Шэф traduction Turc
88 traduction parallèle
Верно шэф, именно я тогда и засадил его в тюрьму.
Evet efendim. Hapisten çıktığı andan itibaren onu takip ettirdim.
Привет шэф.
Ben Steve.
Шэф полиции Риснер дал мне 3 дня, чтобы раскрыть убийство Гаррета, иначе он отправит меня на пенсию.
Emniyet müdürü beni çok sıkıştırıyor. Garret vakasını çözemezsem, beni emekliye çıkaracak.
Ну так что, Шэф?
Ee, Tom?
Да это просто томатный сок, шэф.
Yapmayın, bu domates sosu.
Шэф, у меня есть планы того, как наладить здесь дела.
Amirim, bu bölge için yeni fikirlerim var.
ЭЙ, Шэф, вам стоит на это взглянуть.
Şef, belki buna bakmak istersin.
Шэф, пришли какие-то ушлёпки, хотят с тобой встретиться.
Şurada iki adam var. Seninle konuşmak istediklerini söylüyorlar.
Не уверен, что мне нравится выражение вашего лица, шэф.
Yüzündeki ifadeyi sevdiğimden emin değilim, Şef.
Яблочный пирог как Вы сказали, Шэф
Apple Pie dedin ya Abi,
- Знаю, шэф.
- Bunu görebiliyorum, Şef.
Но я думаю если вы сильно хотите... Шэф, я не думаю, что вы действительно... Они предложили, Карев.
Fakat çok istersen... şef, Ben-Bence aklınızdan bile... teklif ettiler, karev.
Шэф, они хотят побыть наедине.
Chief, yanlız olmak istiyorlar.
Так вы, эм.. Шэф.
Yani siz, um... uh, şef.
Просто продолжайте немного надавливать, хорошо, Шэф?
Oraya biraz bastır, olur mu? Tamamdır.
Еще что-нибудь мудренького, Шэф?
Başka hikmetli sözün var mı, şef?
Шэф делает ему эндоскопию, так что он в хороших руках.
İyi. Şef şu anda ona endoskopi yapıyor, yani güvenilir ellerde.
Шэф, у вас же жена и дочь!
Karınızı ve kızınızı düşünün şef!
я здесь, шэф. я все еще здесь.
Buradayim sef. Hâlâ buradayim.
ћы его тер € ем, шэф.
Onu kaybediyoruz sef.
Он убил ее, шэф.
Onu öldürdü, Şef.
Шэф, в камере есть проблема.
Şef, hücrelerde sorun çıkmış.
Шэф, надо поговорить.
Şef, konuşmamız lazım.
Шэф Виггам...
- Şef Wiggum.
Шэф жэлаэт говарыт.
Düşünmeyin. Şef konuşmak istiyor.
Шэф.
Şef.
- Шэф. - Где вы были прошлым вечером?
- Dün gece neredeydiniz.
Шэф?
Amirim?
Как вы думаете, Шэф?
Ne düşünüyorsunuz, komiserim?
И если это случится, нам нужно быть уверенными, что у нас есть свежие таланты, готовые занять их места поэтому я тебя спрашиваю, как шэф прошу вас, поуговаривайте их.
Böyle bir şey olursa diye onların yerlerini almaya hazır ve istekli yeni yeteneklerin olduğundan emin olmamız gerek. O yüzden şefin olarak senden akıllarını başlarından almanı rica ediyorum.
Эй, Шэф.
Hey, Şef.
Шэф-повар с такой внешностью?
Böyle görünen bir şef mi? Yok canım.
Ты всегда делаешь то, что говорит тебе шэф?
- Her zaman amirinin sözünü dinler misin?
Шэф, на минутку, пожалуйста.
Şef, bir dakikanızı alabilir miyim?
Шэф, операционные переполнены.
Şefim, ameliyathanelerde yer kalmadı.
Что это, шэф?
O nedir şef?
Шэф, внизу!
Amirim, burada.
- Я думала об этом, шэф, и считаю, что ответ как-то связан с тем, кем стал наш призрак.
- Onu ben de düşündüm, şef. Bence hayaletimizin yeni kimliğinin bu işle bir ilgisi var.
Слушай, нам это тоже не нравится, но полиция Майами устроит рейд на ваш офис сегодня, а шэф беспокоится, что вы парни, уничтожите улики сразу же, как мы выбьем дверь, так что нам нужно, чтобы ты прямо сейчас вернулся в офис и внедрить вот эту небольшую штучку в ваш мэйнфрейм.
Bak bizde bundan hoşlanmıyoruz, ancak Miami Polisi sizin ofisi bugün basacak, ve Şef çok endişeli sizin tüm kanıtları kapıyı tekmelediğimiz anda saniyeler içinde yoketmenizden, bu yüzden şimdi bizim seni ofisine geri götürmemiz vee bilgi işlem biriminize şu küçük şeyi yerleştirmen gerekiyor.
Шэф?
Şef?
Беннет, шэф ждет тебя в своем кабинете.
Ajan Bennet, şef sizi derhal bürosunda görmek istiyor.
Нам нужен ордер, шэф.
Bakın şefim, arama emrine ihtiyacımız var.
- Как поживаете, шэф? - Привет, Стив.
Selam şef.
- Три чёртовых отмены, шэф?
- Üç numara iptal, Şef?
Шэф.
Şef!
Шэф. Ричард.
Dr. Grey.
- Нет, шэф. эм...
- Ben...
- Шэф, все в порядке.
-... eskiden.
Шэф.
Ne?
Сержант Дэвид Гэбриэль, привет. Шэф, согласно начальнику водителя,
Teşekkür ederim, Komiser.
Спасибо, Шэф.
- Sağ olun, amirim.