Alır traduction Anglais
57,731 traduction parallèle
Bu bile haftaları geçtim aylar alır.
It could take me weeks, months even.
- Skye'yi ben alırım.
- I'll pick up Skye.
O parayla erzak alırız.
That'll buy us some groceries.
- Parasını alırız tabii...
You'll pay for it, obviously, but...
Ebedi Canavar birçok şekil alır.
Beast Forever takes many forms.
Tüm kızlar afyon mu alır?
Do all the girls take poppies?
Çoğu arada bir alır.
Most of take them every once in a while.
Ebedi Canavar değişik şekiller alır.
Beast Forever takes many forms.
Kızı ben alırım.
I'll take the girl.
İlk nöbeti ben alırım.
Well, I have first watch.
Bir an azıp üçlü seks isterdi... sonra paranoyak olur, başını alır giderdi.
One minute she'd be all horny, wanting a threesome, then she'd get all paranoid and go off on her own.
Sonucu 48 saat içinde alırız.
We'll have the results in 48 hours.
İşçilerin çoğu fırından un alırlar.
A lot of workers take flour from the bakery.
Birkaç dakikamı alır.
It's going to take me all of two minutes.
Seni bir askersin ve askerler kaç masum insanın öldüğünün önemi olmaksızın emir alır.
You're a soldier and soldiers take orders, no matter how many innocent people are killed.
Gece vardiyasını ben alırım.
I'll take the evening rounds.
- Kahve alır mısınız Başkomiser Bey?
Coffee, Superintendent?
Peki o zaman bir çay veya su alır mısınız?
Okay, well, then how about we get some... some tea or maybe some water?
Ben alırım.
I'll get them.
Yüzlere isim oturtmak her zaman Şükran Günü'ne kadar vaktimi alır.
It always takes me until Thanksgiving to start putting names to faces.
İstemediği şeyleri alır ve biz kolayca yargılayarak izler ve yerinde olsaydık tek bir şeyi farklı yaparmışız gibi davranırız.
She takes what she don't want to, and we watch in easy fucking judgment and pretend we'd do a single thing different in her shoes.
Ya bir katliam olur ya da yok oluşunuzu bekler ve her şeyi yaygara çıkarmadan elinizden alırız.
It's either going to be a bloodbath, or we'll wait you out and get the whole thing without a fuss.
Kendini bir tür insan olarak görüyor musun Kim hayatlarında risk alır?
Would you consider yourself to be the kind of person who takes risks in their life?
Bazen kocanız alpaka çiftliği satın alır.
And sometimes your husband buys an alpaca farm.
Sonra da seni alırım.
I'll take you later.
Bakın, ya beni de yanınıza alırsınız ya da Peri Anne'ye her şeyi anlatırım.
Look, it's either you take me or I'm gonna have to tell Fairy Godmother.
- Kılıçları ben alırım.
- I'll get the swords.
Daha fazla alır.
More than that.
Bir duş alırım, giyinir oraya giderim.
So I just get a shower, get dressed and go over.
Bir kutu mısır alır, altını çıkarır ve mısırı çöpe atardınız.
You know, when you bought the popcorn box and took the bottom out and dumped the popcorn.
Su falan alırım.
I'll just get some water or something.
- Ben alırım.
- I'll take him.
Giriş dersinden sonra alırım.
I'll get it from you after homeroom.
Sandığı emniyete alırız günün arta kalanında.
Take the better part of a day, maybe two, to secure the chest.
Ama ne zaman alırım Biraz uğultu Yakışıklı bir adamın etrafında
But when I get a little buzzed around a handsome fella
Ben alırım.
I'll take her.
General, ABD Afganistan'ı istila etti, sebebi de 11 Eylül'deki el-Kaide saldırılarıydı.
General, the US invaded Afghanistan because of the al-Qaeda attacks on September 11th.
45 dakikadır bizimle konuşuyorsunuz ama el-Kaide'den bir kere bile söz etmediniz.
You have been speaking to us now for 45 minutes, and yet in all of that time you have only mentioned al-Qaeda once.
Sizde bir ısırık alın.
Have a bite of this.
Hayır, seni bir şey yapmaktan alıkoyma yöntemim değil bu. Araba kullanırken bilinç kaybı yaşaman hariç.
No, no... this is not my way of keeping you from doing anything except having blackouts while you're driving.
Dindar bir ulus anlayışını devam ettirmek isteyen herkes... SENATÖR HERMAN K. TALMADGE... bugün alınan karardan yara almıştır.
Today's decision is offensive to everyone... who wishes to keep this a religious nation.
Böyle bir ünvan cesur bir savaşçıdan alınıp nasıl bir köpeğe atılır?
How can this title from a brave warrior... be thrown to a dog?
Biliyorum ama sanırım birlikte alışverişe çıkıp halk içinde el ele tutuştuğumuzu hayal ettim. Daima elimizin altında bir silah ve kaçış planı tutmak değil.
I know, but... guess I just imagined us going grocery shopping together, holding hands in public, not having to have a gun and an escape route handy at all times.
Ya onları izleyip saldırıyor, ki bu pek muhtemel değil, ya da büyük aracına veya kamyonetine alıyor, sonra da cesedi onunla götürüyor.
Either he stalks them and attacks them, which doesn't seem likely, or he takes them in a large vehicle, a truck, that he uses afterwards for transporting the body.
Hayır. Onları alın.
No, take them.
Fırınlardan alınan unlar laboratuvarda.
The flour samples from all the bakeries are in the lab.
Aksi takdirde alınır.
Otherwise, she will be insulted.
♪ Hadi cesur ol, al bir ısırık ♪
♪ Take a bite, come on, be bold ♪
Belki biri beni örnek alır ve o da başkasına yardım eder. - Barı indir. - Tamam.
- Help, that bar?
Hazır, nişan al.
Ready, set.
Geçerken beni de alır mısın?
You coming past me?