English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ 2 ] / 20 yıl önce

20 yıl önce traduction Anglais

1,423 traduction parallèle
Şimdi senelik resitalimin yeni ve özel bir bölümünü tanıtmak istiyorum. Adı, 20 Yıl Önce Bugün.
Now I would like to introduce a special new segment of my annual recital entitled "it was 20 years ago today."
Buralı kasabalılarımızdan biri 20 yıl önce bu sahnede sergilediği gösteriyi yeniden yaratacak.
One of our local townsmen is going to re-create an act that he performed on this very stage 20 years ago.
Karşınızda 20 yıl önce yaptığı gibi kendi yarattığı "İnsanın Yolculuğu" isimli gösterisiyle, Kirk.
Here to present a piece of his own creation entitled "the journey of man" exactly as he performed it 20 years ago is...
Tamam Joey bak 20 yıl önce, Gina ve ben yattık tamam mı?
- All right, Joey. Look, 20 years ago, Gina and I slept together, all right?
- 20 yıl önce yaşandı.
It happened over 20 years ago, Detective.
Kolejdeyken 20 yıl önce tecavüze uğramış.
was raped 20 years ago when she was in college.
- 20 yıl önce.
- Over 20 years ago. - That's right.
Bundan 20 yıl önce bizde birisi oynamıştı. Antrönörlüğü yaptığım en yetenekli oyunculardan biriydi.
20 years ago, we had a player, one of the most talented I've ever coached.
Helen Bradley. 20 yıl önce ülkeden ayrıldı.
Helen Bradley. She moved out of state 20 years ago.
Şimdi, yüzey sularındaki bunca avlanma baskısıyla birlikte balıkçılar pazar için balık bulmak üzere gittikçe derine inmektedir. 20 yıl önce adını bile bilmediğimiz şeyler görüyoruz.
The condor is an icon of the Andes... and this rugged valley is a perfect home for a nesting pair.
Hatırlıyor musun? 20 yıl önce biz de burada seninle birlikte oturuyorduk.
Bro, we haven't hanged out for what, 20 years?
Aramızda kalsın... 20 yıl önce de benim bahisçimdi.
Between you and me... 20 years ago he used to be my bookie.
20 yıl önce burada ölen bir adam. Ama kanı yaşamaya devam ediyor.
A man who died here twenty years ago, but who's blood lives on.
Bana inanmayacaksın. Buraya 20 yıl önce Cinlerin Perisi'ni kurtarmak ve onunla evlenmek için geldim. Ne?
- You won't believe this, but, twenty years ago, I came here to free and marry the fairy of the Djinns.
Artık olmayan birşeyle, 20 yıl önce KGB ile!
Twenty years ago with the k.G.B., which doesn't even exist anymore.
20 yıl önce baskıdan kalktı.
It's been out of print for 20 years.
20 yıl önce ona o işi veren benim.
Twenty years ago, I gave her that job.
Beni 20 yıl önce evden attı ben de hızla büyüdüm ve ona hiçbir şey borçlu değilim!
He threw me out 20 years ago, and I grew up fast, but I owe him nothing!
20 yıl önce Phillips Club'ta palto odasında küçük bir şey yaşamıştık.
We had a little moment... in the coatroom of the Phillips Club about 20 years ago.
- 20 yıl önce burda tanınırdım.
20 years ago I was a regular in there.
Ben üniversiteyi bıraktığım zamandı. 20 yıl önce.
It was when I left the university, 20 years ago.
Hadi ama hayatını tehlikeye attın, eğer 20 yıl önce orada olabilseydik.
- Come on, man. You risked your life. I mean, yeah, maybe if we'd gotten there 20 years earlier.
Dolly'den 20 yıl önce bir koyun klonlamış.
He cloned a sheep 20 years before Dolly.
Dolly'den 20 yıl önce bir koyun klonladılar.
He cloned a sheep 20 years before Dolly.
20 yıl önce öldün, Pete.
You died 20 years ago, Pete.
Randy Joy'u eve sağsalim götürürken,... ben de annemlerin evine 20 yıl önce benim olması gereken arabayı tamir etmek için gittim.
So, while Randy got Joy home safe, I went to my parents'house to fix up the car that should've been mine
Dolapta bir yığın Mustang parçası görünce anladım ki babamın bana 20 yıl önce vermeyi planladığı araba değilmiş.
When I saw all those Mustang parts my father bought over 20 years ago,
20 yıl önce oradaydı. Şimdi geri döndü.
