Ёда traduction Turc
4,559 traduction parallèle
Здесь есть еда, настоящие кровати, одежда, и моё любимое... земляне не пронзают меня копьями.
Bu yemek, gerçek yatak, giyecek ve en sevdiğim kısım dünyalılar tarafından mızraklanmamak.
Еда, вода, вещи на два, может три дня.
Yemek, su, ihtiyaçlar, iki veya üç günlük.
НЕТ! Я тебе не еда!
sormayı unuttum.
Боюсь, твоя еда и арендная плата начинает превышать твой реальный доход.
Korkarım yemek ve kira ücretleriniz gerçek maaşınızdan kesilmeye başlayacak.
В этом пакете есть ещё еда.
Bu çuvalın içinde sizin için daha fazla yiyecek var.
Для Wallflower это время пришло, а собачья еда - это наше новое приложение для свиданий.
Wallflower için, o zaman şimdi. ve köpek maması ise yeni randevu uygulamamız
Еда.
- Yiyecekleri.
Еда хорошо да есть?
Yemek iyi evet yiyelim? "
Что там еда, и ничего не изменилось.
Besin olduğuna, hiçbir şeyin değişmediğine inanmalılar.
Значит, в твоем сценарии я - это еда.
O zaman bu senaryoda ben yemeğim.
У тебя есть еда.
- Yemeğin var.
Мне нравится еда.
Yemeği seviyorum.
Ему не нравится тюремная еда.
- Hapis yemeğini sevmiyor.
Сказали, что вся еда идет солдатам.
Yiyeceğin savaşan askere gittiğini söylüyorlar.
Что в камине огонь, на столе еда, и его ждет свежая постель.
Şöminede ateş yanıyor. Masada yemek var. Yatağı düzeltilmiş onu bekliyor.
Это их еда.
Yiyecekleri.
- Так что же, вам понравилась еда?
- Yemekten keyif aldın mı peki?
Потом закончилась еда.
Bir süre sonra yemek bitti.
— Еда.
- Yiyecek.
Он сказал, что там есть еда и И кто-то по имени Честер, он сможет помочь нам.
Yiyecek olduğunu ve Chester diye birinin bize yardım edebileceğini söyledi.
У нас кончилась еда.
Yiyeceğimiz bitti.
Им просто нужна еда. Они хорошие.
Sadece yiyecek istiyorlar.
Перед вами китайская еда месячной давности, извлечённая из холодильника.
Önünüzde duran şey dolaptan çıkma 5 aylık Çin yemeği.
Пошли разговоры, что у них есть еда
Burada yiyecek olduğu dedikodusu yayılmıştı.
Это наша последняя еда.
Son yiyeceğimiz buydu.
Мне нравится Тайланд, но не нравится их еда.
Hımm. Thai'i severim, ama o kadar da sevmem.
Еда на вынос из "Gingergrass".
Gingergrass'tan * aldım.
У нас еда лучше.
Yemeklerimiz daha iyi.
Еда!
Yemek!
водоросли и макрель - лучшая еда жуйте каждый кусочек по 20 раз
Soya filizli çorbayla kimçi ve ıspanak, kurutulmuş yosun ve levrek en iyi kahvaltıdır. Bir tabak pilavı 20 kere çiğneyerek yerseniz günü enerjik ve mutlu geçirirsiniz.
У нас есть еда, вода, топливо.
Yiyeceğimiz, suyumuz ve yakıtımız var.
Еда для выживания взамен на одну жизнь.
Hayatta kalmak için yiyecek... Tek bir yaşam karşılığında.
Ты имеешь в виду топливо? Без обид, Лоис, но эта еда сего лишь химикаты и пустые калории.
Alınma ama yedikleriniz kimyasallar ve boş kalorilerden başka bir şey değil.
Что произошло? Где вся еда?
Yemekler nerede?
Нас атаковали в воздухе, мы все потеряли. Что произошло? Где вся еда?
Havada saldırıya uğradık.
Не нужна нам твоя еда.
Yemeklerine ihtiyacımız yok.
- Эй, а где еда, которую мама положила?
Annemin verdiği yemekler nerede?
Это наша еда! - Хватит с меня записок!
Şirin notlarla uğraştığımız yeter!
Да. Еда была изумительная, большое спасибо!
Yemeğim harikaydı, çok teşekkür ederim.
Визуальная еда по понедельникам, зеленый сок по пятницам, и голодовка по воскресеньям?
Pazartesi görsel yemekler, Cuma sebze günü, Pazar da sıfır yemek mi?
Может, есть другая еда?
Başka bir şey yapamıyor musun sen?
Еда!
- Yemek olan!
что еда будет для всех!
Partide hepimize uygun yiyecekler olduğundan emin olmak istedim.
еда!
Hamurdan ekmek yapılır, donutlar, makarnalar ve insanları eğlendiren saçma besinler elde ediliyor işte.
Где еда?
- Yiyecekler nerede?
что я был на вечеринке с Lorde! что еда вкусная!
Kızımın beni Lorde'un sahnede olduğu bir partide görene kadar bekleyeceğim.
Думаешь, что еда и причудливые украшения могут исправить все то, что ты сделала мне.
Biraz yiyecek ve süslü bir kolyeyle yaptığın her şeyi affettirebilirsin ha?
Это была любимая еда Ланса.
- Lance'in en sevdiği yiyecekti.
Китайская еда.
Çin yemeği.
Гражданская одежда, оружие... Бьюсь об заклад, что в вещмешке есть еда, вода и деньги.
Sivil kıyafetler, silahlar... eminim o çantanın içi de yiyecek, su ve para doludur.
Хорошая еда, виды. Только мы трое.
Güzel yemekler, manzara, sadece üçümüz.