Царил traduction Turc
22 traduction parallèle
Дункан царил так благостно и кротко,
Üstelik de iyi yürekli bir insan.
Видите ли, мы хотим, чтобы здесь царил мир и спокойствие.
Görüyorsunuz ya... biz burada huzurlu ve dingin ilişkiler kurmaktan hoşlanıyoruz.
Здесь царил гений.
Dehalar burada serpilip gelistiler.
Тогда царил хаос, мечты рушились, земля пустела.
Hatırladıklarım, bir karmaşa zamanı... yıkılan hayaller, o tüketilmiş topraklar.
Однажды мне надоел тот дух, который царил в доме И я решила выразить свой протест.
Bir öğleden sonra, evdeki havadan sıkıldım kendimce bunu protesto etmek istedim.
У нас царил дух бывшей империи, отсутствия возможностей.
Bazı şeylerin yapılamayacağı, bir eski imparatorluk ruhu vardı.
Мы жили по этим законам, и мир царил в нашем мире.
Onun kurallarına göre yaşadık ve barış hüküm sürdü.
Бардак, который царил там, полностью соответствовал тому, который всегда был во мне самом
Burada yaşanan karmaşa, içimde her zaman yaşadığım karmaşaya benziyor.
К счастью, они в меньшинстве, иначе вокруг царил бы хаос.
Ve bu insanlar, onlar azınlık, şükürler olsun... aksi takdirde, kaos olurdu.
Но мир царил в нашем доме всего три года.
Ama evimizdeki mutlu günler üç yıldan fazla sürmedi.
Мой отец неожиданно умер, а в моих отношениях царил хаос.
Babam aniden öldü, ilişkilerim bozuldu.
В подразделении царил хаос.
Takımda kargaşa hakimmiş.
Хористы сказали, что царил хаос.
Noel şarkısı söyleyenlere göre karmakarışık bir durum.
И под Персидским мечом, яростным в бою и мудрым в победе, царил порядок.
Savaşta acımasız zaferde bilge Pers kılıcının gittiği her yerde düzen sağlanıyordu.
Если хотите, чтобы в доме царил мир и покой, лучше держать кровавые подробности подальше от него.
Eğer evinin, mutlu bir yuva haline gelmesini istiyorsan korkunç detayları evine taşımamaya özen göstermelisin.
Царил хаос.
Tam bir kaos.
Все так разительно отличалось от моего мира, где царил конформизм, а правила устанавливали такие, как Донна.
Uyumun gerekli olduğu ve bu "Donna" ların yönettiği benim dünyama ne kadar da zıt bir dünyaydı.
Пока в доме Лунов царил хаос, Мартин строил планы с Маджеллой, своей новой спутницей жизни.
Moonelar'ın evinde kaos hüküm sürerken Martin yeni kız arkadaşı Majella ile planlar yapıyordu.
Мир царил здесь.
Burda barış vardı.
В день, когда грех царил над землёй... Дева Мария родила Иисуса, Бога среди людей.
Bir gün ki günahlar Daha kararamazdı
Там тогда царил коммунистический режим, который я не одобряла.
Ki bunu hiç onaylamıyorum. - Bundan eminim.
Там царил хаос.
Durum karmakarışık bir hal aldı.