Цена traduction Turc
2,589 traduction parallèle
Цена повысилась еще на 50 000 $.
Bir 50.000 dolar daha gerekli.
И за твою голову назначена цена.
Başına ödül kondu.
Но если такова цена за любовь моей дочери, пускай Кэрролл её платит.
Ama kızımın sevgisinin bedeli buysa bu bedeli seve seve Carol'a ödetirim.
Полная цена.
İndirim yapmayın.
И это цена нашего достоинства?
Şerefimizin değeri bu mu 2.50 $ mı?
Цена кекса - 3,75, 3,67, если берёшь десяток.
Aslında küçük bir kek 3.65 $, eğer düzine olarak alırsan 3.67 $.
Это моя лучшая цена.
En iyi fiyatım bu zaten.
Цена электричества растет на 17 %. Наша студия не может себе этого позволить
Elektrik giderleri % 17 oranında artıyor istasyon bunu göze alamaz.
У них у всех есть цена.
Hepsinin bir bedeli var.
Эта нога просто цена за допуск туда, куда вам хотелось.
O bacak, gelmek istediğiniz yere gelebilmek için bir bedeldi.
Они теряют три четверти цена как только ты покидаешь салон.
Kullanmaya başladığın anda değerlerinin dörtte üçünü kaybediyorlar.
Какова цена вопроса?
Maliyeti ne kadar?
Но я никогда не думал, что цена будет настолько высока.
Ama bedelin bu kadar yüksek olacağını hiç düşünmemiştim.
Готфрид Свартхольм Варг утверждал что цена за рекламу на Пиратской бухте составляла 500 $ в неделю.
Gottfrid Svartholm Warg'ın da beyan ettiği gibi - - TPB'deki bir ilanın haftalık getirisi 500 dolar.
Цена на рис... продолжает расти.
Pirincin fiyatı artmaya devam ediyor.
Два комплекта мешков, год гарантии, отпускная цена.
İik torba seti, bir yıllık garanti ve maliyet fiyatına.
Такова была цена мести, и я осознанно принял её.
Bu intikamımı almam için isteyerek ödediğim bir bedeldi.
Это была цена, которую я был готов заплатить за месть.
Bu intikam için ödemeye hazır olduğum bir bedeldi.
Итак, если ты допустила ошибку, ее цена была слишком высока.
Yani eğer hatalıysan bunun bedeli çok ağırdı.
Но у всего есть цена.
Fakat bunun bir de bedeli olacak.
Но у всякого волшебства, особенно, такого могучего, есть цена.
Ama tüm büyülerin, özellikle de bu kadar güçlü olanların bir bedeli vardır.
Тогда Генри - это цена, которую вам придется заплатить.
Henry ise ödeyeceğin bedel.
У магии всегда есть цена.
Her sihrin bir bedeli vardır.
И в твоем случае, цена - это я.
Ve senin için bu benim.
У любого волшебства есть цена.
Her zaman bir bedeli vardır.
Потому что у любого волшебства есть цена.
Çünkü sihrin her zaman bir bedeli vardır.
И какова цена?
Peki bunun bedeli nedir?
Какова цена?
Bunun bedeli nedir?
Ну что ж... похоже, это приемлемая цена за возможность жить в мире.
eh, bizim huzur içinde yaşamamızı sağlayabilmek için bu küçük bir bedel olarak gözüküyor.
У магии всегда есть цена...
Sihrin her zaman bir bedeli vardır.
И вот она, цена.
Ve bu da o.
Слышал, цена за неё — 300 тысяч.
Talep edilen bedelin 300.000 dolar olduğunu duydum.
А в моём мире цена за жизнь очень высока.
- Ve benim dünyamda yaşamanın bedeli oldukça yüksektir.
тогда грош мне цена.
Can korkusu olsa bu işi yapıyor olmazdım.
Стоимость топлива - это малая цена за устранение угрозы национальной безопасности, сэр.
Ulusal güvenliği tehdit eden bir durumu etkisiz hale getirmek için yakıt heba etmek ufak bir bedel, efendim.
Он может работать на трех других годами когда их цена стремительно возрастает.
Diğer üçü için değerleri tavan yapana kadar yıllarca bekleyebilir.
Цена его слова.
Sözünün değeri.
И $ 500 миллионов - справедливая цена.
O yüzden 500 milyon bana adil bir rakam gibi geliyor.
Он придёт, если цена его устроит.
Doğru ücrete yapacaktır.
И есть цена, которую мы платим по заслугам.
Yaptığımız şeyin bir bedeli var.
Ужасная... цена.
Korkunç bir bedel.
Разве она не знает, что цена за зуб - это 5 долларов максимум?
Bir dişin ederinin en fazla beş dolar ettiğini biliyor mu acaba?
А, моя цена.
Ah, teklifim tabii.
Чувствуешь угрызения совести в День Отца. Ты облажалась, говоришь себе, и это цена, которую ты платишь. такова цена.
Babalar gününde çektiğim ızdırabı içime atıp kendi kendime "Tamam, yaptığım şeyin cezası, bedeli bu" diyordum ama asıl bedeli çok yakında ödemem gerekeceğini bilmiyordum.
Предали. Вы все испортили, и это цена.
Bir hata yaptın ve hatanın bedelini ödeyeceksin.
У предательства всегда есть цена. Но позвольте мне спросить вас.
İhanetin her zaman bir bedeli vardır ama sana bir şey soracağım.
Ќо задавались ли вы вопросом, какова их реальна € цена?
Ama ödediğimiz gerçek bedeli hiç düşünüyor musunuz?
Ладно, я дам тебе 200 за них, финальная цена.
Son fiyat olarak 200 veriyorum.
проснись скорее, почувствуй запах кофе это новый день если ты проснешься один это цена которую ты платишь всё равно
* Uyanırsın kahve kokusuna * * Yepyeni bir gün karşında * * Eğer yalnızlık çekerek uyanmışsan *
Похоже идёт "Цена удачи".
Kaç Para yayınlanıyor galiba.
Когда он наконец поймет, осознает, что счастье ребенка... маленькая цена, которую придётся заплатить за Рим.
Aklı başına geldiğinde bir çocuğun mutluluğunun Roma'nın iyiliği için ödenmesi gereken küçük bir bedel olduğunu anlayacak. Evet, bir çocuğun mutluluğu.