He lived out there 20 years ago.
Çünkü ben o şerefsizi 20 yıl önce öldürdüm.
'Cause I killed the son of a bitch 20 years ago.
20 yıl önce, köylüleri ve tüccarları gaddarca soyan büyük bir hırsız grubu vardı. Payamek Dağları etrafında dolaşırlardı.
Twenty years ago, there was a big group of thieves who cruelly robbed the villagers and merchants traveling around the Payamek Mountains.
20 yıl önce.
20 years ago.
Buraya 20 yıl önce gelmiştim... Yeni Ekonomik Blok için, Beryniyum çıkarmaya...
I came here 20 years ago to mine berynium for the NEB.
Adam Bailen bunu 20 yıl önce çizmiş.
Adam Baylin drew it 20 years ago.
20 yıl önce ne yaptığını veya ne yaptığını düşündüğünü bilmiyorum, ama Karim Sharif gayet hayatta.
I don't know what you did, or what you think you did 20 years ago, but Karim Sharif is very much alive.
Ona epey iyi bahşiş vermiş olmalılar çünkü, 20 yıl önce burası iyi bir mahalleydi.
Well, they must have tipped well because 20 years ago this was a nice neighborhood.
Bilmiyorum.Babam ve ben buraya ilk defa 20 yıl önce gelmeye başlamıştık
I don't know. My dad and I first started coming out here about 20 years ago.
Başkan Ronald Reagan bunu 20 yıl önce bir hatanın... zayıflık değil, güçlülük belirtisi olarak algılandığını... itiraf ettiği zaman söylemişti.
President Ronald Reagan said those words 20 years ago at a time when admitting a mistake was perceived as a sign of strength, not weakness.
20 yıl önce olan şeylerin, seninle hiçbir alakası yok.
What happened 20 years ago had nothing to do with you.
Montecito, iki yıl önce değerinin 20 katını teklif etti.
The Montecito offered 20 times the market value two years ago.
- Evet, ama yirmi yıl önce okul hemşiresi tarafından kahverengi alışveriş torbası kağıdına yazılmıştı.
I have a restraining order against you, Earl Hickey. Yeah, but that was written on a brown paper bag, by the school nurse, 20 years ago.
Belki 20 yıl kadar önce birlikte koloniyi kurdukları eşi hala kraliçenin yanındadır ve kraliçe yaşadığı sürece onunla çiftleşir.
Her partner, with whom she founded the colony maybe 20 years ago, is still with her and mates with her throughout her life.
Yaklaşık yirmi yıl önce genç fakir bir adam... zengin bir adamın kızına aşık oldu. Evlendiler.
Just over 20 years ago, a poor curate fell in love with a rich man's daughter.
On ya da yirmi yıl önce geniş fil nüfuslarına sahip ülkelerde 20 yıl sonra neredeyse tamamen filler yok oldu.
Countries that had great elephant populations decade or two decades ago, almost completely wiped out 20 years later.
Onunla birlikte, yirmi yıl önce, bir daireyi paylaşıyordum. Ama uzun sürmedi.
I was in a flat... share with her 20 years ago, but not for long.
Ama devlet bunu onaylıyor, 20 yıl Kültürlü ya da temkinli olmak gerekmiyor bunun için Korkunç bir tat için, 20 yıl
20 years of a press muffled by the state, 20 years of our once thriving culture turned into the private plaything of one man with terrible taste.
20 yıl önce Sorun yok Jennifer.
It's all right, Jennifer.
Sıradan bir mühür... 100 yıl önce harap edilen bir ülkenin mührü... 20 yılını ne demeye böyle bir şey için harcadın?
It's just a seal... It's only a stamp from a country that was destroyed a century ago... Why on earth did you spend 20 years of your life on this crap?
İşte o zaman neden yirmi yıl önce Gwen'den hoşlandığımı hatırladım.
It was then I remembered why I had a crush on Gwen 20 years ago.
Üniversite... vs. vs., 20 yaşında hükümet tarafından bilimsel düşünce kuruluşuna seçildin, üç yıl önce Torchwood'a alındın.
University... blah-blah, snapped up to Government science think tank when you were 20, recruited to Torchwood three years ago.
Minnesota'dan iki yıl önce gelmiş.
Sara jackson, 20 years old. Moved here from minnesota two years ago.
20 küsur yıl önce birlikte tenis oynayacağımızı kim bilirdi?
Who knew 20-some-odd years ago that we would be making dates - to play doubles tennis? - And bridge.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]