Я не знаю как сказать traduction Turc
372 traduction parallèle
Так, я не знаю как сказать это, но я думаю, что когда дух вашей жены оставил её тело он как-то застрял во мне.
Tamam, bunu nasıl söylerim bilmiyorum, fakat... Sanırım, karınızın ruhu vücudundan ayrıldığında o sanki benim içime girdi.
Как бы сказать... Я не знаю, что у него теперь на уме.
Her nedense bu aralar aklından neler geçirdiğini bilemiyorum.
Я не знаю, как ей сказать.
Onun yaşındayken ölüm hakkında bir şey bilmiyordum ölümle geç yaşta tanışmıştım. Ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Не знаю, как сказать, И не знаю, имею ЛИ Я право, но я всегда думал о тебе, как о сыне.
Bunu nasıI söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm.
- Я не совсем уверена и не знаю как сказать, миссис Дэнли, но я должна спросить
Bayan Durnley.. Bunu nasıl söyleyeceğimi pek bilmiyorum, ama... Sormam gerek...
Я не знаю, насколько это серьезно, Джим, и не совсем понимаю, как тебе сказать. Как есть.
Şey, bunun ne kadar ciddi olduğunu, ve size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama o karmaşada, ben...
Мне нужно тебе сказать кое-что, но я не знаю, как это сделать.
Sana bir şey söylemeliyim. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Я не знаю, что я должен сказать, как заставить тебя понять.
Anlaman için ne söylemeliyim bilmiyorum.
Я не знаю, как ему сказать.
Bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Я не знаю, как тебе сказать,..
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Я не знаю, как сказать тебе- -
- Ne diyeceğimi bilemiyorum...
- Я не знаю, как это сказать, Ага.
- Vallahi nasıl söyleyeyim ağam, bilmiyorum ki?
Я не знаю, как это сказать.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Я не хочу... Но не знаю, как им это сказать.
Onları reddedeceğim, ama nasıl yapacağımı bilmiyorum.
- Я не знаю, как вам этo сказать.
- Size bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Я не знаю, как бы это вам помягче сказать, мистер Бэббит...
Bunu söylemenin daha kolay bir yolu var mıdır bilmiyorum, Bay Babbitt...
Собственно, я не знаю, что и сказать... Вернее, не знаю как...
Sana ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Легко сказать. Я даже не знаю как показаться ему на глаза.
Onun yüzüne nasıl bakacağımı bilmiyorum.
Я даже не знаю, как вам об этом сказать.
Görüyorum ki repertuarınızda "Broadway Ninnileri" var. - Çok severim.
Мириам, не знаю, как это сказать, но я скажу.
Miriam, bunu nasıl diyeceğimi bilmiyorum, ama söyleyeceğim.
Я не знаю, как это сказать.
Lanet olsun!
Пап, не знаю, как и сказать - я не хочу ездить на твоей машине.
Baba bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama senin arabanı sürmeyi istemiyorum.
Я хочу сказать, это как следующая мировая война которая спонсируется.... Я даже не знаю кем.
Sanki üçüncü dünya savaşının sponsorları bilmiyorum, yani, ne?
Я как раз хотела вам сказать, что у кузена Юбера оказался перстень Смелого, не знаю, каким образом, и он хочет лично вам его возвратить. Жаккар!
Jacquart!
Джулиан... я не знаю, как вам сказать, но я не уверена...
Julian, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum...
Я хочу сказать, я не знаю как они это пропустили.
Nasıl olduda bunu kaçırmışlar anlamıyorum.
И после этого мы едем домой... и я не знаю, как это сказать.
Sonra evin yolunu tuttuk... Ne söylesem ki bilemiyorum?
Не знаю, интересно ли тебе, но я как раз хотела сказать об одной детали..
Peki, bu küçük detay ilgini çeker mi bilmiyorum.
Знаю, как тяжело ты трудился но я должна тебе сказать, что никогда не говорила Джерри про "горячую парочку".
Bu an için ne kadar fazla çalıştığını da ama şunu söylemeliyim ki, ben Jerry'ye hiç "ciddi-ve-ateşli" demedim.
Я... даже не знаю, как сказать... но я много думал... и...
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum... Bu konuyu çok düşündüm ve...
Я действительно не знаю как сказать это, прошлой ночью...
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama... -... dün akşam hakkında...
Я не знаю, как сказать тебе.
Ne söyleyeceğimi bilemiyorum.
Что ж, я не знаю, что сказать, кроме как... спасибо.
Pekala, ne diyeceğimi bilemiyorum.. teşekkür ederim.
Я не знаю, как тебе сказать, но пока я была в постели с одним из Джонов, что ты мне послал, он перевозбудился и... у него был инфаркт и он упал замертво.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bana gönderdiğin tiplerden biriyle yataktayken o çok heyecanlandı ve adam kalp krizi geçirdi ve öldü.
Я не знаю, как это сказать.
Oh, bunun hakkında konuşamayacağım! Çok gergin.
Баффи, я не знаю, как это сказать.
Buffy, bunu nasıI söyleyeceğimi bilemiyorum.
Я не знаю, как бы тебе сказать... но свадьбы не будет.
Bunu sana nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama düğün iptal oldu.
Я уж не знаю, как тебе сказать...
Ondrej, sana nasıl açıklasam bilmiyorum.
- Я не знаю, как правильно сказать.
Hangi kelime daha doğru olur bilmiyorum.
Я не думаю, что она знает. Я не знаю, как ей это сказать.
Bildiğini sanmıyorum ve ona nasıl anlatacağımı da bilmiyorum.
И поскольку мне всегда было очень смешно смотреть, как Баффи надирает твою сияющую белую задницу... поскольку я знаю, что сейчас сам могу надрать тебе задницу, должен сказать тебе кое-что. Ты даже этого не стоишь.
Buffy'nin, sana her seferinde ağzının payını vermesini seyretmekten zevk alıyor olsam da, seni her istediğimde pataklayabileceğimi biliyor olsam da sana şu kadarını söyleyeyim, buna değmezsin.
Я не знаю, как сказать это по-морскому - никогда.
Nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama, asla!
Я не знаю, как сказать иначе, поэтому я скажу так.
Bunu nasıl anlatırım bilmiyorum, sadece şunu söyleyebilirim.
Я не знаю, как им сказать это, сэр.
Onlara bunu söyleyemem, efendim.
Я не знаю, как это сказать, но ты начинаешь пахнуть.
nasıl söyleyeceğimi bilemedim, pekala artık kokmaya başladın.
Я не знаю, как сказать тебе, что здесь.
İçimdekileri nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum.
Я не знаю, как это сказать, так что я просто скажу :
Bunu anlatmak çok zor ama, söylemek zorundayım.
Всё, что я знаю, это то, что при таких условиях часы тянутся медленно... и заставляет нас заполнять себя поступками, которые... как это сказать... которые могут, на первый взгляд, казаться разумными пока они не войдут в привычку.
Bütün bildiğim şu : saatler geçmek bilmez... ve bu koşullarda bizi, vakit geçirmek için türlü türlü... nasıl desem... ilk bakışta makul gözüken, ama zamanla monotonluğa dönüşecek oyunlara başvurmaya zorlar.
Я не знаю, как еще яснее сказать, что я в полном порядке.
Bunu başka nasıl ifade edebilirim bilmiyorum ama ben iyiyim.
Из-за моего... я даже не знаю, как им об этом сказать.
Çünkü onlara ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Я не знаю, как это сказать.
- Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.