Слезы traduction Turc
1,600 traduction parallèle
Она писала стихи. Я иду под дождем. Слезы капают, и я чувствую боль.
"Yağmurda yürüyorum, yaşlar süzülüyor yanaklarımdan, içimde bir sancı."
Подойди к ней плачущим,.. и скажи, что это все - слезы счастья, окей?
Böyle gözyaşları içinde onun yanına git ve ona, bunlar sevinç gözyaşları de.
И теплые слезы текут по щекам... 35 ) } hoho wo tsutau atatakai shizuku
Yanaklarındaki ılık gözyaşları
Я... уже видел ее слезы раньше.
İlk defa böyle ağladığını görüyorum.
Ее слезы настоящие.
Gerçekten ağlıyor.
я смогу сыграть всю сцену заново. когда увидел твои слезы.
Ana çekimde de aynı şekilde oynayacağıma eminim. Öyle olabilir, ama Sho seni gerçekten ağlarken görünce şok oldu.
Поэтому... кто тебе разрешал лить слезы?
Peki sana kim ağla dedi?
Утри свои слезы, прекрасная дева!
Gözlerini kurula, güzel kadın.
Прямо слезы наворачиваются, какой ты заботливый мальчик.
Doğru, senin samimi duaların kabul olur.
Призрачные миры, слезы и очи...
Rüya Krallığı, gözler ve gözyaşı...
А без клиентов слезы и ломаного гроша не стоят.
Ve müşteriler olmadan gözyaşlarının bir kuruş değeri yoktu.
Кричит, кричит... А где слезы?
Çığrınıp duruyor, Hani gözyaşları?
Я за твои слезы заплатила и переплатила!
Gözyaşlarına yeterince ödeme yaptım!
Когда я вижу кровавые слезы человека на месте преступления которое он узнал, не бывав на нем, я готов рисковать, понимаешь?
Hiç görmediği bir suç mahallinde kanlı gözyaşları döken birini görürsem sonuna kadar gitmem gerekir.
Кровавые слезы?
Kanlı gözyaşları mı?
- "слезы мертвых"
- Ölü adamın içkisi.
Ты возможно видела мои слезы
Gözyaşlarımı görmüşsündür.
Мы не пророним ни одной слезы из-за смерти Дренкманна.
" Ölen von Drenkman'ın ardından tek bir gözyaşı dökmüyoruz.
Знаете, мне не приносят удовольствия Ваши слезы
Ağlamanız beni hiç de mutlu etmiyor.
Слушай. Ты заставил мою сестренку пролить кровь и слезы.
Bak kardeşimin kan ve göz yaşı dökmesine neden oldun.
Думай об этом, слезы градом.
Bu kadar!
Если у тебя слезы из глаз ручьем?
Vay canına, sanırım ağlıyorsun.
Я рада, что сегодня меня там не было... видеть все эти отважные, улыбающиеся лица, объятия и смех, слезы и шутки.
Bugün cenazeye gelmediğim için memnunum. Tüm o cesurca gülümseyen suratlar, kucaklaşmalar ve gülüşmeler, gözyaşları ve şakalar.
Думаю, женщина без сердца не пролила бы и слезы.
Kalbi olmayan bir kadın böylesine göz yaşı dökmez sanırım.
Если только слезы мог отдохнуть на моей щеке, не стыдясь.
Keşke gözyaşlarımı utanmadan yanağımda gezdirebilseydim.
Сохраните свои слезы для других, для их палачей.
Göz yaşlarınızı diğerleri için onları öldürenler için akıtın.
СЛЕЗЫ СЧАСТЬЯ
SEVİNÇ GÖZYAŞLARI
Это слезы счастья.
Sadece sevinç gözyaşları.
Она сидит там, в ее глазах слезы, она благодарна мне за спасение твоей жизни.
Orada oturmuş, gözleri yaşlı halde senin hayatını kurtardığım için teşekkür ediyor.
Слезы текут только из левого глаза, а из правого - никогда.
Yalnızca sol gözümden yaş dökülüyor.
Отплатить за все горе! За слезы и смерть! За неуважение к вере нашей!
Matemin, gözyaşının, ölülerin, yaraların, inancımıza rezil olmanın intikamı için.
Слезы на меня не подействуют, Дейзи.
Gözyaşların etkili olamayacak, Daisy.
Ловите слезы!
Gözyaşlarını toplayın!
Слезы - моя игра.
Gözyaşları oyunum.
Ну, слезы, я их видел достаточно.
Gözyaşları, çok fazla gördüm.
Подумай о бедном Тайлере, который едва сдерживает слезы.
Zavallı Tyler'ı bir düşün nasıl da vakur bir şekilde gözyaşlarını tutmaya çalışıyor.
Прибереги слезы счастья до возвращения домой... Пусть доктор сначала подтвердит, что ты не привезла гонорею.
Sevinç gözyaşlarını buraya döndüğümüzde doktor sende belsoğukluğu yok diyene kadar sakla.
А перемены принесут лишь страх и слезы.
Ve değişiklik korkunç ve kötüdür.
Я хочу сказать, что когда я увидела эту статью, у меня прямо слезы потекли.
Haberi gördüğümden ağlamaya başladım.
Мне положено излучать уверенность, но у меня сил хватает только на дрожь и слёзы.
Üzgünüm, Vince. Müşterilere güven aşılamam gerekiyor, ama yapamıyorum. Tek yapabildiğim titreyip ağlamak.
Вытри слёзы, младший брат. Вытри слёзы.
- Bitir işi, küçük kardeşim.
Ах! Слёзы, слёзы.
Gözümü yaşarttı!
Заперся в четырёх стенах и слёзы льёт!
Ve kendisini son birkaç gündür odasına mı hapsetti?
Слёзы, смех, слёзы...
Ağlamak... gülmek ve yeniden ağlamak.
Поэтому слёзы наполняют мои глаза...
Gözyaşlarımın akmasına izin vermiyorum.
- Серьёзно, у меня вот слёзы на глазах.
- Harbiden gözlerim doldu.
У меня на глаза слёзы наворачиваются.
Gözlerimi bile yaşartıyor.
Слёзы катятся по моим щекам.
- Gözyaşlarım oluk gibi akıyordu...
Смех и слёзы!
Şaka gibi!
У него есть татушка в виде слезы вот тут.
Şurasında gözyaşı dövmesi var.
А когда слёзы закончатся, ты сможешь найти нежданное счастье с...
Hepsini döktüğünde, senin türünden bir fok, mutluluğu beklenmedik şekilde çoğu kez...