Ambulans traduction Anglais
6,421 traduction parallèle
- Ambulans çağırıyorum.
I'm calling an ambulance.
Şehirdeki polisler ambulansın hastaneye henüz ulaşmadığını söylediler.
The city guys posted at the hospital said the ambulance isn't there yet.
Ambulans gönderebilir misiniz? - Pekâlâ.
- Can you send an ambulance?
Ambulans çağırdım.
I called an ambulance.
Ambulans çağırayım mı?
Should I call an ambulance?
Şu anda içinde bulunduğu özel ambulans uçağını... Birleşik Arap Emirlikleri gönderdi...
The plane that she's in now, provided by the United Arab Emirates... is a special air ambulance...
- Neyse ambulans geldi.
- Okay, anyway, so the EMTs arrived, right?
Ambulans burada duracak.
The ambulance is here!
Şüpheli yaralı ve Ana teminalden kaçıyor, lütfen ambulans gönderin.
Suspect gunned down at cruise terminal, please send an ambulance.
Neden ambulans çağırmıyorsun?
Why don't you call the ambulance?
Ambulans takibi mi yine?
Ambulance chasing again?
Ben ambulans çağıracağım.
I'm gonna call an ambulance.
Birisi ambulans çağırsın!
Somebody call an ambulance!
Bir ambulans istediğimizi söyle.
Tell them we need an ambulance.
Ambulans geldiğinde zor nefes alıyordu.
He was aspirating pretty badly by the time the ambulance got there.
Lütfen, bi ambulans gönderin.
Please, send an ambulance.
Daha önce bir ambulansın içinde seyahat etmedin mi hiç?
You've never ridden in the back of an ambulance before?
Daha önce bir ambulansın içinde seyahat etmediğine inanmak zor değil.
It's not hard to believe that you've never been in the back of an ambulance before.
Kadını iyice yoğurup hazırladıktan sonra ambulans aramak için telefonu çıkaracaksın ama aslında beni arayacaksın.
Now, once you've got her good and rattled then you call for an ambulance, but really you're calling for me.
Annie, ambulans çağır!
Annie, call an ambulance!
Ambulans çağırın!
Call an ambulance.
Steril bir bandajla yaraya baskı uygulayın yapabileceğiniz en iyi şey bu, ama kanama durmuyorsa ya da ambulans gelmiyorsa başka seçenekler de var.
So apply pressure with a sterile bandage, that's your best option. But if it's bleeding bad, and the emergency services aren't on their way, you do have other options.
Ambulans çağır!
- Call an ambulance!
Ambulans çağırmalıyız.
- We gotta get an ambulance.
Lyla, bırak onu da ambulans çağır!
Lyla, let go of him and call an ambulance! Now!
Kim? Ambulans.
- The ambulance.
Fark eder etmez hemen ambulansı arayıp hastaneye götürmüşler ama geç kalındığı için ölmüş.
And as soon as they found out, they called an ambulance, they got him to the hospital, but it was too late, and he died.
Lütfen ambulansı arayın, ona yardım edin!
Please call an ambulance, help him!
Ambulansı arayın Tanrı aşkına!
Call an ambulance, for fuck's sake!
Sanırım ambulans için biraz geç Evan.
I think it's a little late for an ambulance, Evan.
- Ambulans çağır.
Call an ambulance.
Ambulans çağır.
Call in the ME.
Ambulans çağırın!
Call an ambulance!
Ambulans çağıracağım.
I'll call the ambulance.
Ambulans.
Ambulance.
Ambulans geldi.
The ambulance did come.
- Julie, bırak onu, ambulans çağırayım.
- Julie, leave him be. Call an ambulance.
Görünüşe göre savaşta ambulans sürüyormuş.
Drove ambulances in the war, apparently.
Baygın bir hâlde ambulans bile kullanmıştım.
I drove ambulances in the blackout.
Hoşnutsuzluğumu işin içine katmadan ambulans şoförünün Bayan Shepherd'a dokunmaktan çekinmediğini not ediyorum. Hatta onu sandalyeye yerleştirirken kolunu etrafına doluyor.
I note how, with none of my own distaste, the ambulance driver does not hesitate to touch Miss Shepherd, and even puts his arm around her as he lowers her into the chair.
Biliyor musun, bir ara ben de ambulans şoförü olmuştum.
Do you know I was an ambulance driver myself once?
- Ambulans şoförü olduğunu duydum.
- I know she was an ambulance driver.
Ambulans!
Ambulance!
Ambulansı arayın!
Call an ambulance!
Ambulans çağıryorum.
Call an ambulance.
Fark eder etmez hemen ambulansı arayıp hastaneye götürmüşler ama geç kalındığı için ölmüş.
And as soon as they found out, they called an ambulance, They got him to the hospital, but it was too late.
Eğer.. .. derhal ambulans çağırmazsanız.. .. bütün hukuki yollarla..
I will bring the full fury of the law down upon your head if I don't get an ambulance now!
Ambulans çağırdım ben.
I called an ambulance.
Ambulans çağırın.
'Call 911.'
Ambulans?
Ambulance?
Ambulansı ara.
Call an ambulance, I promise I won't say anything!