Шнурки traduction Turc
305 traduction parallèle
- Шнурки за два цента?
- Merhaba Violet. - İki sentlik şeker mi?
Что вы вплели в свои хвостики - шнурки?
Şu örgülerin içine ne koydunuz, ayakkabı bağcığı mı?
Даже если тебе или Джиму нужно завязать шнурки, вы спрашиваете у Ноя.
Sırtını kaşıyacak olsan bile... ... dönüp Noah'a soruyorsun.
Ты не можешь завязать шнурки, а то они шуршат по полу?
Ayakkabılarına bağcık alsana ayağından fırlayıp gidecek.
Капанелле, сделай вид, что завязываешь шнурки, и проверь тот замок.
Şimdi söyliycem. Capannelle, oraya git ve ayakkabını bağlıyormuş gibi yapıp kilidi kontrol et..
Всего-то завязал ей шнурки, а она принялась бить меня по голове молитвенником!
Bütün yaptığım onun ayakkabısını bağlamaktı ve o evlenmek için benim başımın etini yemeğe başladı.
Он представил, что шнурки - это спагетти.
- Evet. İplerini spagetti yiyormuş gibi hüpletti.
Здесь, в экспериментальном крыле, у меня есть представитель переходного состояния, который пока не способен и шнурки завязать.
Mesela şu an elimde henüz ayakkabısını bağlayamayan bir melez var.
Также, некоторые шнурки,
Ayrıca, bir miktar sicim.
Иван хранил шнурки.
Sicim biriktirirdi.
Я любила его за шнурки.
Ben de sicimleri için sevmiştim.
Ќужно хоть шнурки зав € зать.
Bağcıklarımı bağlamalıyım.
Лучший товар! Первосортный! Шнурки всех цветов, пуговицы, нитки!
En iyi, birinci kalite kumaşlarım her renkten kurdelelerim, düğmelerim, ipliklerim var.
Вынь шнурки из ботинок.
Ayakkabının bağlarını çıkar.
Есть эластичные шнурки на ботинках, Есть те же разбухшие блюзы,
Ayağımda, lastikle bağladığım ayakkabılar nasırlaşmış ellerin üretimi, dinlediğim hüzünlü müzik.
У вас развязались шнурки.
Bağcıkların çözülmüş.
- Человек, который никогда не завязывал шнурки.
- Ayakkabılarını bağlamamış bir adam.
Нет, ты принц, какие там шнурки.
Yanlış! Sen, ayakkabılarını bağlamamış bir prenssin.
А ещё у них шнурки, отделанные серебром, просто глаз не отвести!
Güzel bir bağcık da taktınız mı, gerçekten göz alıcı olurlar.
Он не может даже шнурки завязать. Поверить не могу.
O ayakkabısını bağlamayı bile bilmez.
– И шнурки свисали...
- Ve kayışları sarkıyordu....
Так, что дальше, ты конфискуешь её шнурки и ремень?
Sırada ne var baba. Bağcık ve kemerlerine mi el koyacaksın?
A гдe твoи шнурки?
Tontonlar nerede?
Мне самому шнурки завязывать, да?
Kendi ayakabılarımı ben bağlamalıyım, değil mi?
Смотри чтобы шнурки завязал если вы на эскалаторе.
Yürüyen merdivenler varsa ayakkabı bağlarının bağlı olduğundan emin ol.
Некоторые делают шнурки для ботинок, некоторые зарабатывают на жизнь, кастрируя бедных животных...
Kimileri ayakkabı bağı yapar, kimi çim eker, kimileri hayvan kısırlaştırır.
Мне что, шнурки тебе завязывать
- Senin de mi ayakkabılarını bağlayayım?
Бергенс не смог бы завязать свои шнурки без помощи старого пьяницы Виларда.
Brigance, Wilbanks olmadan kravatını bile bağlayamaz.
- Я даже не забрал у него ремень или шнурки.
- Ne ağzına patlatabildim ne sıkıştırabildim.
Шнурки хоть завяжи.
Bağcıklarını bağlasan iyi olur.
Просто завязывал шнурки.
Ayakkabımı bağlıyordum.
Тебе повезло, что ты еще способен завязывать шнурки.
Bu durumda ayakkabılarını bile bağlayamazsın.
Он сам завязывает шнурки.
Çocuk, ayakkabılarını çok iyi bağlıyor.
Ваши шнурки и ремень.
Şimdi ayakkabı bağlarınızı çözün lütfen.
Не встречал начальницу, способную завязать шнурки,... не говоря уж о починке электропроводки.
Daha önce kendi ayakkabılarını dahi... bağlayabilen bir yöneticiyle karşılaşmadım kaldı ki kabloları birbirine bağlasın.
Я шнурки не завязала!
Botlarım bağlı değil.
" Что, у меня шнурки развязались?
" Ne, ayakkabı bağım mı çözülmüş?
Я завяжу шнурки, а ты пока беги вперед.
Ayakkabılarımı bağlamam gerek, sen git, ben yetişirim.
Шнурки, средства для ухода за обувью, может быть, в перспективе, и починка обуви.
Ayakkabı bağcığı, cilası... Hatta belki bir gün tamire bile başlayabiliriz.
— Нет, расслабь шнурки и походи так.
- Hayır, sadece çöz ve kımılda.
На прошлой неделе даже сам завязал шнурки.
Geçen hafta postallarımı kendi başıma giyip bağladım.
Я даже шнурки не завязываю без запасного плана.
Evet, 2. bir planım olmadan ayakkabılarımı bile bağlamam.
Он был не такой как все, никогда не завязывал шнурки, носил очень узкие джинсы.
Çok farklıydı. Mesela ayakkabı bağcıklarını hiç bağlamazdı.
Фред с трудом может завязать шнурки на ботинках без Мистера "О, ты мой большой, толстый герой!" рядом.
Sıvışmak. Doğru. Fred "benim büyük, şişko kahramanım" olmadan, ayakkabılarını güç bela bağlayabiliyor.
- А, нет. Шнурки.
- Hayır, bağcıklar
- Он использует шнурки.
- Bağcıkları kullanacak.
- Да, но потом я завязал шнурки.
- Ne olmuş yani?
Вот ты когда завязываешь шнурки, не замечаешь, что иногда кончики влажные?
Hiç ayakkabılarını bağlamaya yeltenip de bağcıklarının ucunun ıslak olduğunu fark ettin mi? Neden?
- Шнурки?
- Şeker mi?
Вынь шнурки.
Bu nedenle eve gitmek 45 dakika sürdü. - Araban yoktu.
... а шнурки остались висеть. Такое зрелище,.. знаешь ли, немного шокирует.
Biraz utanç verici değil mi?