English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Analiz

Analiz traduction Anglais

3,497 traduction parallèle
Analiz, onun Covenant yapımı olmadığını doğruluyor.
The data confirms it was not built by the Covenant.
Atmayacağız, analiz yapmak için alacağız.
Oh, we won't be throwing it away, we'll be taking it in for analysis.
- Analiz mi?
Analysis?
Bu, Kuzey Amerika'daki otçulların diş minesinin bilimsel analiz sonucu.
This is the result of the scientific analysis of tooth enamel from herbivores in North America.
Bunun nasıl olduğunu analiz edebilirdik.
We could deconstruct how that happened.
Ama aynı zamanda da Mars yüzeyini analiz ediyor. Aradığı şeyler şunlar acaba Mars'ta sıvı var mıydı, göller, okyanuslar? Nasıl bir suydu bu?
But it can also analyze the surface of Mars and it's trying to find out, look, was there ever liquid water here, lakes, oceans, that kind of thing?
Alec cinayet gecesinin hücresel dizisini alıp tam bir spektrum analizi yaparsam dalga boylarını ve dalga gücünü analiz edebilir misin?
Alec, if I could get you a complete spectrum analysis of the cellular array from the night of the murder, would you be able to analyze it for wavelength and strength?
Kırmızı Fener yemininin, ritim ve uzunluğu hakkında... ... detaylı bir analiz yaptım.
I ran a detailed analysis of the rhythm and meter of your Red Lantern oath.
Hemen analiz ettir Eric.
Get that tape analyzed, Eric.
- Bu mesajlar... - Henüz analiz edilmedi.
Those messages- - Have not been analyzed yet.
"QKR0109" u analiz etmeye çalışıyorum.
Trying to analyze the "QKR0109"
Analiz ettireceğim.
I'll have trace run tests.
Kütle spektrumundan gelecek analiz sonuçlarını bekliyorum.
Still waiting on the results from the mass spec.
- Genelde bilgisayar programları bütün bağlantılı gerçekleri göz önüne alarak ve analiz ederek bir sonuca ulaşmanızı sağlar. Böylece size doğru yolu işaret ederler.
Most computer programs help you arrive at decisions by ordering and analysing all the relevant facts so that they then point naturally towards the right decision.
Peki ya bütün bağlantılı gerçekler göz önüne alınıp analiz edildiğinde istemediğiniz bir yönü işaret ederse? ( İsviçre'yi işgal etme )
But what if the decision which all the relevant properly organised and analysed facts point to is not necessarily the one you want?
Eşleştirme yaparken ilk kural aralarındaki ilişkiyi iyi analiz edip yanlış olan seçeneği elemktir.
When you're doing analogies, the first step is to analyze the nature of the relationship, and then eliminate which answers are clearly wrong.
Fakat ben aralarındaki ilişkiyi analiz ederken yanlış olan değil doğru olan cevabı bulmaya çalışırım.
But when I analyze a relationship, I try to see what's right, not what's wrong.
Bence olayı tam analiz etmek birkaç seans falan sürer.
Oh, shit. I think it's gonna take a few sessions to really get the whole picture.
- Çevreyi iyi analiz edemem. - Sadece gizliden bakar mısın?
Okay, can you just be subtle?
2000 yılında Oxford'daki son senesinde Politik Analiz dergisinde bir başmakale yayınlandı.
When he was a grad student at Oxford in 2000, an editorial appeared Political Analysis.
Bana verdiğin örneği analiz ettim, şu dili olamayan kıza ait olan.
Uh, I ran the swab you gave me from the girl, the one without the tongue. Sorry.
İki salak tarafından yapılmış, hiç kimsenin yapmayacağı bir analiz.
Here's an analysis of something by two idiots that no one else is doing.
Analiz etmek isterim.
So I would like to test it.
Bir videonun her karesini analiz etmem gerekiyor.
Ok. I need to analyze every frame of this video.
Düğümleri analiz edeceğiz ve bu da bizi kanserin lenfatik sisteminize yayılıp yayılmayacağını gösterecek.
We'll analyze the nodes, and that will tell us whether or not the cancer has spread to your lymphatic system.
