Экспромт traduction Turc
36 traduction parallèle
Хорошо, что с нас сняли... -... тягостный долг казни. - Отличный экспромт!
Eyaletimiz kan dökme gerekliliğinden kurtuldu.
- Точно. Очень удачный экспромт.
Muzlu pasta mı yiyorsun?
Экспромт.
Kendim yazdım.
Да, это был экспромт.
Evet, Hem de biraz önce.
Я не подготовилась, поэтому это будет экспромт.
Aslında hiç hazırlanmadım. Bu nedenle biraz doğaçlama olacak!
Ничего значительного, легкий экспромт.
Basit ve doğal bir ortam olacak.
Это экспромт, на ум пришло.
Bir anda yazılmış bir şey. Böylesi beni heyecanlandırıyor.
Это очень хороший экспромт.
Harika bir görüntü.
Экспромт, импровизация - летай!
Hazırlıksın. Doğaçlama.
Шуберт, экспромт № 2.
Schubert İmpromptu No : 2
Приятель это был экспромт.
Sadece vurguydu dostum.
Мне даже не пришлось использовать мой экспромт-разговор о закуске
Doğaçlama diyalog başlatıcılarına bile gerek duymadım.
Теперь проведём экспромт-опрос мужчин на тему, что аппетитнее - классический ужин при свечах... или полуобнажённые красотки, затеявшие борьбу в клубничном желе.
Hızlı bir inceleme yapalım ve erkeklerin hangisini seçeceğini görelim. Klasik müzikli ve mum ışığında bir akşam yemeği veya yarı çıplak halde çilekli jöle içinde güreşen çıtırlar.
Да, мой экспромт.
Şimdi uydurdum.
Это был экспромт.
Havaya girmiştim.
Честно говоря, это был экспромт.
Çorbayı gerçekten kanatlandırdım.
Такой себе экспромт на тему "семья объеденяйся".
Küçük bir ani aile buluşması.
Очевидно, экспромт.
- Görünüşe göre, hazırlıksız.
У нас тут будет небольшой экспромт.
Biraz doğaçlama yapacağız.
Это худший экспромт мальчишника во время дела.
Soruşturma sırasında yapılacak doğaçlama bekârlığa veda partilerinin en kötüsü oldu.
Просто небольшой экспромт.
Sadece sesli düşündüm.
Оккупациональный терапевт. следить за оправлениями организма... или это экспромт?
"R" rehabilitasyon, "T" terapist anlamında. Başlıca kişisel bakımları nasıl yapacağını öğreteceğim. Dişlerini fırçalamaktır, saçlarını taramaktır duş almaktır, tüm bedensel işlevlerin yani.
Намечалась что-то типа экспромт-встречи.
Hazırlıksız yapılan bir görüşmeydi.
Вы ребята должны прийти ко мне на выступление-экспромт
Bu geceki partime mutlaka gelmelisiniz.
Но тот злой экспромт, на который тебя вдохновила Сидни... там столько ярости и тьмы.
Ama Sydney'nin ilham verdiği o kızgın şarkı... Öfke ve karanlık dolu o şarkı...
Экспромт, сдавленная речь, мания величия, хаотичные мысли, галлюцинации.
Ani hareketler, konuşma zorluğu görkemlilik kuruntusu, karmaşık düşünceler, halüsinasyon.
Это был... трагический экспромт, такие дела.
Bu... bu çok trajik bir doğaçlamaydı, ama bunu yaptı.
Да уж, совсем не похоже на экспромт.
Bunu kesinlikle hafiften almıyorlar.
Знаете, когда я впервые встретил птице-человека, он был ( оборвать речь ) ( смять ) ( экспромт ) 229227225 b 22221021 - 3 b 24 - 426 - 429 - 5 b 29 - 1028 - 1628 - 21 b 28 - 2227 - 2427 - 25 b 15 - 242 - 22 - 10 - 21
( sesini hafiflet ) ( notları kırıştır ) ( doğaçla )
В любом случае, Тони организовывает небольшую вечеринку-экспромт в доме, которой она арендовала в Монтесито.
Her neyse Toni, Montecito'da kiraladığı evde bir parti veriyor.
Ты говоришь от имени генерального прокурора или это экспромт?
Adalet Bakanı adına mı konuşuyorsun yoksa kendi adına mı?
- Хаотично? Нет, это был экспромт
Hayır çok spontandı.
Экспромт план... ты, я, Хулио Кантина.
Direk plan yapalım. Birlikte Julio's Cantina'ya gidelim.
Это был экспромт.
Burası doğaçlamaydı.
Ну, это экспромт.
Valla, iş benden çıktı.
Это что, экспромт?
- Bana bunu şimdi uydurdum deme. - İyi be.