Прямо как в старые времена traduction Turc
40 traduction parallèle
Ну, вот... Похоже, прямо как в старые времена.
Görüyor musun bak tıpkı eski zamanlardaki gibi.
Прямо как в старые времена.
Hâlâ eskisi gibi!
- Прямо как в старые времена, да?
- Eski günlerdeki gibi, değil mi?
- прямо как в старые времена.
- Eski günlerdeki gibi. - Evet, kesinlikle.
Окружен и связан, прямо как в старые времена.
Eski günlerdeki gibi örtü geçirmeler, bağlamalar.
Ну, прямо как в старые времена, они всегда были самоуверенными нахалами.
Aynen eski günlerdeki gibi her zaman kendilerini beğenmişlerdir.
Прямо как в старые времена, правда?
Tıpkı eski zamanlar gibi?
Прямо как в старые времена.
Eski zamanlardaki gibi...
Прямо как в старые времена.
Eski zamanlardaki gibi olacak.
Прямо как в старые времена.
Aynı eski günlerdeki gibi.
Прямо как в старые времена, да, Полковник?
- Eski zamanlardaki gibi ha Albay?
Прямо как в старые времена.
Eskiden olduğu gibi.
Прямо как в старые времена, да?
Tıpkı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Прямо как в старые времена.
Eski günlerdeki gibi.
Только ты и я, прямо как в старые времена.
Sadece sen ve ben. Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Прямо как в старые времена.
Tıpkı eski zamanlardaki gibi olur.
Мы победим его, прямо как в старые времена.
Onu indirelim derim! Eski günlerdeki gibi.
Прямо как в старые времена?
Eski günlerdeki gibi mi?
Похоже, Валентин опять экспериментирует... прямо как в старые времена.
Öyle görünüyor ki Valentine yine deney yapmaya başlamış tıpkı eski günlerdeki gibi.
Прямо как в старые-добрые времена, Стив!
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Всё будет прямо как в старые добрые времена.
Aynı eski günlerdeki gibi olacak.
Прямо как в старые добрые времена, не так ли?
Aynı eskisi gibi, değil mi?
Прямо как в старые добрые времена, да?
Tıpkı eski günlerdeki gibi, değil mi?
Прямо как в старые времена.
Aynen.
- Прямо как в старые добрые времена.
- Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Прямо, как в старые добрые времена.
Eski günlerdeki gibi, ne dersin?
прямо как в старые добрые времена. Точно.
Eskiden olduğu gibi...
Прямо как в старые добрые времена, когда болото было твоей крепостью.
Bataklığın senin sarayın olduğu o güzel günlerdeki gibi olacak.
Прямо как в старые добрые времена, да?
Güzelim eski günleri mi yad ediyorsun ahbap?
Будет прямо как в старые, добрые времена в Индианаполисе.
Indianapolis'deki eski günlerimizdeki gibi.
Прямо как в старые добрые времена.
Tıpkı eski günlerdeki gibi.
Вы с Равой как раз вовремя, поможете выгнать этих жестоких убийц деревьев, прямо как в старые добрые времена.
Sen ve Raava bize yardım için tam zamanında geldiniz. Tıpkı eski zamanlardaki gibi bu ağaç düşmanı ateş aşıklarını temizleyelim.
Ох, прямо как в старые добрые времена.
Eski günlerdeki gibi.
Давай же, прямо как в старые добрые времена.
Hadi, tıpkı eski zamanlardaki gibi olur.
Прямо как в старые, добрые времена.
Tıpkı eski güzel günlerdeki gibi.
- прямо как в старые добрые времена.
- Aynı eski günlerdeki gibi. - Hayır, öyle değil.
Прямо как в мои старые добрые времена в Беркли.
Berkeley'de eylemci olduğum günler gibiydi.
Прямо как в старые-добрые времена?
Eski günlerde ki gibi değil mi?
Прямо как в старые добрые времена?
Eski zamanlardaki gibi, degil mi?
Прямо как в старые добрые времена.
- Eski günlerdeki gibi.