Прикинь traduction Turc
394 traduction parallèle
Прикинь, эта сука должна мне денег.
O kahpenin bana borcu olduğunu biliyorsun.
Выигрывал где-то 600-700 долларов, прикинь?
600-700 dolar kadar kârda idim, tamam mı?
Понял, что мне не уйти, прикинь?
kımıldayamıyorum.
- Не понял? - Короче. Мой пес схавал заначку, прикинь?
Köpeğim esrarımı yedi, ahbap.
Прикинь, "один раз"?
Bunu bir defa filmde görmüştüm.
Все рассыпал, прикинь.
Berbat ettim.
Прикинь? Арабам самим на хер, бля, сносит!
Deveyi kambur edecek kadar felaket bir mal.
Босс ща придет, он где-то ходит, прикинь.
Patron dönecek. Başka yerdeymiş.
Надеюсь, что найдут, прикинь?
Tanrım inşallah bulurlar. Bence de.
Прикинь, кем я там работал?
Bil bakalım neydim.
Прикинь...
Bir araştır.
- Держи, прикинь на себя.
- İstersen bir dene.
Ага, "прикинь на себя".
İstersen bir dene.
Прикинь, улететь из Вьетнама и разбиться на вертолете.
Düşünsene. Vietnam'dan kurtul... -... ve uçak kazasında öl.
Прикинь, что зa xрeнь?
Kahretsin! İnanabiliyor musun?
Прикинь, что за душевный ад, пародировать самого себя в самом неприглядном виде.
Çünkü, demek istediğim, bu bir tür ruhsal cehennem gibi... boyuna ulaşmış maskaralığında kendi parodini yapmak.
Прикинь, в бюджете нет денег на такое.
Görüyorsunuz, bütçede bakımı için para yok.
Это же кот, прикинь?
Yani bir kedi, anlıyor musun?
Ты прикинь, сколько это всё стоит!
Bunun bu kadar pahalı olduğuna inanabiliyor musunuz?
Сам-то прикинь.
Dostum?
Кто её только не имел, прикинь.
Herkes ondan bir parça almıştır, bilirsin.
Прикинь? Столько женщин, и... ничего!
Yani, hepsi kadın ve hiçbir şey yapamıyorsun!
Чувствую себя как Супермен без всех своих способностей, прикинь.
Kendimi güçlerini kaybetmiş Süperman gibi hissediyorum.
Потому что он оставил коробку у её дома, прикинь?
- Kızın evine bir kutu bırakıyor tamam mı?
Прикинь? Назовут это - "Росс".
Ona "Ross" diyecekler.
Гари Глитер, прикинь.
Gitti. Gary Glitter, yüksek sesle ağlar.
- Прикинь, он угробил бы двух.
- İki tane olduğunu düşünsene.
Прикинь, что со мной сегодня случилось.
- Tammy, bugün ne oldu, tahmin et?
Ежедневно проходят тысячи проводок... прикинь, сколько должно скопиться за пару лет... это несколько сотен тысяч долларов.
Ama günde birkaç bin işlem olduğunu düşünelim... ve birkaç yıl boyunca aynı işlemi gerçekleştirdiğimizi,... ancak birkaç yüzbin dolar birikir.
Эй, пап, прикинь, в субботу вечером у нас будут выступать Монти Пайтон и Холи Грэйл.
Baba, bil bakalım ne var? Cumartesi gecesi açık hava sinemasında Monty Python ve Kutsal Kase'yi gösteriyorlar.
- Ты прикинь, да? !
İnanabiliyor musun?
У ребят из Брикстона на стоянке какая-то машина припаркована,.. а в ней, прикинь, четыре кило кокаина. Представляешь?
Brixton tayfasının Breedenton mahkemesine parkedilmiş şu boktan küçük arabasının için de yaklaşık dört kilo kokain var.
- Прикинь, нас всех используют.
Alıştım. - Yüzleş onunla.
- Вот ты и прикинь, какая была телка, что друга моего провела!
Ama artık ne kadar güzel görünüyorsa,.. ... her şeyi çok bilen arkadaşımı tamamen kandırmış.
- Прикинь, до сих пор не могу выкинуть из головы эти три часа.
Sana bir şey diyeceğim. Ben hâlâ şu saat üç mevzusuna takılmış durumdayım.
Никого не зовёт по кличке. Прикинь?
Hiç kimseyi takma adıyla çağırmaz.
Прикинь, показаня Клинтона не были такие популярные...
Ahbap, Clinton bile bu kadar hit almadı
Так что прикинь.
Şu stresi bir düşün.
- Впервые в жизни, прикинь.
- Ve bu ilk değil.
- Прикинь... такую делать.
Böyle bir ameliyatın gerekmesini.
6 лет с ней, прикинь! А я Томку - 5.
Altı yıldır beraberiz, düşünebiliyor musun?
Прикинь.
Şunu dinle.
А прикинь, она в тебя влюбится.
Düşünsene, sana âşık olursa?
- Прикинь, он угробил бы двух.
- İki karısı olduğunu hayal etsene.
- Да, дальше сам прикинь, с учетом метеоритов.
- Evet. Geri kalanını sen düşün artık.
- Прикинь.
Göçmenlik derdini basına sardı.
Прикинь?
İnanılmaz değil mi?
Просто прикинь.
Tahmin et.
У меня есть планы получше. Прикинь.
Evet, dostum.
Прикинь сам!
Hesabı sen yap.
Прикинь.
Düşündüm de.