Buraya beni analiz etmeye mi geldin?
Did you just come here to analyze me?
Şimdi, göğsünden aldığımız kanseri analiz ettik.
Now we also analyzed the tumor that we removed from your breast.
Analiz edilince daha iyi anlarız ama artık onaylandı sayılır.
We'll understand more once these are analyzed, but... it's now confirmed- -
Boya analiz sonuçları gelmedi mi?
Has the paint analysis come back yet?
Matematik, logaritma, istatistiksel analiz, ve sayı teorisi için kesinlikle yeteneğim vardı.
I had a certain facility for mathematics- - logarithms, statistical analysis, number theory.
- Webster kalıntıları analiz ediyor.
Webster's analyzing residue.
Bunu yapabilmek için yüzden fazla çeşninin etkisini analiz ettim ki Lezzet üreticisinin her birini nasıl işlediğini görebileyim.
I analyzed the effects of more than a hundred spices to see how the taste reproduction engine handled each one.
Eğer haklıysam bu insanlar bekler, analiz eder ve doğru zaman geldiğinde kendilerine destek vermek için aniden atılıp saldırırlar.
If I'm right, they wait, they analyze, and when the time is right to give themselves a leg up, they pounce.
Rachel'ın parlak bir jeolog olduğunu öğrendin, ve onu buraya kayalarını bedavaya analiz etmesi için mi getirdin?
You figured out that Rachel was a brilliant geologist, and you brought her here to analyze your rocks for free?
Laboratuvara analiz ettirtirim.
I'll have the crime lab analyze all this.
Gidin, analiz ettirin.
Go ahead, have it analysed.
- Bunu analiz etmen ne kadar surer?
How long will it take you to analyse this?
Türünü analiz edin ve tüm tedarikçilerin son satışlarıyla karşılaştırın.
Analyse for type, then identify all suppliers and recent sales.
Eski arkadaşıma hoşgeldin demek istiyorum. Saygın yazar ve FBI ajanı David Rossi ve onun Davranış Bilimleri Analiz ekibi.
I'd like to welcome an old friend, esteemed author and FBI Agent David Rossi, and his team, the Behavioral Analysis Unit.
Criminal Minds 7x22 Analiz 101 Çeviri : A. Han
♪ Criminal Minds 7x22 ♪ Profiling 101 Original Air Date on May 9, 2012
- Pete, duygularını öyle görmezden geliyorsun ve iletişime öyle kapalısın ki seni motive etmek için analiz etmekten başka seçeneğim kalmıyor.
Pete, you are so emotionally cut off and so unwilling to communicate that I have no choice but to analyze and ascribe motive.
Bu durum, örnek tabanlı analiz algoritmasını açıklamaya çalışmak olmuyor mu?
Isn't it just trying to explain a template-based link analysis algorithm?
- Analiz edilmesi için gönderilecek.
It'll be sent away for analysis.
Parçalarını buldum ama analiz etmem biraz zaman alır.
I've got fragments, but it might take time to get these analyzed.
Hodges, Charlie'nin ayakkabılarını analiz etti ve hiçbiri gizemli şekle uymuyor.
Hodges analyzed all of Charlie's shoes, and none of them fit the mystery pattern.
Sosyal analiz harika bir şey.
It's brilliant social analysis.
Evet kızların çıktıkları yolculukları analiz ettim. Hepsi bir şekilde St Pancras'tan Barking'e giden 6 : 15 posta treni ile bağlantılı.
Yes, I've analysed the journeys the girl made and they connect in some way to the 6.15 slow train from St Pancras to Barking.
Tamam, doktor lisansım var elbette ama hükümetin çalışan sağlığı hizmetlerini öylece analiz laboratuvarına yıkmasını aklın alıyor mu?
While I do have a physician's license, can you believe the government would actually delegate employee health care to the Analysis Lab just because of that?
Analiz!
Here!
Ben analiz yapana dek geri dönmeliyiz.
Until I've conducted an analysis, we have to turn back.
Analiz için kan ve saç örneklerini gönderdim.
I'll send blood and hair over to Tox.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]