1800 traduction Anglais
640 traduction parallèle
18. yüzyılın başında meydana gelen bir deprem binada ciddi hasara neden oldu ve 1800 yılında yeniden inşa edildi.
An earthquake which took place at the beginning of the 18th century caused serious damage and it was rebuilt in the year 1800.
- 1800'e kadar güvenli.
- You're safe till 6,000.
- 1800 metrelik bir uçurum.
- 6,000-feet drop.
- 1800 Güney Kingsley.
- 1800 South Kingsley.
- Veda'nın 1800 dolarlık hediyesi.
- A $ 1 800 birthday present for Veda.
Akşam 18'de denize açılacağız.
We'll shove off about 1800.
bir Alman çavuşunun bağırarak söylediği emirleri duyarak beklemek 1800 gece uykuya dalmak ve fısıldamak "Yarın" ı.
Waiting is a soldier's life, waiting while hearing a Feldwebel's barked order, falling asleep 1,800 times and whispering, "Tomorrow!"
Frisco, 1800.
Frisco, 1,800.
- 1800.
- 1800.
5 yıl sonunda tam 1800 dolar eder.
5 years makes $ 1800.
Artık ölü olduğuna göre, 1800 dolarımı almam gerek.
Now he's dead and I'm getting my $ 1800.
" Sokağa çıkma yasağının başladığı...
" Curfew is at 1800 hours.
18 : 00 eksi onda botunuz kalkıyor.
Have a shore boat at the dock at 1800 minus ten.
18 : 00 eksi on.
1800 minus ten.
Dr. Blankfurt vücudundan sürekli 1800 volt akım geçmesini sağlıyor.
Dr. Blankfurt keeps 1,800 volts of electricity coursing through the body.
1800...
1800...
Saat şu anda 18 : 00.
It's 1800 hours.
Saat 18 : 00 gibi dört tanesini yapabilirim efendim.
We can move the first four at about 1800, sir.
Saat 18.00'da Seoul'e uçacaksın.
Colonel, you're scheduled to fly out to Seoul at 1800 hours.
Mesafe 1800.
Range 1800.
Mesafe 1.800 yarda.
Range 1800 yards.
Bu 1800'lere mi ait?
Second part of the 19th century.
Buzz, irtifa kaybediyoruz, 1800 ve düşüyor.
Buzz, we're losing altitude, 1800 and dropping.
Ayrıca devlette bunu bilmelidir ki 1800 rakım üzerinde tarım yapamazsınız.
And even the government should know that you can't farm 6,000 feet above sea level.
Televizyon taksiti 1800 yen.
130 yen... Television... repayment... 1800 yen...
Gerçek ametist taşıdır tefecinin 1800 Pezodan az vermesini kabul etmeyin.
That's a real amethyst..... so don't let the local loan shark give you less than 1800 pesos for it.
Yaşamımız bu embesilin yapacağı 1800 kilometreye bağlı olacak.
Nor can you! The deal of our lives depends on that imbecile.
Fakat o dürüst biri!
Anything can happen in 1800 kilometres. But he's honest!
Kaptan Finlander saat 18 : 00'de ona rapor vermenizi istiyor.
Oh, Captain Finlander requests that you report to him at 1800 hours.
- 1800 ve devam ediyor.
- 1800 and closing.
1800 metre yükseklikte dar bir geçiş var.
There's a narrow pass there at about 6,000 feet.
Altını eritecekler mi yoksa neredeyse 1800 kilo çeken 300 külçe altını gümrükten kaçırmaya mı çalışacaklar?
Will they melt the gold down... or will they try to smuggle in all 300 bars... weighing nearly 4,000 pounds?
- 1800 eder. - 1800 mü, çok sağol.
- 1,800 pesos.
1800.
1 800.
Bence hem erkekler hem de kadınlar, 1800'lerdeki hallerine er-geç dönecekler.
I think they used to do that back in the 1800's, both men and women.
Zarar ve stok tahribi için bana 1800 $ borçlusun.
You owe me $ 1800 for damages and destroyed stock.
Laboratuvarda bir peynirli sandviç geliştirdik 6,5 cm kare başına 1800 kilogramlık çarpmaya dayanıklı.
We have developed a cheese sandwich that can withstand An impact of up to 4,000 pounds per square inch? Good heavens!
Laboratuvarımızda bir kutu salata sosuna 16 yıldır her gün 1800 kiloluk bir çekiçle vuruluyor.
Treated in our laboratories Has been subjected to the impact Of a 4,000-pound steam hammer every day
Bu yöntemin Çin'e, bronzun MÖ 1800'lerde keşfedildiği Ortadoğu'dan geldiği neredeyse kesindir.
It had come to China almost certainly from the Middle East, where bronze was discovered about 3800 BC.
- Yarın 18 : 00'e kadar gerekmez.
- Not after 1800 tomorrow.
18 : 00'e kadar orada olmak zorunda değiliz.
We don't have to be there until 1800 hours.
Zırva! Aramızdan birine 1.800 Dolar faiz mi uyguluyorsun?
Shit, you charge a guy from the neighborhood 1800 vig?
ama geçen yıl birinin ayağını sakatladın! hastane masrafı 1500 dolar tuttu! diğerinin kolu için 1800 dolar uçtu
Then last year, you broke somebody's ankle 1,500 and soon after that, you lost 1,800 for somebody's arm.
1800'e kadar delirmemem gerekiyordu!
Oh, dear, I'm not supposed to go mad until 1800!
Biliyor musun, 1800'lerde Alman Burgermeisters birasını buraya getirmişler.
You know they brought, uh, German Burgermeisters over here back in about eighteen hundred and something. Who knows?
2100 devire geldiğinde vitesi büyütürüm... ve 1800 devire düşer.
'We're runnin'RPM up about 21 hundred and shifting,'and it'll fall back to about 18.
1800 kez uykusuz kalmak ve fısıldamak "Yarın"
Months of waiting.
1,800 dolar.
1800 smackers.
Televizyon kirası 1800 yen.
Train fare, 15 yen... Spring onions, 30 yen...
Daha kırmızılı olanından istemiştim, ama bu daha göz alıcı.
1800 yen...
Saat 18.00'de.
Early, sir. 1800.