Amcan traduction Anglais
4,638 traduction parallèle
- Conde amcan bekliyor.
- Your Uncle Conde is waiting.
Emil amcanın ikinci ölüm yıldönümü geldi.
It's already Uncle Emil's second death anniversary.
Amcan Emil'le bana böyle oldu işte.
That's what happened to me with your Uncle Emil.
Cheng amcanın davalarından biri vardı?
One of Uncle Cheng's cases?
İşte amcan böyleydi.
That's your uncle.
Bu senin amcan Jim değil..
He is not your Uncle Jim.
Al şunu, Billy Amcanı besle.
Here, feed your Uncle Billy.
Jamie amcan, Bonniello'yla arkadaş olduğunu söyledi.
Your Uncle Jamie tells me that you're pals with the Bonniello kid. Ethan?
- Amcan mı?
Your uncle? !
Beni o sosyapat amcan gibi biri sanma.
Don't throw me in with sociopaths like your Uncle.
- İki amcan mı var.
You have two uncles.
Bak Caroline, mezun oluyorsun ve Bob Amcan ile Mary Teyzen iki elin de yerindeyken mezun olmanı istiyor.
Look, Caroline, you're graduating and Uncle Bob and Aunt Mary really want you to graduate with both your hands.
Deacon Amcanız onunla gitmemi teklif etti sevgilisi olarak.
Um... so your Uncle Deacon has asked me to go with him... as his date.
Amcan gelecek mi?
Is your uncle gonna be there?
Sonrasında evren Marshall amcanıza Herm'ü göndermiş.
And then the universe sent your Uncle Marshall... Herm.
Marshall amcanız insanlığa olan güvenini kaybetmek üzereydi.
Uncle Marshall was just about ready to abandon his faith in humanity.
Amcan buralarda mı?
Is your uncle around?
Amcan kredi alamaz mı?
Can't your uncle take a loan?
Sen amcanın işlerini bilmiyor musun, canım?
Dear you know of your uncle's deeds.
- Evet amcan.
- Yes your uncle.
Tanrı'ya şükür ki Jim, amcan değil.
He's not your Uncle, thank God.
Ben yokken, halanı ve amcanı üzme ve yemeklerini bitir, tamam mı?
While I'm not there, be good to aunt and uncle.
Amcanım ben, Kara Altın Dağından.
I'm your uncle, from Black Gold Mountain.
Sam amcanın dağları adına neler oluyor?
What in the Sam hill?
Peki, nasıl buldun, amcanı, her neyse?
So, how'd you find out you had an uncle, anyway?
Amcanı göreceğiz.
We'll show your uncle.
Bu konu hakkındaki tek kişinin amcan olduğunu söylemiştim.
The only person I told about this was your uncle.
- Bu amcan olsaydı -
- If that was your uncle...
Bu onun fikri, amcanın değil.
This has to be her idea, not his.
Amcan beni boğmaya çalıştı.
Your uncle tried to drown me.
Benim, amcan.
It's just me, your Uncle,
Peter amcan.
Uncle Peter.
Ryan amcan geldi.
Uncle Ryan's here.
Amcan yarı-zenci tatlım.
He's half-black, sweetheart.
Baban ve Terry amcan ne zaman birbirlerine girişseler hiç aralarına girmezdim.
Your pop and Uncle Terry ever start scrapping, I won't get in the way.
Amcan Harold, şu giriş işlemlerinle ilgilenen kişi onunla yakın mısınız?
Your Uncle... Harold, is it... who arranged your admission.
Amcan, karısı, çocukları.
Your uncle, his wife and children.
Fara, Tahran'da amcan var.
Fara, you have an uncle in Tehran.
Ayrıca bildiğim kadarıyla amcan yolda durup tehlikenin geçmesini bekleyen biri değil.
And from what I know about your uncle, he's not one to cross the street to stay out of trouble's way.
- Tahran'da bir amcan var.
You have an uncle in Tehran.
Amcanın evinde.
MARCO : At your uncle's house.
- Ne tür bir anlaşma yaptıysanız artık biriniz Ray Ray amcanızı bilgilendirmeyi unutmuş.
Whatever deals y'all been cutting, someone forgot to send a memo to old Ray Ray here.
- Amcan işimize yardım etmek için bize çok para verdi.
Your uncle's given a lot of money to help our business.
O senin amcan.
This is your uncle.
Ryan amcan dedenin sevgi dolu pençelerini iyi bilir, değil mi?
Uncle Ryan knows all about getting caught in Pop-Pop's loving clutches, doesn't he?
Amcanız tam olarak nerede?
So where exactly is your uncle?
Amcan?
Your Uncle?
Amcan geldiğini biliyor mu?
Does your Uncle know you're coming?
Amcan hakkında çok sordum çünkü ben de yaşadım.
I was just asking about your Uncle because... I've been there.
Amcanın evine kadar gelebilirim.
You know, I can walk you to your uncle's house.
Amcanız çok zeki bir kişi.
Shin Suk-ju is a very smart man.