Погуляем traduction Turc
146 traduction parallèle
- Погуляем, отметим.
- Gidip kutlayalım.
Пойдем в поле, снимем обувь, погуляем по траве.
Kırlara çıkalım, çıplak ataklarla çimenlerin üzerinde yürüyelim.
Пойдем погуляем!
Bize katılacak mısın?
Может, погуляем немножко сегодня вечером?
Bu gece dışarı çıkabilir miyiz?
Хосэфа, давай погуляем, на улице наверняка ветерок.
Josefa, parkta yürüyüşe çıkalım. Orası serin olabilir.
Пойдём погуляем. И Минору тоже.
Gel, Isamu, yürüyüşe çıkalım.
Мы отужинаем завтра, после ужина мы погуляем, а во время прогулки, мы побеседуем.
Yarın öğle yemeği yeriz. Ve yemekten sonra yürürüz... yürürken de konuşuruz.
- Погуляем? - Давай.
Şöyle biraz yürüyelim.
Мы отдохнем, потом выпьем какао, и, может быть, погуляем по скверу.
Dinlendikten sonra size güzel bir kakao hazırlayacağım.
- Идем погуляем.
- Biraz yürüyelim.
Погуляем мы, Скотти, а вы занимайтесь капсулами.
Gezinme işini biz hallederiz, sen karşıt madde bölmesiyle ilgilen.
Нет, лучше погуляем.
- İyi günler.
— Мы как-нибудь вместе погуляем.
Bir gün birlikte geziye çıkacağız.
Как раз около часа и погуляем.
Sadece bir saatimizi alır. Hey itekleyip durmasana.
На эти выходные мы обязательно погуляем. Мы отправимся в город.
Bu hafta sonu dışarı çıkarız.
Теперь давай просто погуляем.
Yürüyerek devam edelim.
Пойдем погуляем?
Hala dışarı çıkıyor muyuz?
Погуляем в парке.
Biraz yürüyüş yapalım.
Да, погуляем по саду.
Evet bahçede ufak bir yürüyüş.
Пошли погуляем. Хочу воздухом подышать.
Biraz yürüyelim ;
Мы погуляем.
Yürüyelim.
Погуляем сегодня вечером? Это называется "захват".
- Bu akşam buluşmak ister misin?
Тогда мы просто пойдём погуляем или выпьем что-нибудь.
O zaman yürüyüşe veya içki içmeye gidelim.
Погуляем на славу, чтобы забыть об этой несправедливости!
Hadi ziyafet çekelim!
Лилена, пойдем, погуляем.
Lelaina, yürüyüşe çıkalım.
- Пойдем, погуляем.
- Gel beraber biraz gezelim.
Тогда погуляем?
Yürüyüşe ne dersin?
Погуляем? Казан?
Biraz yürüyüşe çıkalım mı?
Живей, народ, погуляем сегодня на славу!
Dans edin millet!
Давайте все сегодня погуляем.
Hepimiz beraber gidelim.
Пошли погуляем.
Benimle çıkar mısın?
- Доброе утро! Мы пойдем на море погуляем.
Biz kumsalda yürüyüşe çıkıyoruz.
- Пойдем погуляем?
- Hadi yürüyüşe çıkalım. - Biraz bekle, tamam mı?
Мы погуляем с тобой в парке... мои собаки - ваши собаки.
Bir gün yürüyüşe çıkmalı. Benim köpeklerim ve sizinki.
Я думала, мы пойдем погуляем.
- Biraz dolaşırız diye düşündüm.
Пойдем погуляем? Пойдем.
- Gezmeye gitmek ister misin?
Пойдём погуляем?
Yürüyüşe çıkalım mı?
Немного погуляем, понимаешь?
Biraz yürürüz olur mu?
- Скоро заканчивается срок нашей договорённости - думал, мы погуляем.
Anlaşmanın son gününü birlikte geçiririz dedim.
- Пойдём-ка погуляем
Evet. Yürüyüşe çıkalım.
Пойдём, пойдём погуляем
Aferin! Şimdi gidip güzelce bir yürüyüşe çıkalım.
То есть настоящий план со временем и местом, я устала слышать "Давай погуляем позже".
Saatin ve yerin belli olduğu gerçek bir plan. "Sonra buluşuruz" demenden de bıktım artık.
Эй, пошли, погуляем.
Hey, hadi, hep birlikte dışarı çıkıyoruz.
Давай погуляем.
Biz biraz gezelim.
Может погуляем?
Yürüyüşe çıkmak ister misin?
Может, как-нибудь потом погуляем.
Evet, başka bir zaman yürürüz.
Хорошо. Слушай, что я скажу, как ты смотришь на то, если мы сейчас пойдём в город, погуляем, а потом отправимся есть вкусное мороженое. А?
Bak sana ne diyeceğim Seninle ufak bir gezintiye çıkalım kasabada.
Пойдём, погуляем и поговорим.
Dışarı çıkmalıyız. Sadece sen ve ben.
- Погуляем?
Biraz konuşalım.
Хочешь, ещё погуляем?
Yürümeye devam mı yoksa...
Погуляем.
Yürüyüşe çıkalım.