Шагай traduction Turc
791 traduction parallèle
Иди, шагай.
Kımılda.
- Нет, шагай.
- Hayır!
Шагай гордо и высоко держи голову.
Çenen yukarda gururla dik bir şekilde yürümek zorundasın.
Шагай в ногу!
Adımlarını uydur!
Давай, шагай.
Hadi, ayağa kalk.
Шагай осторожно.
Adımlara dikkat!
Шагай, приятель, шагай.
Onunla nasıl konuştuğuna bakın.
- Псст. Эй, малыш, давай шагай.
Hey, evlat, gidelim.
Шагайте наверх.
Yürüyün bakalım.
Давай шагай.
Lütfen önden buyur.
Шагай...
KımıIda...
Шагай, он тебя ждет.
Seni bekliyor.
Шагайте, шагайте, утренние прогулки полезны для здоровья!
Yürü, yürüyün.Güzel bir sabah gezintisi. Sağlığınıza iyi gelir.
Шагай!
Yürüyün!
ј ну, шагай.
Hadi, ilerle!
- Шагай прямо, в душ.
- Duş için o tarafa git.
- Давай, иди отсюда. Шагай! Эй, вы!
- Tamam haydi, kıpırda!
Эй, деревенщина, шагай живей!
Hey, köylü çocuk, bekleme yapma!
Шагай. Стой, Банчини.
Orada kal Bancini!
Мартини, шагай.
Hadi Martini, yürüsene!
Шагай!
- 3, 4, 5.
Я просто говорю шагай, как мужчина.
Bütün söyleyeceğim şu... bir erkek gibi davran.
Шагай след в след и ничего не трогай.
Bastığım yerlere bas ve hiçbir şeye dokunma.
На битву шагайте, шагайте, шагайте. По тюрьмам!
- "Uygun adımla savaşa!" - "Hapishanelere!"
- На битву шагайте!
- "Uygun adımla savaşa,"
На битву шагайте, шагайте, шагайте!
" Uygun adımla savaşa! Uygun adımla, Uygun adımla!
Так что, подбирайте свои пожитки, и шагайте.
Haydi, eşyanızı alıp gidin.
Сначала шагайте левой.
Sakin olun.
Мы с вами не сделаем и шага вперед, если не перестанем перебивать друг друга.
Son derece önemsiz bir olay. Tabii birbirimizden davaci olmak niyetinde degilsek.
- Два шага вперед, один шаг назад.
- İki adım ileri, Bir adım geri.
- Шагай вперед.
Seni Pigalle konusunda uyarmıştım.
Пришлось отучать их от строевого шага и слепого подчинения, и учить материться на судью.
Onları kaz adımı yürüyüşünden kurtarmak, körükörüne itaatten vazgeçirmek ve hakeme itiraz etmeyi öğretmek zorunda kaldık.
Я боюсь говорить тебе причинутакого шага.
Sebep olan nedeni de anlatmak çok hoş bir şey değil.
Отступил на два шага, дважды кивнул.
İki adım geri çekildi ve ikinci kez baktı.
Только - вперёд. Ни шага назад.
Sadece bir yönde ilerleyin ve geriye doğru hareket etmeyin.
Он не мог вернуться, и не мог шага ступить вперед.
Hareket edemez, ilerleyemez.
Я не могу шага ступить.
Ayağım şişti.
Миллионы жизней зависят от следующего шага этого корабля.
Milyonlarca yaşam bu geminin ne yapacağına bağlı.
У каждого шага есть свой рассвет.
Her geceyi bir şafak izler.
Три шага назад, марш.
Geriye üç adım!
Три шага вперед, марш.
Şimdi, sizin için! Üç adım ileri, marş!
Я шага сделать не могу!
Ayaklarımı oynatamıyorum!
Ты пойдешь на три-четыре шага впереди меня.
Dört beş adım önümde yürü.
Нет! Ты бы постарался уберечь его от опасного шага, так? - Да.
Hayır, onu tabii ki kendinden korumaya çalışırsın.
До нижней ступени три шага.
Merdiven sabit. Yüzeye 3 basamak kaldı.
Еще два шага.
Yüzeye iki basamak kaldı.
Я больше не сделаю ни шага.
Bir adım daha atmıyorum!
Три шага.
Üç adım.
И разве я тебя не предупреждал, что если ты еще раз появишься с этим Кацем где-то кроме работы, если ты хотя бы три шага пройдешь с этим дешевым прощелыгой и жуликом, – я надеру тебе задницу? – Да, но...
Ve sana, Kats denen bu düzenbaz, bu salak herifle... iş dışında görüşürsen eğer... kafanı kıracağımı söylememiş miydim?
Кругом. Три шага вперёд.
Üç adım ileri, marş!
Положите оружие, поднимите руки и отойдите на два шага.
Silahları bırakın ve eller yukarıda iki adım geriye gidin!