Спорно traduction Turc
129 traduction parallèle
- Анализ спорной территории.
- İhtilaflı bölgenin analizini yapın.
Здание, к которому прилагается земля с погребенными телами... больше не используется для христианского поклонения... так что спорно, является ли она все еще кладбищем.
Bedenin yattığı yere bağlı bina... artık Hıristiyan ibadeti için kullanılmıyor, dolayısıyla hala bir kilise mezarlığı olup olmadığı tartışılır.
Сегодня я бы хотел сосредоточиться на наиболее известной... и спорной теме.
Bugün üzerinde duracağım aydınlatıcı... ve zorluyucu bir konu var.
- Спорно.
Duruma göre değişir.
- Протестую! - Протестую! Это спорно.
- İtiraz ediyorum.
Значит всё это "Так выглядит Ваш мозг под воздействием наркотиков" спорно.
Yani "Bu da beyninizin uyuşturucu almış hali." zırvaları yalanmış.
Спорно.
Tartışmaya açık.
Что касается намеков моих оппонентов на то... что развитие центра города происходит за счет... остальных районов... это просто несправедливо и... спорно.
.. ve iki rakibimin de şehir merkezinin gelişimi için önerdikleri şeylerin masrafları, şehrimizin vatandaşlarına yüklüyor. İyi ama bu hiç adil değil.. Ayrımcılığa sebep olacaktır.
Ну, это спорно.
Sen öyle san.
" еперь это кажетс € неверо € тным, что открытие Ѕольцмана было настолько спорно.
Boltzmann'ın bu çıkışının tartışmaya yol açması şimdi inanılmaz gibi geliyor.
ќна должно быть была самой амбициозной и наиболее спорной из идей.
Bu bugüne kadarki en hırslı ve en çok tartışmaya yol açan fikirleri bu olmalı.
Парень с весьма спорной психикой.
Benim bilmediğim bir sorun olduğu kesin.
Эту фотографию вы можете счесть несколько спорной.
Bu fotoğraf, tartışmaya açık bir eser. Ahbap.
- Это спорно.
- Bu tartışılır.
Дама на краю могилы – уже достаточно спорно, но... Ваша одежда!
Bir kadının mezar başında durması tartışılabilir bir konu ancak kıyafetiniz...
¬ этот момент иде € становитс € спорной и неизбежно подводит нас к акту создани €.
Bu da işlerin karıştığı, yaratılış hakkında münakaşaların başladığı an oldu.
- Это спорно.
- Tartışmaya açık.
Улика кажется спорной.
Kanıt tartışılabilir gibi görünüyor.
Доктор Винсент Сандинский закончил обширное иследование этой весьма спорной теории.
Dr. Vincent Sandinsky, teori üzerinde geniş çaplı araştırmalar yaptı.
Спорно могучий Спартак.
Yaralar önemlidir sevgili Spartaküs.
Хмм... Спорно
Anlamadım ama neyse.
Но спорно.
Neden?
Капкан хочет получить разрешение на возведение спорной постройки в трех метрах от границы владений Оптимуса Прайма.
Trapjaw, bi değişiklik olsun diye binasını Optimus Prime'ın arsasının 3 metre içine izinsiz olarak genişletmeye çalışıyor.
В течение долгого времени это было спорно среди нас непосредственно, фактически, мы не думали, что это было возможно. Но в конечном счете, это - данные, что решают и данные, нам, показывающие очень однозначно, что это там.
Fakat nihayetinde kararı veren "veriler" dir ve bu veriler bize net bir şekilde neyin nerede olduğunu gösterir.
- Возражение... это спорно.
- İtiraz ediyorum...
Это... спорно
Bu... bulanıktı.
Это спорно.
Bu tartışılabilir.
Спорно. На суперскорости этот капюшон долго не продержится..
Kapüşon süper hızda böyle durmayacak.
Джаггер, Ричардс и их спорно одетая гвардия как-то спели : "Вы не всегда можете получить то, чего хотите," но это не означает, что оно должно достаться кому-то другому.
Mick, Keith, ve şüphe götürür şekilde giyinmiş kohortları "insanların daima istediğini elde edemeyeceğini" söylemiş ama bu başkası için başkasının elde etmesinin sorun olmadığı anlamına gelmiyor.
- Протестую. Спорно.
Müvekkilimle tartışıyor.
Спорно.
Eleştirici.
Вы чертовски правы, это спорно.
Eleştirici olduğu hakkında doğrusun.
Все это спорно.
Bunların hepsi tartışma.
это может быть спорно, но всё таки я это скажу мне больше нравится здесь когда мамы здесь нет
Tamam. Tartışma çaıkabilir ama yine de söyleyeceğim.
Это спорно.
Bu tartışmaya açık bir şey.
Для народа ты станешь человеком со спорной репутацией, который предпочёл жизнь девушки личным интересам.
Halka göre, bu olay sorgulanabilir popülerliği olan bir adamın kendi şahsi utancına bir kızın hayatından daha fazla önem vermesi demek.
Ќет, нет, это слишком спорно, понимаешь?
Hayır, hayır, çok tartışmalı olur.
Ёто было слишком спорно в 1962.
1962'de tartışma yaratmıştı.
А теперь Спортбот 5000 расскажет нам о двух местных девчонках, Эми Вонг и Туранге Лиле, которые одержали подряд 15 побед в Битве Бабочек, в то время, как ползут слухи об употреблении ими спорной пищевой добавки, известной как "Нектар".
Şimdi de Sportsbot 5000 bizlere Amy Wong ve Turanga Leela isimli iki sporcunun Kelebek Derbisinde yenilmeden 15 maç kazanmalarının ardında, nektar olarak da bilinen tartışmalı sporcu ürünü olduğundan bahsedecek.
Очень важно сделать неоспоримую запись того, что достаточно спорно.
Kuşkulu görüneni tartışmasız kılacak kayıtları tutmak elzemdir.
А вот это уже спорно.
Orasını bilemem.
Спорно.
- Tartışmalı.
Поскольку мистера Мэддена сейчас нет, считайте это возможностью сказать "да" или "нет" этой очевидно спорной теме.
Bay Madden bulunmadığına göre,... bunu, tartışmalı olduğu çok açık olan bu habere evet ya da hayır deme fırsatı olarak düşünün.
Это спорно.
Orası tartışılır.
И это все очень спорно.
Bu yüzden tartışıyoruz.
Спорно, ваша честь.
Tartışmalı, Sayın Yargıç.
Спорно.
Bu biraz tartışmalı bir konu.
Подождите! Спорно!
Bekle. Biz İngilizce konuşuruz. Bu iş dünyasında kesinlikle bir avantajdır.
Я думаю, что справедливости ради стоит отметить, что это спорно.
Uzun bir süredir, kendi aramızda tartışmalı, aslında, mümkün olabileceğini düşünmedik.
Это спорно?
Tartışmalı desem?
Спорно.
Eleştiri yapıyor.