Экстазе traduction Turc
74 traduction parallèle
Сейчас она необыкновенна, она в экстазе.
O da kim? Edvige her yaz, başı bir tabağın içinde bu odalarda dolaşan bir rahibe.
Постой-ка, я в экстазе.
Zaman görecelidir. Bir dakika. Zirvedeyim zirvede.
Зрители в экстазе.
Seyirciler çılgına döndü!
Я вверх взлетал, соединясь в экстазе С осколком облака, - я сотни раз,
Tırmandım güneşe doğru. Taklalar atan cümbüşüne katıldım güneşle yarılan bulutların.
Толпа была в экстазе.
Kalabalık çılgına dönerdi.
И слиться в экстазе, когда двое становятся единым целым. Ты только представь.
ve diğeriyle eriyerek, her birinin "biz" olduğu yere gider.
Слушайте ее, Робин, она в экстазе.
Çıldırmak üzere.
Я в экстазе.
Hem de çok.
Я в экстазе!
- Minnettar olmalısın.
Я в экстазе. Я поступила.
Çok mutluyum.
Правительство будет в экстазе от наших фоток в альбомах для опознания.
Hükümet ikimizin resmini kupürlere koymaya bayılırdı.
Вы делаете друг другу массаж и слушаете эту индийскую музыку... и кричите в экстазе.
Birbirinize mesajlar verip, boktan Hint müzikleri dinliyor... ve mutluluk içinde çığlıklar atıyorsunuz.
Я так громко кричала в экстазе, что соседи думали, что это монстр с гигантским членом овладевал мною...
Kendimden geçerek öyle bir çığlık atardım ki komşular bana bir canavarın saldırdığını sanarlardı. Koca penisli bir canavarın.
Я тут буду кричать в экстазе, а они будут кричать, требуя вернуть им деньги.
Nasıl ki ben kendimden geçince çıldırıyorsam, şu anda onlar da paralarını geri almak için çıldırıyorlar.
Но когда ты имеешь дело с детьми... Ты должен быть крайне чутким. И тому отнюдь не благоприятствует ситуация, например, когда в экстазе ты кричишь... в унисон с полной такой дамой...
- Ama söz konusu çocuklar olunca insanlar çok hassastır ve güven gerektiren bir konumdaysan büyük beden bayanlarla orgazm olup bağıran biri bence...
"Человек всегда выражает чувства на родном языке, когда он крайне зол... или в экстазе."
Aşırı öfke ve mest olma durumlarında ana dilinize dönmeniz ilginçtir.
Да, прошлой ночью люди были в экстазе : " Продолжай, братан.
Evet. Geçen gece arkadaşlar sürekli...
Я, например, была просто в экстазе!
Seni sefil o... çocuğu. Ben havalarda uçuyordum.
- Да, он в экстазе.
- Evet, zevkten dört köşe.
попытался объяснить, но они были в экстазе.
Açıklamaya çalıştı. Ama onlar çoktan büyülenmişlerdi.
Люди вздыхали в экстазе...
İnsanlar zevkle iç çektiler.
Он упадет к тебе в объятия в экстазе любви!
Senin kollarına aşktan coşmuş olarak düşecektir.
Я видела лицо сестры Катерины в полном экстазе!
Katerinanın yüzünde o hazzı gördüm O derin bir mutluluk gibi görünüyordu
Просто в экстазе.
Evet, çılgına döndüm. Hop!
Ведь взрослым мужчинам известно всё о женском сексуальном экстазе.
Yaşlı erkekler kadınların cinsel arzularını çok daha iyi biliyor.
Которая стонет, и стонет, и кричит в экстазе?
Ecstasy'nin etkisinde inleyip inleyip çığlıklar atan kız mı?
И ты в экстазе.
Kendinden geçmişsin.
Я просто хочу, чтобы наши мозги слились в экстазе. ( ~ )
Yani, tam olarak ne anlama geliyor bilmiyorum ama... Beni unuttuğunu sanmıştım.
О, я в экстазе.
Söylediklerimi geri aldım.
Она боится потерять контроль и в экстазе прокусить ему горло.
Heyecandan kendini kontrol edemeyip, çocuğu boynundan ısırmaktan korkar.
Эрин наверняка будет в экстазе, если вы пригласите ее на обед.
Eğer yemeğe çıkarırsan Erin'in çok sevineceğini adım gibi biliyorum.
Она будет в экстазе.
Çok sevinecek.
Я в экстазе!
- Nasıl iyi geldi!
Я и так в долбаном экстазе.
Ben çok mutluyum.
Зал был в экстазе. Спел эту песню и ещё парочку. Даже Ли Дорси и Джеймса Брауна.
Hem ondan söyledim, hem de Lee Dorsey ve hatta James Brown'dan.
Да она в экстазе!
Mest olmuş durumda!
Потому что, когда все те милые люди в церкви взлетят до Небес в Экстазе, останемся только ты и я, для повторного населения Земли.
Kiliseye giden insanların hepsi cennete gittiğinde, dünya nüfusunu arttırmak için geriye bir tek sen ve ben kalacağız.
Ура! - Зрители просто в экстазе.
Kalabalık oldukça heyecanlı.
Да, я просто в экстазе.
Evet, içim içime sığmıyor.
Она видит большую счастливую семью. Она в экстазе.
Aile olaylarıyla kızın kanına girdin, kız porno izlemiş gibi oldu.
Давай сольемся в экстазе по-взрослому.
Black ve Jet dergileri gibi yapalım.
Сначала пытаются соперники, потом он незаметно опустошает гантель, поднимает, и все в экстазе.
Rakipleri denedikten sonra içi boş dambılları kaldırıp seyirciye bunu yutturuyor.
Все мы взяли в экстазе Dave Matthews одно время и я пытался поцеловать тебя.
Dave Matthews konserinde beraber ekstazi almıştık ve seni öpmeye kalkmıştım.
Воспитательницы в экстазе бросали нам лифчики.
Anaokulunun öğretmenleri biz sahnedeyken bize südyenlerini atarlardı.
* Я в экстазе *
* Büyük coşku içindeyim, dalgalanıyorum havada *
Да, и я не могу дождаться, когда наши тела переплетутся, и сольются в экстазе.
Evet, vücutlarımızın birleşmesi ve birbirimizin parmaklarını bok gibi kokutmak için sabırsızlanıyorum.
Они говорили в экстазе, сами не свои, словно это какое-то возрождение.
Dil demişken, bu aslında bir tür yeniden canlanma.
Они в экстазе.
Bu değersiz zevk onları sarhoş etmeye yetiyor.
Я в экстазе.
Çok mutlu oldum!
Мы были в экстазе.
Çok sevinmiştik.
В экстазе.
Kendimden geçmişim.