Amal traduction Anglais
137 traduction parallèle
Hayır efendim. Böyle bir bilgi binlerce hayat amal olabilir.
No, sir, info like that could cost a thousand lives.
Onları önce Beth Amal'a gönderiyoruz, gizlice. Arapların haberi olmamalı.
We'll have to get them to Beth Amal tonight... and secretly, so the Arabs don't know.
Sınıra çok yaklaşıyoruz, yani çıktığımız andan itibaren Beth Amal'a kadar, kimse tek kelime etmeyecek, hapşırmayacak, ağlamayacak, kimse fısıldaşmayacak.
We're going very close to the border. So from when we leave... until the time we get to Beth Amal, nobody says a word. Nobody coughs, nobody sneezes, nobody cries, nobody even whispers.
Çocukları sapasağlam Beth Amal'a götürmüş.
- Yes. He got the children safely to Beth Amal.
Temasımız Amal milislerinden sizinle sahilde buluşacak ve içeri sokacak.
A contact from the Amal militia will meet you on the beach and take you in.
Amal'dan mısın?
Are you from Amal?
Dürzi, Amal, Hizbullah, Al Shuhada.
Druze, Amal, Hizballah, Al Shuhada.
Hepimiz kalbimizi dinleriz. Amal kalp kimseyi dinlemez.
We all listen to what the heart says... the heart doesn't listen to anyone,
Amal ulat.
Amal ulat
"Evet memur bey, ismi Amal'dı ve soyismi de Bor'un simgesi."
"Yes, officer, his name was Amal and then the symbol for Boron."
- Amal misilleme için kampı bombaladı.
- The Amal retaliated and shelled the camp.
Başkalarını düşüneceğine bir dizüstü amalıydın.
You should've bought a laptop instead of thinking of others
Amal Kotay.
Amal Kotay.
Amal Kotay, bu benim yeni arkadaşım, Tom Paris.
Amal Kotay, this is my new friend, Tom Paris.
Amal
- Amal?
Peki.Burada kal.Hemen döneceğim Tamam mı Amal?
- You stay right there. I'll be right back. Amal, okay?
Merhaba.Amal orada mı?
Hello, is Amal there?
- Amal
- Amal.
- Amal'ın dosyası mı?
- Amal's chart? Why?
- Amal.Dış gebeliği olan kız
- Amal, the ectopic.
Uh, Amal birşey.
Uh, Amal something.
Bu işçi, Amal Kotay- - o arkadaşlarının çalıştırlmak için, kaçırılıp hafızalarının değiştirildiğini iddia etti.
That plant worker, Amal Kotay- - he claimed that his friends had been abducted and put to work after having their memories altered.
Amal Kotay'ı gözetim altına aldı.
Amal Kotay be placed under my care.
Buna inanamayacaksın ama, diyor ki Allah katında bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
You won't believe it Amal. He says all man are created equal in the sight of God.
Amerikalı'yı Amal Samheem'e doğru sür.
Force the American into the Amal Samheem.
Amal.
Amal.
- Emel kim?
- Who's Amal?
Emel ve kızlar dönerlerse yardımcı olurlar.
If Amal and the girls were back from the Salon, they'd have helped.
Beni merak etme, Emel.
Don't worry about me, Amal.
Emel!
Amal!
Emel?
Amal!
Bir İsrail işbirlikçisiyle mi evlenmek istiyorsun?
You want to marry an Israeli collaborator, Amal?
Emel, sana bir araba alacağım.
Amal, I'll buy you a car.
- Evet.
Amal? - Yes.
Emel, seni seviyorum, ama dedikodulara dayanamıyorum.
Amal, I love you so much, but I can't stand much more.
"Karın pantolon giyiyor, kızın bir işbirlikçiye aşık."
People are talking, Amal! "Your wife is wearing pants and your daughter loves a collaborator."
Emel Safdi, sosyal bilimler fakültesi lisans programına kabul edilmiştir.
Amal Safdi has been accepted into the B.A. Social Work Program
Emel, dinle beni.
Amal, listen to me.
Emel, hata etmişsin.
Amal, you made a mistake.
Binsene, Emel.
Come on, Amal, get in.
Emel, nerede kaldın?
Amal, where have you been?
İşte müstakbel eşin Mona, yanındaki de kız kardeşim, Emel.
That's your bride, Mona, and that's my sister, Amal.
Emel, sakin ol.
Relax, relax, Amal.
- Emel!
- Amal!
Beni anla, Emel.
Try to understand me, Amal.
Amal!
Amal!
Amal?
Amal?
Telafi etmen gereken çok şey var, Amal.
VOICE IN HER HEAD : 'You've a lot to make up for, Amal.'
İsmimi bile değiştirdim, Amelia'dan gerçek adım bu,... Amal'a.
I even changed my name, from Amelia, that's my real name, to "Amal".
Farook'tu, Amal.
It's Farook, Amal.
- Güle güle.
Amal :