Пьёте traduction Turc
464 traduction parallèle
О том, что вы пьёте.
İçiyordun demek istiyorum.
Я знаю, вы пьёте потихоньку, и знаю, сколько вы пьёте.
Gizlice ve ne kadar içtiğini biliyorum.
А вы пьёте, мистер Коннор?
Ya siz, Bay Connor? İçer misiniz?
Неужели вы пьёте в одиночку?
Tek başına içtiğini söyleme sakın?
- Вы что-нибудь пьёте?
- İçersin, değil mi?
А как вы пьёте джин?
Cin nasıl içilir?
Ты пьёте воду... А скот мучается жаждой и гибнет.
Sen suyu içersin ve sığırlar susayıp ölür.
— Я думал, что вы не пьёте, доктор.
İçmediğinizi sanıyordum, doktor.
Вы пьёте кровь мою, едите плоть мою вы.
Bu içtiğiniz kanım Bu yediğiniz bedenim
Вы пьёте?
İçiyor musun?
Вы наверное пьёте свой виски из Кентукки.
Kentucky'den gelen viskini fazla kaçırmışsın.
Но вы не пьёте кофе.
- Ama siz kahve içmezdiniz!
Если вы так разбираетесь в женщинах то почему же вы сидите и пьёте пиво?
Eğer kadınlar hakkında bu kadar çok şey biliyorsanız niye Cumartesi günü Gas'n'Sip'te yalnız başınıza bira içiyorsunuz.
Сидите в кабинетах, пьёте газировку.
Dolaplarınız su şişeleri ve el fenerleriyle doludur.
Зачем вы пьете холодный кофе? Давайте подогрею.
Kahvenizi niye soguk içiyorsunuz Ben onu isitiyorum.
Мне абсолютно все равно, что вы пьете свой ланч из бутылки.
Yemeğinizi şişeden içmeniz de beni ilgilendirmez.
Вы не играете и не пьете.
Kumar oynamıyor ve içki içmiyorsun.
Вы всегда пьете "Стингеры", мистер Страуд?
Hep "stinger" mi içersiniz Bay Stroud?
Ну а насчет выпивки - вы много пьете?
İçkiye gelirsek... Çok içer misin?
Не пьёте, не курите.
İçki yok, sigara yok.
Ах, ну да, вы не курите и не пьёте, не так ли?
Ah, içki veya sigara kullanmıyordun değil mi?
Я знаю, что Вы не пьете.
İçki içmediğini biliyorum.
Или вы едите только кровяную колбасу с опилками и пьете воду из-под крана?
Sadece talaş sosis ve musluk suyu ile besleniyorsunuz.
Думала, вы опять где-нибудь пьете вместе. Нет.
Beraber içtiğinizi düşündüm.
А что Вы пьете?
Ne içiyorsun?
Что это Вы пьете?
Sen ne içiyorsun?
Вы пьете?
İçki alır mısın?
- Вы пьете?
- İçer misin?
Вы давно не пьете?
Ne kadar zaman oldu?
Если бы я знал, - я всегда говорил, что вы пьете слишком много.
Eğer bilseydim - Her zaman size, çok içtiğinizi söylerdim.
- Вы не пьете?
- Bir şey içmiyor musunuz?
- Вы пьете пиво?
- Sen bira içer misin? - Hayır.
Вы слишком много пьете.
Muhtemelen çok içiyorsun.
- Вы пьете?
- İçki içiyorsun değil mi?
Вь * пьете что-нибудь?
Size bir şey ikram edebilir miyim?
Вы пьете без него. Хорошо.
- Şekersiz.
Что Вы пьете?
Ne içersin?
- Вы вoдку пьете?
- Votka içer misin?
Поэтому каждый раз, когда вы берете этот хлеб... и пьете это вино... вы видите смерть Господа... пока Он не придет снова.
Bu ekmeği yedikçe.. Ve bu şarabı içtikçe.. Ölümünü göster Rabbinin... ta ki o yeniden dönene kadar.
Ваш помощник сказал мне, что Вы пьете только если Вас что-то угнетает.
Setteki adam sadece baskı altında içtiğini söyledi.
Вы для этого пьёте?
Bu size yardimci oluyor mu?
Вы, я вижу, только нюхаете, не пьете.
Bana benziyorsun, içmekten ziyade kokluyorsun.
- Вы пьете молоко без сливок, не так ли?
Güzel, tut.
- Вы не пьете молоко вообще ни к каком виде?
- Hayır, süt içmiyorum.
Вы не пьете?
Siz içmiyor musunuz?
Я бы предложил Вам что-нибудь покрепче, но вы не пьете на службе?
Size de içecek bir şeyler hazırlardım ama eminim görev başında içmiyorsunuzdur.
Мы хотим мира. А колодезную воду вы пьете?
Onlar sadece yok etmek için kullanıyorlar!
Все что вы делаете, это пьете и играете в кости, а я напоследок получаю по шее.
Senin tek yaptığın, içki içip kumar oynamak. Ve sonunda tokadı yiyen ben oluyorum.
Но вы мало едите и много работаете, и при этом пьете много вина.
Tavşanlar ve karahindibalar... Bunlar bir işçinin yemeği olamaz. Çok şarap içtiğinizi de unutmamak gerek.
— Вы много пьете, мадам Перрэн.
Bayan Perrin, çok içiyorsunuz.
Не хочу, чтобы вы носили мне кофе, если только не пьете его сами.
Kendine de almadıkça bana kahve getirmeni istemiyorum.