Almayayım traduction Anglais
2,213 traduction parallèle
Neden daha fazla satın almayayım?
Why not Buy More?
Hayır, almayayım.
No, I think I will pass.
- Yok, ben de almayayım.
I don't want it either
Ben almayayım, sağ olun.
I'm fine, thank you.
- Yok, almayayım.
No, thanks.
Sağ ol, almayayım.
I'm good. Danielle, I...
- Almayayım, sağ ol.
- No, I'm good, thanks.
Eğer yeteri kadar iyi değilsem, neden parayı almayayım, hem de çok para?
So, if I'm not good enough, why not take the money instead, and a lot of it?
Yok, almayayım.
No, thank you.
Ama almayayım.
But no thanks.
- Hayır, sağ olun. - Gemma? Hayır, almayayım.
After last night, the sight of alcohol makes you want to gag.
- Yok almayayım.
No, thanks.
- Almayayım.
I'll pass.
Ben almayayım.
No, thanks.
Ben almayayım.
I think I'll pass.
Yok, almayayım.
No, thanks.
- Ben almayayım.
No, thanks.
- Ben almayayım, sağ ol.
- No, thank you.
Hayır, almayayım. Kahve içmem.
No, thanks, I don't drink coffee.
Sağol almayayım, ben vejeteryanım.
No, I'm a vegetarian.
Hayır almayayım.
Uh, no, thanks.
Almayayım, sağ ol.
Oh, no. No, thank you.
- Almayayım.
- Don't think so.
Sağ ol ama almayayım.
Thanks, but no thanks.
Almayayım.
Pass.
Ben almayayım.
Pass.
- Yok, almayayım. - Ama seni farklı bir şekilde yüceltebilirim.
No, thanks, but I can help you look good in another way.
Yok ben almayayım.
No. No, thanks.
Ben almayayım.
I will not have it.
Ben almayayım.
I'd... Rather not.
Almayayım.
Maybe not.
Hayır, almayayım.
Do you also want to put some makeup?
- Ben almayayım, sağ ol.
- Totally anonymous.
- Sağol, almayayım.
No, I'm fine. Thank you. Okay.
Sağol, almayayım.
No thank you.
Ben almayayım, sağ ol.
No thanks.
Ama ben, "Sağol almayayım, insanlığa faydalı bir şeyler yapmayı planlıyorum" dedim.
But I said, "I want to do something that helps people, thank you."
- Ben almayayım.
Not me.
Hayır, almayayım.
– No, it's cool...
Hayır, teşekkür ederim. Almayayım.
No, thank you, I'm good.
Ben almayayım.
I don't dig it.
- Almayayım, teşekkür ederim.
- Oh, not for me, thank you.
Ben almayayım...
I should not...
Almayayım.
Uh, sorry.
Gerçek bölümse Rachel, lütfen dedi teşekkürler dedi sonra teşekkürler ama almayayım dedi yetkililer bu köprüyü kurmaya çalışırken..
The real sequence, Rachel, is she said "Please" and "Thank you," Man : and then "Thanks, but no thanks,"
Sağol almayayım.
No, thanks.
Ben almayayım.
I'm not buying it.
Sağ ol, almayayım.
No, thank you.
Yok, almayayım.
No, you don't.
Ben almayayım.
I'll pass on that.
Hayır, daha almayayım.
No, I'm fine.