English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ 2 ] / 20 dakika

20 dakika traduction Anglais

5,469 traduction parallèle
15-20 dakika kadar sürer.
It'll take 15-20 minutes.
- 20 dakika önce geldi efendim.
- He arrived 20 minutes ago, sir.
20 dakika içinde kuzeninize gönderilecek bir telgraf ayarlayabiliriz.
We can arrange for a telegram to be sent to your cousin in the next 20 minutes.
20 dakika içinde kabine toplantısı var.
In 20 minutes, there is a meeting of the Cabinet.
- O zaten şehir merkezinde, en fazla 20 dakika.
- she's already downtown 20 minutes at the most.
20 dakika sonra şeytan çıkartmam var.
I have an exorcism in 20 minutes.
O gün Dimpy 20 dakika ortadan kaybolduğunda perişan oldum.
That day Dimpy went missing for 20 minutes " ... and I was worried
Ve sonra, sen banyoya falan gidersin, ve 20 dakika içinde giyinirim ve gideriz.
And then, you go to the bathroom or whatever, and then, 20 minutes, I'm done, dressed and ready to go.
Evet, biliyorum. 20 dakika içinde orda olacağım.
I'll be there in, let's say... 20 minutes.
- 20 dakika.
20 minutes.
Onları 20 dakika önce yiyişirken gördüm.
I saw them smashing 20 minutes ago.
Evet, onun ki 20 dakika önce barmenle.
Yeah, and her past is 20 minutes ago with the bartender.
- Jules bize 20 dakika ver, olur mu?
Jules, give us 20 minutes, okay?
Rekorum 20 dakika.
My quickest time was 20 minutes.
20 dakika sonra Wiedner'in telefonuna tam erişim sağlayacağız.
20 more minutes and I will have full access to Widener's handset.
20 dakika önce.
About 20 minutes ago.
Onları sabah arabanın orada fısıldaşırken yakaladım, ve şu an kulubenin dışında odun topluyorlar beraber, ve sanırım bu 20 dakika sürüyor.
I caught them being all hushed and whispery at the car this morning, and now they're getting firewood out of the shed together, which apparently takes 20 minutes.
Vardiyan 20 dakika önce başladı.
Hey, your shift started, like, 20 minutes ago.
Her hafta 20 dakika boyunca şartlı tahliye memuruma görünüyorum.
And by that, I mean... I see my probation officer every week for about 20 minutes.
İkna olmayacaktı ve ben de hattı bağladım. Orada kadınla beraber 20 dakika boyunca oturdu.
But he will not be swayed, so I put him on, and he sits there on the phone with her for 20 minutes.
En fazla, 20 dakika.
Twenty minutes, tops.
Hatırlatmak istiyorum, Victor Ha'nın okulda geri kalmaması için her gün 20 dakika bu egzersiz kitabından çalışması gerekiyor.
[Chuckles] Just wanted to quickly remind you that Victor Ha needs to do 20 minutes of his "reading rang" workbook every day so he doesn't fall behind at school.
20 dakika süren bir ilişkiden sonra mı?
The breakup from the relationship that lasted 20 minutes?
20 dakika boyunca 150 derecede ısıt.
Heat this for 20 minutes at 300 degrees...
Pekâlâ, 20 dakika?
All right, 20 minutes?
Bu şekilde 20 dakika kalmanızı istiyorum Bayan Eberhardt.
I want you to stay like that for 20 minutes, Mrs. Eberhardt.
Bir mahalle bakkalı Hutten'ı 20 dakika önce görmüş.
A convenience-store tenant saw Hutten 20 minutes ago.
Şoförünün söylediğine göre Houston havaalanından 20 dakika önce özel bir uçakla ayrılmış.
His driver says he left the Houston airport on a private plane 20 minutes ago.
Arama geleli daha 20 dakika olmadı.
Call came in less than 20 minutes ago.
Karısı 20 dakika önce evden ayrıldığını söyledi.
Moss isn't home.
Gönderen : Nick's Pizza. "Demakis Konağı. 1143 Hall Shop Yolu, 20 dakika sonra."
_
- 7 : 00. Şimdi bu başladığında, çocuk ters salto falan atacak diye oturup 20 dakika boyunca bekleyecek miyiz yani?
Any idea when she goes on, or do I have to sit and watch that Doyle kid do backflips for 20 minutes?
Son sandalyeler gitti mi senin gibi bir koltuk düşkünü 20 dakika bile dayanamaz.
Once the last of the chairs are gone a sofa hopper like you won't last 20 minutes.
20 dakika içinde gidiyorsun.
You're leaving in 20 minutes.
Gemi 20 dakika sonra kalkacak Bellamy.
Ship launches in 20 min mes, Bellamy.
20 dakika sonra çok önemli bir gazeteci ile canlı yayına çıkacaksınız. Sizi dünya üzerinde 10 milyonlarca insan seyredecek
We are 20 minutes away from a live interview with a very important journalist that will be seen by tens of millions of people around the world.
20 dakika önce gitti.
♪ Smiling faces 20 minutes ago.
20 dakika üzerinde tut, 20 dakika çek tamam mı?
20 minutes on and 20 minutes off, OK?
Neredeyse 20 dakika boyunca kesintisiz bir çatışma oldu.
There was a sustained firefight for at least 20 minutes.
Daha 20 dakika oldu.
It's been only 2O minutes.
Eyalet Polisi'nden yaklaşık 20 dakika önce bilgi geldi.
We received an update about 20 minutes ago from the State Police.
20 dakika önce.
20 minutes ago.
Oraya girip çıkalı daha 20 dakika olmadı.
It's only 20 minutes ago you were down there.
Sizinle 20 dakika sonra orada buluşuruz.
We'll meet you there in 20 minutes.
Eğer teslimatı yaptıktan sonra çıkıp 20 dakika geç gelseydi hiçbir şey alamayacaklardı.
If he gets here 20 minutes later, after he's made the drop at the house, they get nothing. What does that tell you?
20 Saat 15 Dakika Önce
"20 HOURS 15 MINUTES EARLIER"
Umarım yoldasındır yirmi dakika geciktin.
Dude, You better be on your way,'cause you're 20 minutes late.
Yirmi dakika içinde orada olurum.
I'll be there in 20 minutes.
Tam 9 : 20'de devriye değiştirdikleri sırada 10 dakika süren olacak.
When they take their patrol at 9 : 20, you'll have 10 minutes. How do I get in?
Yanından yirmi dakika önce ayrıldım.
I left him 20 minutes ago.
Yirmi dakika önce hırsızların peşinden gitmiş.
He'd gone after the thieves 20 minutes before.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]