Aage traduction Anglais
45 traduction parallèle
Çok az boş vaktim var, Aage. Onu da uyuyarak harcamak istemiyorum.
I have so little free time, Aage, that to spend it sleeping seems a waste.
Ne kadar zeki bir adam, Aage.
What a clever fellow is this, Aage.
Fena değil, Aage.
Not bad, Aage.
Herkes kahraman olamaz, Aage.
Everybody can't be simple and heroic, Aage.
- Aage.
- Aage.
Aage, ipi al ve tekerin altından geçir.
Aage, get the robe, put it under the wheel.
Aage, atları tut.
Aage, hold the horses.
10 ver, Aage.
Give him 10, Aage.
İyi geceler, Aage.
Good night, Aage.
Aage.
Aage.
Aage, araba nerede?
Aage, where is the carriage?
Evet, Aage, gideceğiz.
Yes, Aage, we will sail.
"Profesör Aage Krger altı yaşındaki Mary Jensen'e..." "... Krallık'ta ücretsiz tedavi görebileceğini... "
" Last week Professor Aage Krger returned to his home town to tell 6 year old Mary Jensen she could be treated free of charge at the Kingdom.
- Aage...
Aage...
İşlediğin suç asla unutulmayacak, Aage Krger.
Your crime will never be forgotten, Aage Krger.
Aage Krger bebeğimi aldı.
Aage Krger took my dolly away.
Akşamları tek başına dolaşmak zorundasın. Çünkü kimse Aage Krger'in işlediği suça tanıklık yapmıyor.
Lonely you must wander, night after night, because nobody will testify to Aage Krger ´ s crime.
Aage Krger'i tanıyor musun, anne?
Do you know about Aage Krger, Mummy?
Hastahaneye babası Dr. Aage Krger tarafından kabul edilmiş. Yasak bir ilişkiden doğduğu için onu öldürmek istiyormuş.
She was admitted by Dr. Aage Krger, who was her father and wanted to kill her to conceal the fact that he had a child out of wedlock.
Ancak Aage Krger ambulansla peşine düşüp onu yakalamış. Hastahanenin arkasına sürüklemiş ve orada ölümcül son dozu vermiş.
Aage Krger caught up with her in an ambulance wagon, dragged her back to hospital and gave her the final, fatal dose of chlorine.
- Aage.
Aage.
- Aage mi?
Aage?
- Evet, Aage.
Yes, Aage.
Aage'nin fotoğrafları için teşekkür ederim.
Thanks for lending me your pictures of Aage.
Ben, Bulder Hardy Drusse, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
I, Bulder Hardy Drusse, testify before God that Aage Krger killed Mary Jensen.
Ben, Jørgen Hook, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
I, Jørgen Hook, testify before God that Aage Krger killed Mary Jensen.
Ben, Sigrid Drusse, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne Tanrı'nın huzurunda tanıklık ederim.
I, Sigrid Drusse, testify before God that Aage Krger killed Mary Jensen.
Ben, Jørgen Hook, Aage Krger'in Mary Jensen'i öldürdüğüne...
I, Jørgen Hook testify before God...
Aage denen herif bile seni kandırdı.
That Aage bloke cheated you, too.
Bu Aage.
This is Aage.
Aage Krger!
Aage Krger!
Rahibi öldüren Aage Krger'di.
Aage Krger killed the pastor.
Aage Krger buraya geldi mi?
Has Aage Krger been here?
Aage Krger ne istiyormuş?
What did Aage Krger want?
Sen bilmiyorsun ama Aage Krger'in bir iblis olduğuna dair elimizde kanıtlar var.
You don ´ t know it, but we have proof that Aage Krger is a demon.
Aage onu kurtarabileceğini söylemişti.
Aage said he ´ d save his life.
Aage bir iblis.
Aage is a demon.
Aage seni kurtarmayı teklif etti ama sen hayır dedin.
Aage offered to save you, and you said no.
Bir saat öncesine kadar Aage ile anlaşmaya hazırdım.
An hour ago I was sure I ´ d do a deal with Aage.
Aage dışarıda dolaşıyor, anneciğim. Kapılarımızı kilitleyelim.
Aage ´ s roaming out there, mum So we lock our doors
- O işe Aage bakıyordu.
I can't help you with that.
Aage muhtemelen eşyaları satıp parayı alkole yatırmıştır.
I guess Aage sold her stuff and spent the money on drink.