English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Afganistan

Afganistan traduction Anglais

2,749 traduction parallèle
- Afganistan mı?
- Afghanistan?
- "Afganistan'a hoş geldin" dedi.
- He said "welcome to Afghanistan"
Mühendisler Afganistan'da cihat yapmak istediğinde... İngiltere gidip mühendis olmak istiyordu.
He wants to be an engineer in England when engineers are choosing to be Jihadis in Afghanistan
Hindistan, İran, Afganistan.
India, Persia, Afghanistan.
- İsrail Savaşında 1967'den beri verilen can kayıplarını eklediğinde...,... bunlara Amerika'nın Kore ve Vietnam'daki savaşlarda verdiği kayıplar ile Afganistan ve Irak işgalinde verdiği kayıpları da ekle.
and you add to that every single American life lost in Vietnam, in Korea, and in every single American engagement since then...
... Afganistan, Pakistan Yemen ve Afrika Boynuzunda El Kaide ve Taliban yönetimi, nokta.
... AQ and Taliban senior leadership in Afghanistan, Pakistan, Yemen, and the Horn of Africa, period.
Herşey Taboulistan'da başladı. Küçük bir Orta Asya ülkesi. Afganistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında sıkışmış.
It all began in Taboulistan, a tiny Central Asian country stuck between Afghanistan, Kirghizstan and Tajikistan.
Afganistan, Tacikistan ve Kırgızistan arasında.
Between Afghanistan, Tajikistan and Kirghizstan.
Orta Asya'da Afganistan, Tacikistan ve Kırgızistan arasında küçük bir bölge.
It's a small land in Central Asia between Afghanistan, Tajikistan and Kirghizstan.
Afganistan.
Afghanistan.
Bahreyn ve Afganistan.
Bahrain, then Afghanistan.
Afganistan'da üç dönem görev yapmışsın ve Kunar Bölgesi'nde yaralanmışsın.
So you did three tours in Afghanistan.. and you were wounded in the Kunar province.
Oraya varmamdan sonra Emily televizyon izlerken Afganistan'daki askerlerle ilgili bir haber yayınlandı.
Right after I deployed, Emily was watching TV.. and there was coverage on the troops in Afghanistan.
Tek oğulları iki yıl önce Afganistan'da öldürülmüş.
Their only son was killed in Afghanistan two years ago.
Wallace operasyon sırasında ölüdürüldü, ama polis bir sonraki kurbanının hayatını kurtarmayı başardı, kara kuvvetleri çavuşu Karl Simmons, Afganistan savaş gazisi olan.
Wallace was killed in the operation, but police managed to save the life of his next victim, army staff sergeant Karl Simmons, a veteran of the war in Afghanistan.
Afganistan'da 3 görev.
three tours in Afghanistan.
Düşmanımızla Irak ve Afganistan'da savaşıyoruz bu yüzden onlarla sokaklarımızda şehirlerimizde bugün bir daha görüşmeyeceğiz.
"We're fighting our enemy in Iraq and Afghanistan today so we will not have to meet him again on our streets, in our cities."
Niye Julie hakkında bir hikaye yapmıyorsun Afganistan'a göreve gidiyor ve geri gelmiyor?
Why don't you make up a story about Julie going on a mission to Afghanistan and not coming back?
- Afganistan.
- Afghanistan.
Afganistan ile o kadar sık konuşuyoruz ki!
I have been calling him in Afghanistan so much, you guys.
Bir haber sitesinin sayfasını gördüm. İkimizin ve babamın Afganistan'da çekildiği bir fotoğrafı vardı.
I saw- - I saw a news webpage, and there were pictures, our pictures were next to pictures of my dad in Afghanistan.
Afganistan'da iki devir yapıp hayatta kaldım ben.
I survived two tours in Afghanistan.
Afganistan'dayken bana bu ufak hediyelik paketlerden yollardı.
