Agents traduction Anglais
8,018 traduction parallèle
Birkaç saniye içinde, ajanlar bu binaya girecek
Within seconds, agents are gonna breach this building.
Karposev geçen yıl bir silah ticareti tuzağında dört federal ajana işkence edip öldürdü.
Karposev tortured and murdered four federal agents in a weapons trafficking sting last year.
Biz federal ajanız.
We're federal agents!
Şu anda teröristlerin kimyasal silah barındıran depolarını araştırıyoruz.
We are currently investigating the source of the terrorist weapons cache containing chemical agents.
Qasim yakalanmadan kaçmayı başardı ama polis ve federal ajanlar şehri kordon altına aldı ve hala bölgede olduğuna inanılıyor.
Qasim managed to evade capture, but police and federal agents have cordoned off the city and believe he's still in the area.
Ajanların bakması için arama emri çıkartman lazım.
You need to put out a BOLO, get agents looking.
OR 3'ün dışına 3 ajan gönderin, kalanı bu kanada baksın.
I need three agents outside O.R. 3. The rest of you can secure this wing.
Bu davada düzinelerce ajan çalıştı.
Dozens of agents have worked this case.
Başka ajanlarımız da var.
We have other FBI agents.
Mendez gizli bir güvenli evde ve iki ajan koruyor onu.
She's at an undisclosed safe house with two agents watching her.
Bir HRT ekibi ve 3 düzine ajanı hazır hale getiririm... Hayır, hayır, Haberi yayamayız.
I'll get a whole HRT team ready to deploy, and we'll get three dozen agents... no, no, no, no.
- Pekâlâ, tanıdığımız ve güvendiğimiz ajanları toplayalım.
Let's recruit agents that we know and trust.
J.D. ve Royce sağlam ajanlardır... -... ve destek çağırdılar.
J.D. and Royce are solid agents, and they'll have called in for backup.
Senin yüzünden iki ajan öldü.
Two agents are dead because of you.
Woo Chem en iyi ajanlarımızdan.
Woo Cheol is one of our finest agents.
E.Z.M.E. ajanları.
The agents of s.M.A.S.H.
FBI ajanlarının iddialarına göre Colby ya korsan gruplarını kullandı ya da onlarla birlikte çalışarak Evil Corp'u sözleşme müzakereleri sırasında baskı altına aldı.
FBI agents claim that Colby either used hacking groups or worked in conjunction with them to pressure Evil Corp during his contract negotiations.
Acayip kötü menajerlerim var ya.
Dude, I got the worst agents, man.
- Menajerlerimi kovmam lazım.
- I've got to fire my agents.
Birçok tehdit mevcut Ticaret Bakanım özellikle Nazi ajanlarının karışıklık çıkartıp suçu bölücülere atabileceği tehditler.
There are many threats, Trade Minister, not least from Nazi agents seeking to destabilize us and blame their crimes on subversives.
FBI ajanları bize 40 dolara indirilen bir casus yazılım gösterdi.
F.B.I. agents showed us spyware that can be downloaded for 40 bucks.
Şimdi yaptığım iş ajanları eğitmek.
See, what I do now is, I train agents.
Aslında Jenny, CIA'den oldukça gizli ajanlarız.
Actually, Jenny, we're CIA deep cover agents.
Brezilyalı Sınır Koruma ajanlarıyla senli benliyizdir. Tamam mı?
I'm on a first-name basis with Brazilian Customs agents, okay?
Burada bir sürü iyi ajan var.
There's a lot of good agents here.
- Federal ajanlar!
Federal agents!
Alanda ajanlarımız ve yerel yetkililer mevcut Fort Hamilton'dan askeri personel de geliyor.
I mean... We've got agents and local L.E. on the ground, military personnel coming in from Fort Hamilton.
Kendi ajanlarımızdan birinin yer aldığı içeriden destekli bir durum olduğu.
That it was an inside job by one of our own agents.
İkisi de ajan.
They're both agents.
Tutukladığı kötü adamların mahkemeye çıkmaya uygun olduğunu söylemem diğer ajanların hoşuna gidiyor.
Other agents like it when I make sure the bad guys they've arrested are actually found competent to stand trial.
Birime katılmak isteyen ajanlara.
To the agents who want to join the BAU.
Agents of S.H.I.E.L.D.'da daha önce...
Previously on "Marvel's Agents of S.H.I.E.L.D."...
Ama sahada olan gizli ajanlarımız için geçerli olan eylem ve mevcut vaziyet hareketler.
But for our undercover agents in the field, deeds are currency, and action is the state of play.
Tüm ajanlar, dış tehdit yaklaşıyor.
All agents, exo-threat incoming.
Siz ajanlar olarak, bu ve bunun gibi olaylara çalışmalı önemli kanıtları önemsiz olanlardan ayırmalısınız.
As agents, you're going to need to be able to study scenes like this and separate evidence which is meaningful from that which is meaningless.
Tüm ajanlara... Dikkatle hareket edin.
All agents be advised...
Miranda, onun silahından çıkan kurşun bir ajanımıza isabet etti!
Miranda, a bullet from her gun is in one of our agents!
Ajanlar olarak, öncelik sırasına koymak zorundasınız.
As agents, you have to prioritize.
İzleme listesine koyan FBI ajanlarını tuzağa düşürmek ve tespit etmek için bilgisayar korsanı tehdidinin düzmece olduğunun farkına varmalıydınız.
You should have noticed the hacker's threat was a set up meant to entrap and identify FBI agents who put him on the watch list.
Zekanız sizleri buraya getirmiş olabilir ancak, sizleri özel ajanlar yapacak şey içgüdüleriniz olacak.
Your intellect may have got you here, but it will be your instincts that will make you special agents.
Tutku, umut... Bu mesleği neden seçtiğimi bana hatırlattı. Büro'nun gördüğü en iyi ajanları yetiştirmek için.
The passion, the hope... it reminded me of why I took this job... to produce the best agents the Bureau has ever seen.
Terk ettiğiniz adaylarla ne yapacaksınız?
What are you gonna do with the agents you have left?
Bunu tamamladığınızda olacağınız özel ajanlar da değilsiniz şu anda.
And you're not the special agents you'll become when you're done.
Çünkü ajanlar olarak sahadayken ölüm kalım meselesiyle karşı karşıyasınız.
Because out in the field as agents, the stakes are life and death.
Böylece ne yapmak için buradaysak onu yapmaya geri dönebiliriz. Ajan olmak için eğitim almaya.
So we can get back to doing what we are here to do... training to be agents.
Ajanlarımızı daha güçlü yapmak için yeniden kuvvetlendirebilelim diye onları kutuplaştırmak zorundayız.
In order to make our agents stronger, we have to break them down to build them back up again.
Çalıştığı yirmi yıl içinde, bürodaki en donanımlı ajanlardan biriymiş.
He was one of the most decorated agents in his 20 years at the bureau.
- Bir çift saha ajanı sorguladı.
A couple of field agents questioned me.
Geleneksel ajanlar olmak için seçilmediniz ve o şekilde eğitilmeyeceksiniz.
You were not recruited to be traditional agents, and you will not be trained that way.
- Joe Rose Gül emlak bürosu.
- Joe Rose estate agents. - Hello.
Tüm ajanlar frekans değiştirin.
All agents switch channels.