Разное traduction Turc
386 traduction parallèle
Знаешь, разным людям помогает разное.
Bilirsin, herkesin tepkisi farklı oluyor.
Хочешь сказать, в разное время суток они носят разную одежду?
Yani günün farklı zamanlarında farklı elbiseler mi giyiliyor?
Карты говорят разные вещи в разное время.
Kartlar farklı zamanlarda farklı anlamlara gelebilir.
- Он там записывает разное...
- İçinde bir sürü şey vardı...
Я нашел все это... в дупле того старого дерева в разное время.
Bütün bunları farklı zamanlarda... o yaşlı ağacın kovuğunda buldum.
Сим вы обвиняетесь в том, что вы в разное время творили ереси против Святой Церкви
- Yemek fişi? - Yok efendim. İyi, iyi.
Обмен происходит нерегулярно, в разное время.
Belirli bir zamanda olmuyor gibi görünüyor. Zamanlaması düzensiz.
Проблема в том, что у нас разное мировосприятие.
Sorun şu... Dünya görüşlerimiz farklı.
Шесть собак, две кошки, пять рыбок, шофёр, мужчина и женщина - и всех их надо накормить причем в разное время и разной едой.
Beslenecek 6 köpek, 2 kedi, 5 balık, bir şoför, bir adam ve kadın var ve hiçbiri aynı yemeği yemiyor.
Я, как будто, засыпаю, а он показывает мне разное.
Sanki ben uyuyor gibiyim ve o bir şeyler gösteriyor.
Это Марион тут придумала разное.
Marion'la sorun çıkmasın istedim.
Кто же был этот Леонард Зелиг, производяший везде... такое разное впечатление?
Her yerde böylesine değişik bir intiba bırakan Leonard Zelig... kimdi?
Разное :
Diğer şeyler :
Называется "разное." Передай сюда, пожалуйста.
"Diğer şeyler" olarak adlandırılmış. İçeriye koyuver lütfen.
Всё ничья вина, но разное происходит.
Kimsenin suçu değil ama olaylar oluyor işte.
Но, время разное.
Aynı zaman değil.
Весьма простая вещь. И похоже работает. Всё что угодно разное в нас, это то, на что они давят.
Düşük ve orta sınıf insanları savaştırıp zenginlerin parayı ceplemesini sağlıyorlar.
А в жизни разное случается.
Hayatta garanti yoktur.
Вот поэтому у всех нас так много разных желаний в разное время.
Bu yüzden hepimiz farklı zamanlarda farklı şeyler isteriz.
У нас такое разное восприятие мира.
Tutkularımız olmadan hiç bir şeyiz.
Оно существовало в разное время в разных формах.
Farklı zamanlarda farklı formlarda var olmuş.
Просто здесь разное бабушкино.
Evet. Büyükannemin bazı eşyalarını buldum da.
Вообще-то, это очень нерегулярный праздник, случается в разное время.
Aslında, çok düzensiz yapılan bir kutlama, sık sık kutlanır.
Конечно. "Разное" "Искусство" "Досуг"
Elbette.'Variety,'Times'ın'Sanat ve Eğlence yazıları'...
- В разное время разные.
Her seferinde farklı olur.
Поэтому время во всех местах разное.
İşte bu yüzden her tarafta aynı zaman yaşanamaz.
Это случилось уже три раза в разных местах, в разное время дня.
Gün içinde üçkez farklı yerlerde farklı zamanlarda başıma geldi.
Старик, люди разное болтают.
Dostum. Bana her türlü şeyi anlatırlar.
2 пулемёта 30 калибра, 17 гранат, 11 мин Хокинса. 2 базуки, но к ним только 8 снарядов и разное мелкое оружие.
2 adet 30 kalibrelik makineli, 17 el bombası 11 Hawkins mayını sekiz mermisi kalmış, iki bazuka ve muhtelif hafif silahlar.
Мне нужно в отдел "Разное", купить подарок Кельвину, охраннику. Что собираешься дарить?
Tuhafiye bölümünden güvenlik görevlisi Calvin'e bir şey almalıyım.
Если бы знала - не шла бы в "Разное".
- Ne alacaksın? Bilsem tuhafiye bölümüne gitmezdim.
Разное.
Ne okuyordun Raymond? - Bir...
Разное?
Şeyler.
Главное, можешь ли ты делать это по-мужски? " Папа разное говорил.
Önemli olan, erkek gibi kazanmak ya da kaybetmek. " Babam çok şey söyledi.
Ну о разное...
- Pek çok şey bilmek istiyorum.
Люди говорят про тебя разное и я не слушаю их, потому что знаю тебя.
İnsanlar bazen senin hakkında konuşuyor ama ben onları dinlemiyorum, çünkü seni tanıyorum.
Встречаешь разных людей, разное происходит...
Her çeşit insan ve her çeşit | durumla karşılaşıyorsun
- У вас разное понятие об измене, и в этом проблема.
Buradaki sorun ikinizin aldatma tanımlarınızın farklı olması.
Я сюда прихожу, рассказываю вам разное...
Buraya geliyorum, size bir sürü şey anlatıyorum.
- Меня там про всяко-разное спрашивали.
Bana bir sürü soru sordular.
И мы торгуем по всей стране и в Канаде. Мы сейчас изготавливаем самое разное печенье. Какое хотите.
Winklers ve ortakları küçük, mütevazi bir kurabiye dükkanını kurabiye imparatorluğuna dönüştürmeye yaklaştılar.
Разное, у него проблемы.
- Başı dertte. - Ve sen de babanın sorunlarını çözeceksin?
Каждый будет иметь разное оружие.
Her silah farklıdır.
Это разное мясо.
Bu farklı et.
Для них потребовалось разное время, потому что каждый организм по-разному реагирует на вирус.
Yeteneklerini geliştirebilmeleri için her birine farklı bir süre gerekti.
Да, разное со мной было... но чтобы такое...
Bazı şeyleri kabul edebilirim ama bazı şeyler bana hiç mantıklı gelmiyor.
- Да, это - разное вложение средств.
Aynı sınıflama değil tabii.
третье - разное.
Üç, genel gündem.
Я ведь не глухой. Я разное слышу.
Her şeyden haberim olur.
Разное.
Bir seyler.
Вот уже несколько месяцев у него такое разное настроение.
Değişik ruh hallerinde.