Affet traduction Anglais
5,445 traduction parallèle
Affet beni, abi.
Uh! Forgive me, my brother.
Katrina? Affet beni aşkım.
Katrina?
- Affet beni!
Forgive me...
Affet beni ama daha mutlu olamadım.
Forgive me, but I'm not quite there yet.
Affet ama unutma.
Forgive, don't forget.
Bu bunak ve öğrencilerini affet.
Forgive a doddering old fool and his students.
Onları affet pai mei.
- Spare them, pai mei.
"Lütfen affet beni"
'Forgive me, please!
Beni affet.
Forgive me.
Lütfen affet beni, lütfen!
Please forgive me, please!
O yüzden artık cadılık yapmayı bırak da affet çocuğu.
'So stop being such a stubborn bitch and forgive him.'
Lütfen, beni affet.
And, please, forgive me.
Elbette, arkadaşımız bronzlaştırıldı, sana inanmadığımız için bizi affet.
Yeah, well. He bronzed our friend. So forgive us for not believing you.
Beni affet sevgilim.
Forgive me, darling.
Affet beni!
Forgive me!
Komutanım beni affet.
Comrade Military Instructor. Please hear my request!
Affet beni.
Forgive me...
Affet beni, babacığım.
Forgive me, father.
Affet beni.
Spare me
Lütfen beni affet.
Please forgive me.
Affet beni peder, günah işledim.
Forgive me, Father, for I have sinned.
Beni affet, Ivo.
Forgive me, Ivo.
Affet beni Ivo.
Forgive me, Ivo.
Beni affet!
Forgive me!
Beni affet ama, bütün bu zaman boyunca benim erkek olduğumu biliyordun.
I mean, forgive me if I have, but I think you've known the whole time that I am... a man.
Nando böldüğüm için beni affet.
Nando, forgive me for interrupting.
Lütfen affet beni, Phil.
Please forgive me, Phil.
Senden ilişki tavsiyesi almak istemediğimden ötürü affet beni Arthur.
Forgive me if I don't want to take relationship advice from you right now, Arthur.
- Affet bizi Tanrim!
Lord have mercy!
Affet beni Marcel.
Do forgive me, Marcel.
Günah işlediğim için beni affet, Peder.
Bless me, Father, for I have sinned.
Affet beni.
Forgive me.
Mika, nezaketsiz bir şeyse beni affet acına istenmeden girmek istemem.
Mika, forgive me if this is indelicate, I would hate to intrude on your grief.
Cinayetle suçlanıyordum, Nelson. mutsuz olduğum için beni affet.
I was facing murder charges, Nelson. Forgive me for being a little desperate.
Çok üzgünüm, beni affet.
I'm sorry. Forgive me.
Günah işlediğim için beni affet, Peder.
Forgive me, Father, for I have sinned.
Tanrı aşkına affet beni Sheila.
For the love of God, forgive me, Sheila.
Lütfen bizi affet.
Please forgive us.
Beni affet ama Emma'yı geri istiyorum.
I'm sorry, but I think I want Emma back.
Affet beni.
I'm sorry.
senden liderlik tavsiyesi almadığım için beni affet.
pardon me for not taking leadership advice from you.
Pekala, sana aşık olduğum için affet beni.
Well, forgive me for falling in love.
- Yardım etmeye çalıştığım için affet.
- Forgive me for trying to help.
Beni affet.
I'm sorry.
Dam affet beni.
Dom, I'm sorry.
- Affet beni Kang Chi.
Forgive me, Kangchi.
Kendini affet.
Forgive yourself.
Affet beni.
Brother.
Beni affet, Mary. Bir beyefendi olamadığım için.
Forgive me, mary For I am not a gentle man.
- "Affet."
- " Forgive.
Affet beni, dostum.
Forgive me, my friend.