Пофиг traduction Turc
908 traduction parallèle
Пофиг. Найди кого-то и всё.
Umurumda degil, birini bul iste.
Но мне пофиг, Тони.
Ama takmıyorum Tone.
- Да мне пофиг.
- Umurumda bile değil.
Честно, мне на нее пофиг.
Şahsen ben onsuz da yapabilirim.
Забей. Пофиг уже как то.
Tanrım, Joe.
Тебе же на всё пофиг, да?
Hiçbir şey umurunda değil, di mi?
Да пофиг.
Bir önemi yok.
Пофиг, Эми
Neyse artık, Amy.
Пофиг.
Neyse artık.
Пофиг.
Fark etmez.
Да пофиг.
Her neyse.
- Да мне пофиг, верите вы мне или нет!
Neye inandığınız sikimde bile değil!
" Пофиг, у него конфетка'Old Henry'.
" Farketmez, onda bir'Old Henry'var.
Лично мне пофиг.
Bunu tamamen unutmuştum.
Пофиг.
Neyse ne.
Я позвонил в компанию, которая ее позвала - им было пофиг.
Ne yapacağımı bilmiyorum! Onu gönderen şirketi aradım ama takmıyorlar!
Пофиг, не просвисти их.
İşte, her neyse. Haybeye harcamayın.
Пофиг.
Neyse...
- Нам пофиг!
- Yeter, kalk ayağa. - Umurumuzda değil.
- Да пофиг.
- Kimin umrundaki.
Да, точно, пофиг.
Evet herneyse.
Да ладно мне пофиг, пока мы получаем за него деньги.
Hey yavrum. Ekmeğimizi çıkardığımız sürece bir sorun yok, değil mi?
Мне пофиг.
Benim için sakıncası yok.
- ≈ му пофиг, рак у мен € или нет.
- Kanser olsaydım daha iyiydi.
Мне пофиг!
Umurumda bile değil
- Ай. - Да пофиг.
Boş versene.
- Мне пофиг.
- Umrumda değil.
- А мне пофиг.
- Umrumda değil.
Ну и пофиг, просто же стекло.
Ne olacak, altı üstü cam.
Да пофиг ". И им вроде все по барабану.
O da "Umurlarında değil." derdi.
Слушай, мне пофиг, что ты экономил свои 50 пенсовики!
50 peni biriktirip biriktirmemen umurumda bile değil.
ты просто дурак, который телек смотрит целыми днями и без конца все покупает тебе до всех пофиг, и всем до тебя пофиг тоже!
Bütün gün Tv seyreden ve meşgul olan aptal birisin. Hiç kimseye değer vermezsin ve hiç kimse sana değer vermez!
Да мне тогда пофиг было, кто там что провёл.
O zamanlar gerçekleştirmiş oldukları da bana vız geldi.
- Да мне пофиг.
- Umurumda değil.
Да пофиг это.
Umrumda değil!
Да пофиг.
Herneyse.
Пока я возвращаю Джеки, ты будешь сидеть и говорить "Да пофиг".
Jackie'le tekrar birlikte oluduğumda, sende burada oturup "Herneyse" diyor olucan.
Да мне пофиг.
Herneyse.
ЧАРЛИ Дамы извините, но мне нужно уйти... потому что... да пофиг, хочу и ухожу...
Bayanlar, izin verirseniz gitmem gerek çünkü... Sanki sebep göstermeye ihtiyacım varmış gibi.
Нет. Не "пофиг".
Hayır, önemi var.
Эрик все хорошо, я знаю, что тебе пофиг на тостер.
Eric sorun değil, Tost makinasını önemsemediğini biliyorum.
Ты веришь в то, что ему было не пофиг на это, если он планировал получить развод? !
Ayrılmaya niyeti olsa böyle şeyleri dert eder miydi sence?
Какая разница. Не пофиг ли что подумает наша тупая публика.
İğrenç halkın ne düşündüğü kimin umurunda?
Пофиг
Her neyse.
Да пофиг.
Ne farkeder.
Мне пофиг.
Umurumda değil.
Вот кто-то не знает... кто-то не врубается, кому-то пофиг... но вот только не надо грозить Южному Централу, попивая сок у себя в черном квартале.
Şey, herneyse... sadece dikkatli ol. Şimdi mi?
Вот и их разговоры мне тоже пофиг.
İşte o kadar umrumda.
Пофиг.
Her neyse.
- О, да пофиг.
- Önemi yok.
Ну и пофиг, главное, что я поднялся на вершину, ага?
Önemli olan, benim bir numara olmam, değil mi?