Ahora traduction Anglais
64 traduction parallèle
Fakat şimdi binemezsiniz çünkü geçen ay gemi yandı... ve Guaymas'ta tamir ediliyor.
Pero ahora no pueden embarcarse, porque el mes pasado se quemó y lo están reparando en Guaymas.
Bu günden itibaren iyi bir çocuk olacağını söyleyebilirim yani.
Entonces quiere decir que de ahora en adelante vas hacer buen muchacho.
Para artık bizim.
Ahora es de nosotros.
Bu şarkıyı kabul et...
# Ahora sí que yo seré... #
Lo voy a coger ahora.
Lo voy a coger ahora.
Başkan Somoza demecini değiştirerek gazeteci Alex Grazier'in kaza sonucu vurulduğunu açıkladı. Olay dünya kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
El presidente Somoza ha cambiado su posición anterior, y ahora dice que el tiroteo fue accidental.
Hemen getiriyorum.
Ahora se la traigo.
Ahora.
Ahora.
Pero no falta mucho ahora.
Pero no falta mucho ahora.
Baksana şuna!
¡ Ahora! ¡ Aquí está!
Ahora es mejor
Ahora es mejor
Oh, yeah, ahora es mejor... büyükannen harika biri.
Oh, yeah, ahora es mejor... - Your grandmother is really something. - Magda?
- Hemen geliyorum.
- Vengo ahora.
Şimdi gidebilirsin.
Ahora sí te puedes ir.
Sakın bana bulaşma.
Ahora. Don't mess with me.
Ama şimdi çok kızmaya başladım.
Pero ahora me estoy enojando
Mija, quiero que vayas al doctor ahora mismo.
Mija, quiero que vayas al doctor ahora mismo.
Yo te quemo ahora mismo.
( girl # 2 ) Yo te quemo ahora mismo.
Siz çalışmaya devam edin, ben hemen döneceğim.
Sigan trabajando. Ahora vuelvo.
Artık gitmeniz gerek.
Ahora tienen que irse.
Ben orkideleri severim.
Eo que ahora es I love orchids.
Şimdi olur yada olmaz.
Deal or no deal. Ahora.
Neden şimdi burada?
Uh... Por que ahora?
Ahora mismo.
Ahora mismo.
Şu an sadece kızın yaşayıp yaşamadığını bilmek istiyorum.
Ahora everything what I want saber. She is if the girl is alive.
Labre la puerta ahora!
Labre la puerta ahora!
İyi bir adam olmaya çalıştığımı görmüyor musun?
I'm trying to ahora. No good you can see that?
Dördüncü müfreze Cabrillo Plajı'na gidiyor.
Urfo platoon goes to Cabrillo beach ahora.
Tüm bunları elimden almana izin vermeyeceğim.
Ahora con mas semen del toro. I am not going to let you take all that away from me.
Küçük Yaka'nın işlerini şu sıralar Görkemli George yürütüyor.
Ahora, Gorgeous George is running the show right now for little Yaka.
Şimdi, görgü tanığına inanıyoruz. Yerel polis hiçbir şey yapmıyor.
ahora, lo tenemos razon para creer que... the local police, they aren't doing anything.
Evine git.
vete a la casa, ahora.
Bu parayla bizi otelimize götürmeni istiyoruz.
quiso decir quinientos- - dos ahora, tres después de que llegamos.
Sizleri karı koca ilan ediyorum.
Y ahora te pronuncio hombre y esposa.
Şimdi.
Ahora.
Ahora, muerto!
Ahora, muerto!
Pozisyon al.
La posición ahora.
Gidelim.
Ahora si.
hanımefendi, haydi.
Señora, ahora.
Bir köpek bakıcılığım eksikti!
A y, tener que cuidar perra ahora.
Hemen!
Ahora!
Haydi, millet.
Ahora, mount up, manitos! I'm gonna get you back.
Ahora los colores, a ver.
Ahora los colores, a ver.
- Şimdi uyumak için yatıyorum. - Şimdi uyumak için yatıyorum.
"Ahora que dormiré..."
Hemen.
Dejo esa. Ahora.
- Oldu, değil mi?
Ahora sí?
- Hemen!
- Ahora!
Son sözün var mı?
Y ahora dime tus ultimas palabras.
İşin bitince Antonio ile gidip kuyuya bakın bakalım,... arıza kuyunun içinde derinde mi?
Esta casa se cae a pedazos, Antonio, ahora es el pozo. Pero mañana será el techo o el suelo.
"Ve şimdi bu iksir beni sonsuza dek yaşatacak."
Y ahora, esta pocion me dejara vir por siempre! "And now, this potion's gonna make me live forever."
Haydi.
Ahora!