819 traduction Anglais
73 traduction parallèle
- 819 onay verdiniz.
- You've okayed 819.
Ben Memur 819.
Agent 8 19.
819 numaralı odada iki pilot kalıyor.
We have two airline pilots in room 819.
Bir etiket yok. New York'ta, 819 nolu oda.
It's room 819, city of New York.
- Oda numaranız, lütfen.
- Your room number, please. - 819.
- Şimdi orada mısın?
- Is that where you are now? Room 819.
819 nolu oda. Hakkında konuştuğumuz Alsaslı beyefendiyi bulacaksın.
You'll find the Alsatian gentleman we spoke of.
Sağol. 276 00 : 22 : 33,819 - - 00 : 22 : 34,683 Teşekkürler.
Thanks.
Daire 819.
That is Apt. 819.
S.R. 819 deniyor sanırım.
S.R. 819, I think it's called.
Bir dostum S.R. 819 yüzünden ölecek.
A friend of mine is going to die because of S.R. 819.
Henüz tam olarak bilmiyorum. Elimde sadece bir kaç parçası var : Tunuslu bir diplomat, Doktor Kenneth Orgel, şu sağlık faturası ve S.R. 819.
I don't even really know yet ; all I have are a few pieces : a Tunisian diplomat, this Dr. Kenneth Orgel, this health bill, S.R. 819.
Soru Önergesi S.R. 819 ile bağlantılı herhangi bir şey arıyorum.
I'm looking for anything that relates to a Senate Resolution :
Eğer onun hayatını kurtarmak istiyorsan şu çekmeceyi açmama yardım et.
S.R. 819. If you want to save his life, you'll help me open this drawer.
Bu olanlar S.R. 819 ile ilgili, değil mi?
This is about S.R. 819, isn't it?
S.R. 819 ile ihraç edilecek olan da aynı teknoloji.
It's the same technology that S.R. 819 will export.
Dün gece S.R. 819 kurul tarafından geri çekildi.
S.R. 819 was withdrawn by committee late last night.
Eğer S.R. 819'un ortaya çıkmasını engellemek için sizi zehirlediyse, neden arayıp size haber verdi?
If he wanted to poison you to prevent you from investigating S.R. 819, why call you to tell you that?
88. Batı Caddesi 819 numara.
819 West 88th Street.
Onu sorgulama odası 819'a götürün.
Take her into Interrogation 8-19.
- Sorgulama odası 819.
We need someone from Medical.
Fransa'da ne kadar bekâr var biliyor musunuz?
- 819. How many singles are there in France?
819 Üçüncü Sokak, numara 104.
It's 819 Third Street, # 104.
Evet, 819 Doğu Üçüncü.
Yeah, 819 East Third.
Ben hasta bakıcı 819.
This is ward 819.
Buraya gel.
Honey, come here. STAN : I got this one here, 819...
- 819 numaralı oda. Delikli karın tümörüne sahip 62 yaşında beyaz bir erkek.
Room 819, 62-year-old Caucasian male with perforated abdominal tumor.
Tamam, açık olacağım, atış serbest.
Okay, let me be clear. If you shoot, The 716th 01 : 09 : 36,819 - - 01 : 09 : 39,231 I do not think that it is in the air for long.
- Ah, iyi bir degis tokus - bu harika 419 00 : 18 : 48,819 - - 00 : 18 : 49,953 Dinle, Sweets dediki Claire kisa bir sure icin kendisini baskasi olarak saniyormus
- Ah, it's a good trade-off. - That's great. Listen, Sweets said that Claire thought that she was someone else for a while.
Virgin yolcularının dikkatine, 819 no'lu uçağa giriş başlamıştır.
Like, show me how you masturbate. Oh, I mean, I just masturbate like a regular guy.
Virgin yolcularının dikkatine, 819 no'lu uçağa giriş başlamıştır.
Attention, Virgin customers, flight 819 is now boarding.
vul575 00 : 31 : 24,819 - - 00 : 31 : 28,249 Üzügüm. Bu gece partiye gitmek istediğini biliyorum.
Helium, argon and xenon.
- 819.
- 819.
819, madem çok komik,... biraz koordinasyon hareketi yap da, görelim.
819, how about you give me a couple jumping jacks, if you find it so funny.
- 819!
- 819!
Ben ne zaman bitti dersem, o zaman biter, 819.
You're finished when I say you're finished, 819.
819, 20 tane daha çekmeye karar verinceye kadar.. ... herkes devam etsin.
Hey, everybody keeps going, unless 819 decides to join you for an additional 20.
- 819, ayağa kalk.
- 819, stand up.
- Ayağa kalk dedim, 819!
- I said stand up, 819!
- Hücrede zaten 819 var.
- Oh, 819's already in the hole.
Hadi, 819.
Come on, 819.
Hadi, 819, bir tek sen kaldın, dostum.
Come on, 819, you're the last one up, buddy.
8-819?
8 ‒ 819?
Adım 819.
It's 819.
"Mahkum 819 kötü bir şey yaptı."
"Prisoner 819 did a bad thing."
Mahkum 819 kötü bir şey yaptı.
Prisoner 819 did a bad thing.
- Mahkum 819 kötü bir şey yaptı.
- Prisoner 819 did a bad thing.
819 için çok endişeleniyorum.
I'm really worried about 819.
Ben iş arıyordum.. 819 01 : 10 : 50,542 - - 01 : 10 : 53,292 Sana söylediğim gibi, şu çarşafları görüyor musun?
I'm looking for a job...
- Adres 819 Kuzey Kartalı Sokağı.
It's 819 North Eagle Street.
611 00 : 23 : 49,819 - - 00 : 23 : 52,655 Maisy onun sorumluluğunda değil.
Maisy is not her responsibility.