Хаба traduction Turc
36 traduction parallèle
Хаба-баба, детка. Ну как тебе?
- Bebek, ne diyorsun bu duruma?
Хаба-хаба.
- Hubba hubba.
Хаба-хаба!
Hubba, hubba!
Система посадки ищет сигнал датчиков ХАБа.
MEV yönlendirme sistemi, MAB vericisini tarıyor.
Система памяти, покажи панорамный снимок ХАБа.
Sistem hafızası, HAB'ın panoramik görüntüsünü ver.
"Хьюстон", наблюдение показало разрушение ХАБа.
Houston, görüntüye göre HAB-1 ortadan yok edilmiş.
Но если они все еще стройные, я не хочу слышать никаких "хаба-хаба" или намеков на двойное удовольствие.
Ama hala incelerse, ne kadar hoş olduklarını tekrarlayıp durmanı istemiyorum, ya da iki kat ilgi göstermeni.
Когда ты сказала, что весь день будешь со мной мне казалось, он закончится, как только мы выйдем из Хаба.
Bunun Cafe'den ayrılıncaya kadar olduğunu samştım.
Но для Хаба это было слишком скучно.
Ama bu iş Hub için fazla heyecansızdı.
- Расскажи про дядю Хаба и Жасмин!
Hey, Hub Amcam ve Yasemin'in hikayesini bitirmemiştin.
Он ненавидел Хаба, ведь тот украл у него Жасмин,..
Yasemin'i çaldığı için ondan nefret ediyordu, bu yüzden Hub'ın başı için bir ödül koydu.
Однажды убийца поймал Хаба, заковал его в цепи... и привел в крепость шаха, чтобы получить свои 10 тысяч золотом.
Bir gün suikastçilerden biri onu zincire vurup, şeyhin kalesine götürdü 10 bin altını almak istiyordu.
А Хаба шейх приказал заключить в знаменитую подземную тюрьму... и подвергнуть 1387-ми пыткам.
Şeyh te Hub'ı meşhur 1387 işkence zindanına gönderdi.
Какое же ничтожество посмело предать дядю Хаба?
Hub amcamı nasıl bir açgözlü işe yaramaz pislik para için satar?
В тюрьме я выхватил меч. Я прирезал всех стражников и освободил Хаба,..
Zindanda kılıcımı çektim... ve tek başıma oradaki herkesi katlettim ve tek bir altın para düşürmeden.
Ты спас дядю Хаба? Освободил его с золотом в руках?
Hub amcamı kurtardın, o arada yüzlerce kilo altın mı taşıyordun?
Ты не веришь, что я убил стражников и спас Хаба?
O adamları öldürüp onu kurtardığıma inanmıyor musun?
Он проснулся, когда его горла коснулся меч Хаба.
Uyandığında Hub'ın kılıcı boğazına dayanmıştı.
У дяди Хаба?
Hub Amcaya mı sorayım?
- И задворки Хаба.
- Hub'ın arkasındaki sokağa.
Женщины Хаба, почему мы все ведем себя так, будто никому ничего не нужно?
Hub'daki bayanlar neden ihtiyaçlarımız yokmuş gibi davranalım ki?
Да-ба-да хаба. "
Dabity daba. " diyecek.
Мы скорбим по Шейну Грегори Ботвину И говорим барух хаба Шону Оливеру Ньюмэну.
Shane Gregory Botwin'in yasını tutuyoruz. Ve Shawn Oliver Newman'a hoş geldin diyoruz.
Хаба-хаба.
Hubba hubba.
Это были наивные времена, когда коронная фраза Дьюи "Хаба, хаба"
Kolay olmuştur! Dewey'in can alıcı lafı "Yavyum" olduğu için- -
Хаба, хаба!
Yavyum!
- "Хаба, хаба". - "Хаба, хаба".
- Yavyum!
"Хаба, хаба".
- Yavyum!
Хаба, хаба.
- Yavyum!
"Хаба, хаба" - это не просто фраза, это сущность твоего персонажа.
"Yavyum" sadece dikkat çekici bir söz değil, karakterinin özü yahu!
"Хаба, хаба" идет отсюда, а не отсюда.
"Yavyum" buradan gelir! Şuradan değil!
И, Светлана, заставь его поработать над "Хаба, хаба".
Svetlana, "Yavyum" için çalıştır şunu!
Хаба, хаба.
Yavyum!
Хаба-хаба.
Vay canına yandığım.
Сводку новостей за неделю, которую Андроид скачала с хаба станции.
Android'in, istasyon veri merkezinden indirdiği haftalık haber paketini. Öyle mi?
Хаба-хаба, горячий парень.
Ateşli şey.