She used to send me these... These little care packages when I was in Afghanistan.
Wade yarın Afganistan'dan dönüyor sonunda.
Wade is finally coming back from Afghanistan tomorrow.
Son turumda, beni Irak'tan Afganistan'daki Begram hava üssüne nakil ettiler.
On my last tour, so, they transfer me from Iraq to Bagram air base in Afghanistan.
Birkaç yıl sonra bir sürü adam başa çıkmanın yollarını aramaya başlar ama Irak'ta bulamayacakları, Afganistan'da buldular.
A lot of guys, a few years in, looking for ways to cope, but what they can find in Afghanistan that they did not find in Iraq...
Eroin, afyon Afganistan'dan gelen.
Heroin poppies from Afghanistan.
Paris'ten Afganistan'a, Hatta Rusya'ya kadar.
From Paris, to Afghanistan, to Russia.
- Ben Afganistan'daydım.
I was in Afghanistan.
Afganistan diye adlandırılan orta doğunun cennetine gittiniz.
You went to that Middle Eastern paradise called Afghanistan.
Kocam Afganistan'da öldü.
My husband died in Afghanistan.
Operasyon sırasında Wallace öldü. Ama polis Afganistan'da savaş gazisi olan Kıdemli Başçavuş Karl Simmons'un hayatını kurtardı.
Wallace was killed in the operation, but police managed to save the life of his next victim, army staff sergeant Karl Simmons, a veteran of the war in Afghanistan.
Görevde olmak güzel Afganistanı sevdim
I love being out on patrol. I love Afghanistan.
burası afganistan değil.
This isn't Afghanistan.
- Kuzey İrlanda, Afganistan...
Northern Ireland, Afghanistan.
- Afganistan demiştin.
Afghanistan, you said.
Afganistan'dan buraya tek başına tehlikeli bir yolculuk yapan 10 yaşındaki Latifahla tanıştım.
I met ten-year-old Latifah, who had made the dangerous journey from Afghanistan alone.
O Afganistan'da öldü.
He died in Afghanistan.
Savunma Bakanlığı, Afganistan'da bulmuş.
MoD found him in Afghanistan.
Afganistan'dayken Sovyetlerden kalma Slav alfabesiyle yazılı çok şey gördüm.
I've seen a fair amount of Cyrillic back in Afghanistan left over by the Soviets.
Jesse Afganistan'daki görevinden döndükten sonra birkaç ay bizimle kaldı.
Jesse stayed with us for a few months after he got out of the service in Afghanistan.
Biliyorsun ki görevden düşen askerler arasında mesleki stresin yarattığı rahatsızlıklar çok yaygın,... özellikle de Afganistan'dan dönenler için.
You know that occupational stress injuries are common among vets returning, especially from Afghanistan.
Elini iki yıl önce Afganistan'da kaybetmiş.
Lost his hand in Afghanistan two years ago.
Afganistan'da bir, iki, üç tur.
One, two, three tours in Afghanistan.
Afganistan'da beraber görev yapmışlar.
They served together in Afghanistan.
Gizlenmeyi Afganistan'da istemiştim, ama şimdi buradayım, Kimseyle konuşmayacağım.
All I wanted in Afghanistan was some privacy, but... now that I'm here, I'll talk to anybody.
Kabil, Afganistan. Saat sabahın 4'ü.
Kabul, Afghanistan, 4 : 00 in the morning.
Evet Keith Kabil, Afganistan'dan selamlar. Amerikan elçisi Karl Eikenberry...
Well, Keith, greetings from Kabul, Afghanistan, where the U.S. Ambassador Karl Eikenberry...
On yıldan uzun bir süredir savaş muhabiri olarak çalışmaktayım. Yugoslavya, Irak ve şimdi Afganistan.
I'd been working as a war reporter for more than a decade in Yugoslavia, Iraq, and now Afghanistan.
Afganistan'dan kurtarıldıktan sonra.
After his rescue in Afghanistan.
POLİS MERKEZİ CELALABAD AFGANİSTAN
POLICE HEADQUARTERS JALALABAD, AFGHANISTAN

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]