English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Abilene

Abilene traduction Anglais

185 traduction parallèle
Buralarda hayvancılıkta epey iş var. Abilene'deki demir yolu da bitti çünkü.
Gonna be a lot of activity in cattle around here... now that the railroad up in Abilene is finished.
Adama ihtiyacın olmayacak mı senin? Bütün sığırlarını Abilene'e götürürken falan.
You're gonna be needing more men, ain't you... now that all them cattle's going up to Abilene?
Fiyatlar iyice yükselince onları Abilene'e götürüyoruz.
When the price gets high enough, we're gonna take them up to Abilene ourselves.
Hepiniz ta Abilene'den buraya neden geldiğimi biliyorsunuzdur.
I guess you all know why I came down here from Abilene.
Eti Abilene'e götürmek benim için de size olduğu gibi çok zor olacak.
it's going to be just as tough on me getting this beef to Abilene as it was on you.
Ama 18 dolar çok daha fazlası ve bunu Abilene'de alabiliriz.
But $ 18 a head is a whole lot more and that's what we can get in Abilene.
Ama unutma Doktor... eğer bir adam bile sürüsünü Abilene'e götürürse... bütün planlarımızı çöpe attık demektir.
But remember this, Doc... if one man gets through to Abilene with his cattle... we might as well throw all our ideas out the window.
Sen Abilene'e dön Windy.
You go back to Abilene, Windy.
Umarım... bir tek hayvan bile kaybetmeden Abilene'e varır.
I want to say... here's hoping he gets through to Abilene, without losing a single steer.
Abilene'e gidecekler.
We let them go right on into Abilene.
Abilene buraya 15-20 km uzakta.
Abilene's only about 10 or 12 miles from here.
Abilene'e nasıl döneceğiz?
How're we gonna get back to Abilene?
Abilene'e geldikleri için kovboyları ilk kutlayan... ilk ben olacağım.
I got to be the first to go down and congratulate the cowboys... on getting through to Abilene.
Abilene'de ne işin var?
What are you doing in Abilene?
Tod Ramsey ve diğerleri sürüyü Abilene'e götürmüşler.
Tod Ramsey and the others got through to Abilene with their cattle.
Sana Abilene'de ne demiştim?
Ain't you forgot what I told you up in Abilene?
Ayrıca, yarın Abilene'den dönüyorlar.
Besides, they're coming back from Abilene tomorrow.
Abilene'e yaptığım son yolculuğu hatırlıyor musun?
You know that last trip I took up to Abilene?
- Abilene.
- From Abilene.
Adım William. Ama herkes bana "Abilene Kid" der.
My name's William, but everybody calls me "The Abilene Kid."
Topeka'da bir tane gördüm, Abilene'de de var.
I saw the one in Topeka, and there's one in Abilene.
Abilene mi?
Abilene?
Abilene'de demiryolu gördün mü?
Did you see it in Abilene?
Sen Abilene'de ne gördün?
What have you seen in Abilene?
- Kansas'ta nereye?
- Where in Kansas? Abilene.
- Orada bir demiryolu olduğunu söyledi.
- Railroad? - In Abilene?
- Abilene'de mi? - Cherry de öyle demişti.
- That's what Cherry was saying.
Göreceğimi gördüm Dunson. Abilene yönelmedikçe yokum.
I've had enough, Dunson, unless we try for Abilene.
Abilene giden iyi bir yol var.
There's a good way to Abilene, but you won't listen.
- Abilene.
- Who's heading it?
Beni ararsan Bay Dunson, Abilene'de olacağım.
You come looking for me, Mr. Dunson, I'll be in Abilene.
Bir şansımız varsa sürünü Abilene ulaştıracağız.
If there's any chance at all, we'll get your herd to Abilene.
Abilene diye bir yerin olmadığını düşünüyorum.
I been thinking that Abilene just ain't.
- Abilene'i arıyoruz.
- We're looking for Abilene.
- Abilene mi gidiyorsun?
- You go to Abilene?
Bize Abilene'in ne tarafta olduğunu söylersen yolundan çekileceğiz.
If you'd tell us where Abilene would be, we'll get out of your way.
- Sadece Abilene gitmek istiyoruz.
- All we want to do is get to Abilene.
Acele etmeyin!
- Take your time! - See you in Abilene!
- Abilene hoş geldiniz.
- Hi! - Welcome to Abilene.
Buck altı ay önce Abilene'de öldürüldü.
Buck was killed six months ago in Abilene.
İyi ama sen Abilene'den başka bir yerde bulunmadın değil mi?
But you ain't ever been any place but Abilene, have you?
Abiline ya da Salt Lake City gibi bir yer.
Like, you might say Abilene, or salt Lake City.
Abilene'deki üç adamın hepsi öldü, değil mi?
All three were killed. Abilene, wasn't it?
Abilene'den beri hiç silah taşımıyorum
I've been out of cartridges since Abilene.
ben Abilene'de bir banka önünde ölen Adi bir kaçağı hatırlıyorum.
I remember an outlaw the name of Patch lying dead in front of a bank in Abilene.
Abilene'ye kadar daha çok yol var.
It's gonna be a long, lonely ride to Abilene.
Ya şimdi yolda bir kurşun yada Abilen'de idam.
A bullet right here on the trail or a rope in Abilene.
Abilene'nin yarısı bunu biliyor.
Half of Abilene knows about it.
- Abilene.
Said there's a railroad there.
- Nereye gidiyoruz?
- Abilene.
Umarım haklıyımdır.
Hope I'm right. Hope there's a railroad in Abilene.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]