Ревности traduction Turc
335 traduction parallèle
Я слишком стара для ревности.
Kıskanç olmak için fazla yaşlıyım.
Я обезумел от ревности.
Kıskançlıktan çıldırmıştım.
Капелька ревности ему не повредит.
Biraz kıskanç olmasının kimseye zararı yok.
От ревности? Да.
- Kıskanıyor musunuz?
Я словно сошла с ума от ревности.
IKiskançliktan deliye dönmüstüm.
Женщин, которые в ревности или гневе, или собственной порочной страсти превращаются в огромных кошек, наподобие пантер...
Kızgın, kıskanç veya bayağı arzularının esiri olan kadınlar panter gibi büyük kedilere dönüşebilirler.
Это не было преступлением из страсти или из ревности.
Kıskançlık veya tutku cinayeti de değil.
Я его убеждала, что у Лолы есть другой. Я хотела как — нибудь разъярить его от ревности и сказать, где она.
Onu Lola'nın başkasıyla olduğuna inandırdım böylece kıskançlık krizine girecekti, sonra onun nerede olduğunu söyleyecektim.
А теперь ты устраиваешь сцены ревности, потому что я десять минут поболтал с девчонкой.
Ve bu iş, sahne vurgunu bir çocukla on dakika geçirdim diye, bir kıskançlık saçmalığına dönüşüyor.
- Цена не важна. А кто потом будет... закатывать сцены ревности и запрет дверь на замок? - Да?
- Fiyatı hiç önemli değil.
- Это не слова ревности.
- Bunu kıskançlıktan söylemedim.
В следующий раз я дам тебе повод для ревности
Bir dahakine kıskanacağın bir şeyler yapacağım.
Красс умер бы от ревности.
Crassus bunu görse gerçekten kıskanırdı.
В том, что я тебе раньше сказала, не было ревности.
Söylediklerime bakma, hiç kıskandığım yok.
С ума схожу от ревности.
Buna dayanamıyorum. O kadar kıskanıyorum ki aklımı kaçırıyorum.
Не будет больше ревности... не будет подозрений и перекрестных допросов.
Artık kıskançlık olmayacak. Şüphecilik olmayacak. Seni takip de etmeyeceğim.
Конечно, если бы кто-то мог, я бы умер от ревности.
Tabii o zaman kıskançlıktan kudururdum.
Я уже 10 лет сгораю от ревности.
10 yıl geçti ama halen kıskanıyorum seni.
Должен ли я умереть от ревности?
# Sakın bana kin tutma Yoksa boğulurum gözyaşına #
Роджан проявил симптомы ревности.
Rojan kıskançlık belirtileri gösterdi.
И продался клингонам из-за ревности?
Kıskançlık yüzünden kendini Klingonlara mı sattı?
В какой-то мере она все еще человек, капитан. Особенно в глубине своей ревности.
Kaptan, bir çok açıdan halen bir insan gibi davranıyor, özellikle de kıskançlığında.
Короче, все дело было в ревности.
Her neyse, tamamen bir kıskançlık meselesiydi.
- Ладно, я убил ее из-за ревности.
- Onu kıskandığım için öldürdüm!
И я, из ревности выгнала твою мать из дома.
Ve ben, kıskançlıktan, anneni evden kovdum.
Устроил мне сцену ревности, но на самом деле тебе на меня наплевать!
Büyük bir kıskançlık sahnesi yapıyorsun ama beni umursamıyorsun!
Приехал сюда, чтобы устроить сцену ревности!
Buraya kıskanç kocayı oynamaya geliyor!
Она никогда не проявляла ревности.
Asla aşırı tutkulu veya kıskanç biri değildi
Вы даете выход ревности.
Kıskançlığının dizginlerini gevşek tutuyorsun.
Всех из-за ревности к графине.
Sırf Kontesi kıskandığı için.
Вы совершили преступление из ревности?
Yasak bir ilişki mi?
Ты так зациклился на своей личности, своей ревности, своих проблемах, что не видишь, что проблемы бывают и у меня.
Kendini küçük sorunlarına kaptırmışken benim de bir sorunum olabileceğini hayal bile edemiyorsun.
Я люблю тебя, Тильда. Но давай без ревности.
Tilde seni severim ama kıskanmak yok.
Чепуха! Это всё от ревности
Saçmalık.
К тому же Пьер устраивает мне сцены ревности.
Hem Pierre öyle kıskanç davranıyor ki!
Опять же из-за твоей ревности. Если бы ты не был так ревнив, если б заинтересовался кем-то ещё.
Çünkü çok kıskançtın ve bir kız arkadaşın vardı.
Уверяю тебя, всё это ты говоришь только из ревности!
Sana bunları kıskançlık söyletiyor!
Этим вечером, полный ревности...
O akşam, kıskançlıktan deliye dönmüş...
В этой оргии ревности и насилия... жизнь Леонарда Зелига переворачивается вверх дном.
Bu kıskançlık şiddeti cümbüşünde... Leonard Zelig'in hayatı tersyüz olur.
Скорее всего, был вне себя от ревности.
Anlaşılan, çılgın bir kıskancın tekiymiş.
Бросаешь взгляд украдкой, а он позеленел от ревности
Kaçamak bir bakış ve kıskançlıktan çatlar.
Альберто, сколько женщин было убито в Италии за последние 10 лет из-за ревности?
Alberto, son 10 yılda İtalya'da kıskançlık yüzünden kaç kadın öldürüldü?
Сейчас мне только твоей ревности не хватало.
Şu anda senin kıskançlığını çekemem.
- Ревности?
- Kıskançlık?
Нет, я не придаю значения ревности, она для слабаков.
Kıskanmıyorum, kıskançlığa inanmıyorum, kıskançlık zayıflar içindir.
Если бы я это сделал, я бы расценивал это как проявление ревности.
Seni bir şey yapmaya zorlarsam çok bencilce davranmış olurum.
Не естественной отеческой ревности, а ревности чисто мужской.
Bu bir babanın kızını kıskanması gibi bir şey değil basitçe, bir erkeğin kadını kıskanması olur.
Я не из ревности.
Kıskandığım için söylemiyorum!
лишь из-за своей безумной ревности
Attan düşmeme sebep kendi kıskançlığımdı.
Не устраивай сцен ревности.
- Rezalet çıkarma.
По какому праву ты устраиваешь мне сцены ревности?
Niye olay çıkarıyorsun?