlar.
Женщины плачут, а вы не понимаете, почему.
Kadınlar ağlar ve siz asla anlamazsınız.
- Это сестрички жалеют, плачут...
- İnliyorlar...
Ну, не надо плакать. Терпеть не могу, когда женщины плачут.
Ay, bağırmayın.Bir kadının bağırmasından nefret ederim...
"Секретарши тоже плачут".
"Sekreterler de Ağlar" Nedir bunlar?
Все для меня было так ново, так интересно. Я не понимала, почему выпускники всегда плачут на торжественной церемонии.
Her şey bana o kadar yeni ve ilginç geldi ki okulumuzdan mezun olanların niçin ağladıklarını anlamamıştım.
Пока хоть один человек сжимается под гнетом железного кулака режима, пока дети плачут в ночи, а актеров избирают президентами, мы должны продолжать сражаться.
Bir tek insan bile baskının demir yumruğu altında ezildiği, geceleri bir çocuk ağladığı, ya da bir aktör başkan seçildiği sürece mücadeleye devam etmeliyiz.
Я хочу спросить у моего отца, а вы не позволяете, дети плачут, мать больна.
Babamdan isteyim diyorum, bırakmıyorsun. Çocuklar ağlıyor. Annen hasta.
Они плачут.
Çocuklar hep ağlıyor.
- Ты ешь мороженое, а они плачут.
Onlar ağlarken, sen burada dondurma yiyorsun.
Почему все чутьли не плачут, если Марти не получаетжелаемого?
Onun isteğin olmayınca neden herkes ağlamaya başlıyor?
"Киты не плачут", Д.Х. Лоуренс.
"Balinalar Ağlamayın", D.H. Lawrence.
они плачут.
Sif, ağlıyor.
Дети плачут.
Bebekler ağlar.
Отчего люди плачут?
İnsan neden ağlar?
Люди плачут...
İnsanlar ağlar.
Если кто-то умер, плачут, когда остаются одни... Если кто-то не может вытерпеть...
Biri öldüğünde, ya da yalnız kaldıklarında, bir şeylerin, yükünü, taşıyamadıklarında.
Большие мальчики не плачут.
Erkekler ağlamaz, değil mi?
В отличии.. В отличии от тебя, я стоял в проходе,.. .. слушал, как пятеро моих голодных детей плачут из-за нехватки хлеба,..
Eğer evinin kapısında durup ekmek için ağlayan beş çocuğunu dinlemediysen bir şey bilmiyorsun demektir.
- "Большие мальчики не плачут".
- "Big Boys Don't Cry".
Когда гуманоиды плачут, их эпидермис возле глаз заметно набухает.
İnsansılar ağladıklarında, göz çevreleri belirgin bir biçimde şişer.
Когда люди плачут... они вытирают слёзы носовыми платками.
İnsanlar ağladığında... gözlerini peçeteyle kurulayabilirler.
Так вампиры плачут?
Yani bir vampir ağlayabilir mi?
Дети плачут, когда грустно.
Çocuklar üzüldüklerinde ağlarlar.
Взрослые плачут, когда печально.
Büyükler üzüldüklerinde ağlarlar.
А когда плачут дома, как это?
Peki binaların ağlamasına ne yol açar?
Все вышли и плачут
Herkes dışarıda durur ve ağlar.
Девушки всегда плачут на свадьбе.
Bütün kızlar düğün günü ağlar.
В этом шоу все плачут.
Jerry, bu programda herkes ağlıyor.
Молоко, по пролитому молоку не плачут.
Sakın, sakın babama söyleme.
Люди плачут и ты включаешь телевизор?
İnsanlar ağlarken, televizyon mu açılır?
Они плачут, Джим.
Ağlıyorlar. Nasıl oldu bilmiyorum ama bunu görmek güzel.
И из-за этого плачут?
Bu yüzden mi ağlıyor?
Жены и дети в лачугах плачут Я этому просто не верю.
Anne ve çocuklar oturur ve ağlarlar gözleri nehir...